"Sözcük"ten "Öykü"ye...
Doğaçlamaya ve rastlantının zoruna hep inanmışımdır. Hiç, biçim, sıra, izan gözetmeden hemen ekliyorum; ilk atölye ödevimiz:
""
narincir yazdı:
bir tek sözcük üzerine yazmak. sevdiğim bir alıştırmadır benim. diyelim ilk sözcük kibrit birisi kibritten çağrışımla bir doğaçlama yapar ve sonunda yeni bir sözcük verir ödev. yazan bir sonraki sözcüğü belirleme hakkına sahip olur. her sözcük bir kere bir kişi tarafından yazılır. Ya da benzer bir şekilde bir sözcük sürekli açık kalabilir, isteyen herkes o başlığa yazabilir, gibi..
Dileyen önden buyursun. Hoşgeldin Ramazan!
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Bir kaç kare var çektiğim. Ancak onları foruma yüklemek için boyutlarını değiştirmek gerekiyor. Elbette ben bu konuda biraz yeteneksizim Barış bu aralar yoğun olduğu için vakit ayıramadı. Barış İstanbul'dan döner dönmez bana yardım edecek ve iki kare yükleyeceğim. Her ikisini de ben çok sevdim dilerim siz de seversiniz.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Daha ne kadar savsaklayacaksın?dedi. Sustum uygun bir cevap arandım hazırcevap tarafımın bana yardım etmeye niyeti yoktu hiç.
Bön bön baktım yüzüne, yüzünü anlamlı kılan kocaman gözlerine.Anlamazlıktan gelip,gözlerini pörtletip bakma hiç artık bitir şu işi,dedi kızgınca. Başımı salladım usulca, vazoyu kendisi kırmadığı halde, suçu sessizliğiyle üstlenen büyük kardeş gibi yerimden omuzlarım düşmüş kalktım, kapıya yöneldim, beni iki kara kocaman gözün izlediğini bilerek. Kapıya çıkınca derin bir nefes aldım, hava kömür kokuyordu, ceplerimi yokladım buruşmuş sigara paketinden yamulmuş br sigara çıkarıp yaktım. Kömür kokusuyla birlikte doldu ciğerlerime ilk nefes duman. Nasıl söylecektim ki...Ayakkabımın sökülen ucundan iceri giren soğuk bacaklarımdan kasıklarıma yürüdü, ürperdim.Hazır mıydım?
Kelime: VEREM
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Aaa ama böyle merakta bırakılmaz ki canım insan
Hazır mıydı? neye hazırdı? ne kadar hazırdı?
meraktayım bekliyorum.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Hikaye devamı şeklinde yapalım mı, başlık da hikayeden romana olur
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
(ama hikeye romana geçiş için kullanılan bir araç olmalımıdır?) diye bir edebiyat tartışması da açılabilir eğer hikayeden öyküye dersek
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Bazı zamanlar, suret hikayesi gibi babası tarafından rest çekilen işsiz gencin hikayesi gibi birbirini takip ediyor öyküler ve bu durumda öyküde yaşanan gelişmeler ve değişimleri de izlemek oldukca keyifli oluyor. Ben biraz daha uzasın diye dua ediyorum bu durumlarda aynı kişileri ve olayı farklı ağızlardan dinlemek gibi eğlencili ve öğretici buluyorum bunu kendim için.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Hazır mıyım der demez gözlerim doldu. İnsan nasıl hazır olur ki? Sevdiğinin gözlerine bakıp "Bu hikayede ölen kahraman sensin" demek. Boğazıma birşeyler düğümlendi, sigarayı yarım bırakıp ezdim düşüncelerimi de ezmek ister gibi bastırarak. Verem dediler ilerlemiş, raporlar elimden düşüverdi, duvara dayadığım sırtımı ve bedenimi taşıyamayan dizlerimin bağları çözülüverdi. Ama ama dedim tedavisi var değil mi onay ister gözlerle baktım genç doktora. Doktor daha büyük bir felaketi haber vermezden önce oturmamı işaret etti başıyla, yüzünün bir an hafif bir kederle gölgelendiğini düşündüm, korktum duyacaklarımdan.
