Ursonate - Kurt Schwitters
Önce orijinaliyle başlayayım dedim. Alttaki yorum da sevdiklerim arasında.
Daha sonra üzerine bir şeyler söylemek niyetindeyim; ama önce bir müddet ses olarak dursunlar.
Önce orijinaliyle başlayayım dedim. Alttaki yorum da sevdiklerim arasında.
Daha sonra üzerine bir şeyler söylemek niyetindeyim; ama önce bir müddet ses olarak dursunlar.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Jaap Blonk'un yorumunu da atlamamalı:
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Bütün bunlarla ilgili biraz "teknik" bilgi veremez misiniz?
Çünkü bunlar bir duvarın tuğlalarına pek benzemiyorlar.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Önce sese bir parça müsade vermek niyetindeyim.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Bir adım daha atalım.
Schwitters'e ilham veren Avusturyalı şair Raoul Hausmann'ın şiiri "fmsbw":
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Aklıma lisan-i pepegi geliyor.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Pelteknâme... İyiymiş.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Ben şunları düşünüyorum;
_Bu dinlediklerim nedir?
_Nasıl bir kullanım şekli vardır?
_Barış Acar bunları neden yüklemiştir?
_Birkaç defa dinleyerek bir şeylere varabilir miyim?
_Ben bunlarla ne yapabilirim?
Şunları tahmin ediyorum;
_Dinlediklerim müzik alanında yeni deneme-arayışlar.
_Alıştığım müzik tüketim-kullanım-dinleme adetlerimin yanından bile geçmiyor.
_Barış Acar bunları müzikle ilgili bir konuyu deşmek için yükledi.(Zamanı yok dönüş yapamadı. Dinleyenlerden yeteri kadar soru veya yorum gelmediği için askıya aldı)
Bu konuda ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Sözcüğün salt anlamının dışında kaligrafik değerini, ya da ses değerini düşünmemizi sağlıyor bu çalışmalar. Yani sadece biçimi düşünmek, sadece biçimin varlığını kavrayabilmek gerekli.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Bunca yıldır "biçim"e karşı canhıraş mücadele vermiş olan, hâlâ da bu mücadelenin önemini anlatan ben şimdi ne oluyor da biçime bu kadar değer veriyorum. Hepsi Sontag'ın suçu mu, yoksa toptan şuursuzluk mu? Belki de üçüncü bir yol vardır.
Akşama bir şeyler yazacabileceğimi umuyorum Schwitters ve Ursonate üzerine.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Zamanı olmamak değil, zaman üzerinde hakimiyet kurmak güçleşiyor git gide ya da böyle bir hakimiyetin hiçbir vakit söz konusu olmadığını öğreniyor gün geçtikçe insan.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Güzel söz, zaman ve odaklanma üzerinde durup düşünmemiz gereken bir olgu.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Ursonate'i dinlerken düşündüklerimden:
Bazı hayvanların, mesela kuş ve maymunların çıkardığı seslerden anlam çıkarma çabalarımızı düşünüyorum. Oradaki ahengi, müziği ne kadar da es geçmişiz. Yani şu soruyu "Ne demek istiyor acaba?"
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Tam da bu soru: Ne demek istediği ne dediğinden daha mı önemli?
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Şiirin tam metni: Ursonate
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Schwitters, Dadacılar arasında en ilgi çekici karakterlerden biri. Ünlü Merzbau'su hem bulunmuş nesnenin (ready-made) hem de kolaj sanatının en önemli örneklerinden.
Türkiye'de sanat tarihi derslerinde genellikle bu dönem Dadacılarının etkinlikleri sanki bu ad altında tek bir kişiden söz ediliyormuşçasına, "İşte, bunlar da kafelerde falan toplanıp hep bir ağızdan şiir okuyup sanat eylerler." şeklinde anılır. Üzerlerine -tek tük manifesto çevirileri vb. dışında- herhangi bir kaynak da olmadığından kimse bu adamların gerçekten ne yapmış olduklarını bilmez, umursamaz da.
Schwitters'in 1920'lerde başladığı "Merz" çalışmalarının neredeyse şiirdeki uzantısı gibidir Ursonate. Aynen Merzbau'nun on yıllar süren parça parça bir araya getirilme/ inşa süreci gibi Ursonate de yıllar içinde yeniden yeniden çalışılarak geliştirilir. Kaynağı, yukarıda alıntıladığım ve Schwitters'in 1921 yılında kendisinden dinlemiş olduğu, Hausmann'ın "fmsbw" şiiridir. Yüzlerce farklı performansa konu olmuş şiirin tarihinden çok Schwitters'in "ses"in içinde inşa etmeye çalıştığı şey ilgimi çekiyor benim. Bu yüzden ilkten üzerine konuşmak (onu anlamlandırarak/ belirli bir bağlama hapsederek türleştirmek/ üsluplaştırmak) yerine, dinlemeyi, daha çok duymaya çalışmayı önerdim.
Bana kalırsa Schwitters müthiş bir hinlik peşinde Ursonate ile. İki şeyi aynı anda yapıyor. Hem şiirin hem şarkının kökenine birlikte iniyor. Anlamın çokça düşündüğümüz gibi sözün değil sesin içinden geldiğini sezinletiyor bize. Merz için söylendiği gibi Ursonate da bir "psikolojik kolaj" denemesi. (Bu konuda son zamanlarda Türkçe'de bir şeyler yayımlanmaya başladı: link) Sesle anlam kurmaya çalışmıyor, aksine sesin bir anlama nasıl öncülük edebileceğini, yeri geldiğinde o anlamı nasıl geri çevirebileceğini, durup dururken yarattığımız bu anlamlandırma sürecinin nasıl da şapşal bir oyun olduğunu görmemizi sağlıyor. Bu yüzden farklı yorumları farklı farklı yerlere götürüyorlar bizi ya da biz gittiğimizi sanarken bir de bakıyoruz ki aynı yerdeyiz: Schwitters'in söyleme ediminin içinde.
Sontag'ın makalesi üzerine bunca düşündükten sonra Schwitters örneği tartışmanın tuzu biberi olacaktır sanıyorum.
Benden bu kadar.
Söz tekrar sesin.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Sürücü'nün benim güdük açıklamamdan sonra sorduğu sorular ve tahminleri üzerine yeni düşüncelerini, Ursonate hakkındaki fikrini merak ediyorum.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Dün akşam, şiirin sözlerini okumaya ve ezgiyle seslendirmeye çalıştım. Şarkı söylemekten çok daha zevkliydi
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Sanıyorum "ses" benim için "ön yargının ucu"na erişmiş kavramlardan birisi.
Paketlenmiş, etiketi basılmış.
O konuda açık olduğum belirli boyutlardaki, düzlemlerdeki "olan".
Avangard'ın, öte-deneme'lerin "ses"e kadar uzanabilecğini bilmiyordum. Hiç düşünmemiştim.
Belki bu nedenle, açık ağızla, "avan avan" baka kaldım. "gard" almak gerekip gerekmediğini dahi seçemiyorum.
Biraz karışık oldu değinmelerim. Ama "ben de karışık"ım. Ondan.Bağışlayın.
Re: Ursonate - Kurt Schwitters
Cihan'ın yaklaşımı bu konudaki sahih tutum olabilirmiş gibi geliyor bana. Yorumlamak yerine ağza alıp çiğnemek, olduğu gibi yutmaya çalışmak. Ben de deneyeceğim.