Derin bir nefes aldım ciğerlerim acıdı onun ciğerlerini düşündüm, ezdiğim sigara... İçim çekildi, kanser olmasa belki evet dedi bücür şişko. Gerçek olamaz diye düşündüm daha çok genç, gözyaşlarımı tutmak için uzaklara bakmaya çalıştım ama ağzını açıp kapatarak kirli suda zorla nefes alan şişman bir balıkta takılı kaldım. Nefes en büyük nimet bedene. Hırıltılı bir volkan patladı, sonra yüzüm gözüm fırtına sağnak. Kalktım duvara tutuna tutuna dışarı çıktım hızlı hızlı körük gibi soluyarak doldurdum ciğerlerime havayı. Canımın yanması kömür kokusunun hızla doluşundan mı yüreğimdeki acıdan mı ayırdına varamadım. Bütün bunlar geçen haftaydı en zoru da bir şey yok gibi davranmaya çalışmak. 7 gün ömrümün en uzun bir haftası, zamanın yaşanılanla değişen algısı.Boşlukta salınıyorum ne yediklerimin tadı var ne de birşey ilgimi çekiyor. Bedenimin sinyalleri de olmasa ölü gibiyim. Ölü...gibi. Soğuk teniyle eşimi uzanmış görüyorum morgta, tüylerim diken diken.Bir süre sonra en azından buralarda bir yerlerde arasam gelir, özlese çağırır uzaklığından daha öteye ulaşılmaz bir diyara göç edecek soğuk teniyle. Gecelerimizi ısıtan soluğu sonlara doğru hırıltılı çıkacak arzuyla öptüğüm o güzel ağzından kan gelecek. Kaçıp saklanacak bir yer olsa bu bir kabus olsa uyansam, etlerimi cimdiriyorum,acıyor. Gerçekler acıtıyor hep. Sevgilim boşanma işlemlerini hızlandırmamı savsaklamamı söylüyordu çıkarken kara gözlerinde sabırsızlık ve suçlama, tüm bu olanların arasında nasıl bırakabilirdim ki onu tek başına ne diyeceğim nasıl diyeceğim insan ne yaparsa yapsın hazır olamaz ki. Bu eski bile olsa bir sevdaya yapılacak ihanet mi.Yıkıntılar arasında kaldım. Gidip nargileciye oturdum ciğerlerimden kurtulmak istercesine baba bir tömbeki ısmarladım.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Otururken hep düşündüm: Ona ne söylemeliyim, nasıl söylemeliyim? Söylemeli miyim? Ne?
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Öyle saatlerce düşündüm. Belki saatlerce değildi bana öyle geldi. Kendime geldiğimde sökük ayakkabının içindeki ayağım neredeyse donmuştu. O konuları düşündüğümden içeri giremiyordum bir türlü. O düşüncelerle fazla başbaşa kalmış olmaktan kendimi suçlu hissediyordum. Dışarda ne yapıyordun, ne düşünüyorsun dese, geveleyecektim; bu nedenle içeriye girmeden önce havayı dağıttım, kendi kendime şarkı söylüyormuş gibi yaptım, sonra sokaktan geçen köpeğe laf attım. Hoşt, evin yok mu senin, git evine! İçeri girerken de köpek konusunu devam ettirdim: Ya bu köpekler üşümüyor mu, öyle ayazda açıkta. Ya gerçeği konuşmam gerektiğinde ne diyecektim? Hangi sözcükle devam edecektim? Egemen'e mi sormalıydım? Evet,ona sormalıydım, o söylemeliydi.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Birkaç demet çiçek de benden.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Bu da benden size:
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Yeni sözcük: Sevinç.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Yeni sözcük: grafit
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Elif, uzun yıllardır maç yapmayan boksörler gibi. Isınıyor ısınıyor, sonra bir kükrüyor ki, tutabilene aşk olsun. Müthiş heyecanla okudum yazdıklarını.
Bir de "grafit"in ne olduğunu anlamak için bakındım. Şunu buldum:
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Barış'a tamamen katılıyorum. Okurken yüksek sesle gülmüşüm meğer, çevremdekilerin; "sizi böyle neşelendiren şey de ne" diye sormalarından anladım kendimi öyküye nasıl kaptırdığımı.
Sevgili Elif, yazdığın bu güzel satırları bizimle paylaştığın için sonsuz teşekkürler.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
nurtenöztürk:
Yeni sözcük: Grafiti
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
yeni sözcük: müncer
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Sevgili Elif, Orhan ve Sevinç'in yaşadığı olaya üzüldüm doğrusu, yazık değil mi, hem en sevdiği oyundan oldu Orhan hem Sevinç'den. Hatta neredeyse Sevinç canından olacaktı. neyse ucuz kurtuldu Sevinç.
Ancak Nurten (öz)'nin "grafiti" sözcüğüne ne oldu?
Sanırım dikkatinden kaçtı.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Ben de merak ediyorum, sözcüğe n'olduğunu.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Nurten (öz) grafiti kelimesini verdikten sonra Elif bir öykü yazmış ancak öyküde grafiti sözü geçmiyor. Buna rağmen Elif bir kelime vermiş "müncer". Ben de bunun üzerine "grafiti" ye ne oldu dedim ki yeni sözcük grafitiden devam etsin diye. Elif de
Biri bana yardım etsin galiba çok takıntılı oldum şu ara.
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
el kaldırıyorum kelime vermeden ortadan kaybolan Egemen tiz bulunup getirile boynu vurula ya da gide müncer nedir öğrene nurten takmak bazen fena bir sonuç vermez sıkma canını nasıl olsa geçer ... herşey geçiyor...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Not: Nurten, benim de kafam karışmıştı o yüzden öyle yazdım.
Yeni sözcük: Kopya
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Sen çok yaşa emi nurten...
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Yeni sözcük: Parmak
Re: "Sözcük"ten "Öykü"ye...
Bu öyküde farklı bir biçem, biçim vs. mi denenmek istenmiş pek anlayamadım. Anlatış biçimi için yorum yapamayacağım ama anlatılanlar, öykü muhteşem! E,pes yani!
"Babamın evde olmasına üzülmüştüm. Şimdi üstümü mutfakta değiştirmek zorunda kalacaktım"
Bu cümle,ailenin ekonomik durumu, yaşam biçimi hakkında hemen bir fikir sahibi olmamıza yetiyor; bu aileye dair öyle çok ipucu veriyor ki...
Ya, Öztürk'ün, sözlüde tavanı seyreden öğrencisine ne demeli? Bir 'e, pes yani' de ona diyeyim ben.