UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Şişman ile Zayıf

21 Eyl 2008
ozozutemiz

Anton Çehov
Bütün Öyküler I/1880-1884
(Çev:Mehmet Özgül)
Cem Yayınevi
İstanbul
4. Basım
2005
s. 61-63

İndirmek için tıklayın:
Öykü forumdan kaldırılmıştır. (Bkz.:Forum İşleyişi).

Kategori:

Re: Şişman ile Zayıf

Yeni Çehov öykümüz. Alkış


Re: Şişman ile Zayıf

hohoy, yeni öykü gelmiş.
yarın ilk iş okuyayım da ilk yorumlardan birini ben yazayım.
yaşasın çehov!
yaşasın uzun hikaye!
ah, bazı şeyleri anlatması ne de uzun hikaye,
ama forumla birlikte her şey daha elle tutulur gibi, yanıbaşımızda.

özlemle...


Re: Şişman ile Zayıf

Çağdaş, lafıyla oyalanadursun, ben öykü hakkında naçizane fikirlerimi paylaşmaya başlayıyım.

Öykü üzerine çok fazla söz söylemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Bu kısacık öykü dönemin toplumsal yapısını, farklı sınıflardan insanların birbirleriyle ilişkilerini öyle güzel anlatmış ki üzerine söyleyecek söz bulamıyorum.
Günümüzde yaşıyor olsalardı öyküde geçen mekân düşünüldüğünde belki de hiç karşılaşmayacaklardı. Biri trenle yolculuk edecekti diğer uçakla...
Daha liseye giden Nafanail'in, müsteşar olduğunu anladığı an şişman adamın karşısında asker gibi selam vererek durması sınıfsal ayrımın ne kadar keskin olduğunu gösteren önemli bir ayrıntı olarak öyküde yer almış diye düşündüm. İyi düşünmüş müyüm?


Re: Şişman ile Zayıf

""
Öykü üzerine çok fazla söz söylemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Bu kısacık öykü dönemin toplumsal yapısını, farklı sınıflardan insanların birbirleriyle ilişkilerini öyle güzel anlatmış ki üzerine söyleyecek söz bulamıyorum.

Evet, Çehov derdini en yalın biçimde ortaya koymuş. Zaten bu yalınlık öykünün adının simgesel anıştırmasıyla başlıyor. Üst rütbeden olanı "şişman", memuru ise "zayıf" olarak belirlemesi bizim toplumumuzun da tasavvurunda yer bulmuş, kemikleşmiş bir imge.

""
Şişman olanı az önce gar lokantasında karnını doyurmuştu, o yüzden yağlı dudakları olgun iki vişne gibi parlıyordu. Pahalı İspanyol şarabı ve portakal çiçeği kokusu yayılıyordu çevresine.

Öykünün girişinde yer alan bu iki tümceyle yazar, bize şişman olanın "rahatlığını, sağlığını, keyfinin yerinde oluşunu"
vişne, şarap, portakal çiçeği sözcüklerinin güçlü çağrışımlarıyla anıştırıyor. Çehov, kısa öykü ustası; çünkü hangi sözcükleri kullanarak okuyucuda nasıl bir etki yaratabileceğini çok iyi biliyor.

""
Zayıf olanı ise henüz yeni trenden inmişti; valizlerle, bohçalarla, karton kutularla yüklüydü elleri, kolları... Onun ağzından da jambon ve kahve telvesi kokusu yayılıyordu.

Bakan müsteşarı rahat bir şekilde garda bulunurken; 7. dereceden memurumuz ailesine ait eşyalarla boğuşmaktadır. Kim bilir o eşyaların içinde bir yerlere götürülme zorunluluğu bulunan nice zaruri şeyler var. Bu eşyalarla memurun didişmesi, aynı zamanda yaşamının güç şartlarını anıştıran çift yönlü bir tablo çiziyor.

Yazar, iki arkadaşın sınıfsal durumunu bu iki görüntü ile nefis biçimde ortaya koyuyor.


Re: Şişman ile Zayıf

İrdeleme Metni
1. Gönderim
Kadir Levent Dedeoğlu

Öykü Adı : Şişman ile Zayıf

Anlatım : Üçüncü Tekil

Öykünün Özeti :

(1) Yıllardır görüşmeyen, biri şişman diğeri zayıf iki arkadaş Nikolayev tren istasyonunda karşılaşır. Şişman olan pahalı İspanyol şarabı da içtiği yemeğin ardından gar lokantasından çıkmıştır. Zayıf olanı ailesi ve elinde eşyalarıyla trenden az önce inmiştir. Jambon ve kahve telvesi kokusu yaymaktadır.

(2) Şişman olan, zayıfı gördükte sevinç ve içtenlikle seslenir. Kucaklaşırlar. Zayıf olan, çocukluk arkadaşının eskisi gibi yakışıklı, şık ve içten bakışlı olduğunu söyler. Zengin olup olmadığını, evlenip evlenmediğini sorar. Yanıt beklemeden arkadaşı ile Protestan bir aileden gelen eşini ve liseye giden oğlunu tanıştırır. Çocukluklarında onlara takılan adlardan söz eder. Şişman ise kısaca halini-hatırını, görevini ve rütbesini sorar.

(3) Zayıf olan 7. derecede bir devlet memurudur. Denetçidir. Aylığı yetersiz olduğundan ağaçtan kül tablası oyup satmakta, eşi ise müzik dersleri vermektedir. Sonra görüşmenin seyrini değiştiren soruyu sorar : Şişman adamın görev ve rütbesi nedir acaba?

(4) Yanıt, Şişmanın onların tüm beklentilerinin ötesinde yükseldiğini, bakanlık müsteşarı olduğunu ortaya koyar. Ayrıca “çift yıldız”ı vardır. Zayıf, kısa bir şaşkınlıktan sonra, dik duruşunu yitirir, kamburlaşır ve ufalır, aşırı bir saygı ile memnuniyetini belirtir. Oğlu da “ hazır ol”a geçer.

(5) Şişman, bu tavırdan hoşnut değildir. İki çocukluk arkadaşı arasında rütbe farkının önemsiz olduğunu söyler. Zayıf ise, saygılı tavırdan yılışıklığa geçmiştir bile. Süslü kelimelerle çocukluk arkadaşının büyüklüğünü ve kendi aciz konumunu vurgular. Ailesini yeniden tanıtır, onların adına da saygı belirten sözcükler söyler. Eşinden söz ederken “ cariyeniz” der.

(6) Şişman, bu yalakalık ritüellerini durdurmak isterken, zayıf dozu iyice artırmaktadır. Dayanamaz, gitmek üzere elini uzatır. Zayıf, doğru-düzgün tokalaşamaz bile. Eşi ve çocuğu da aynı biçimde abartılı davranışlar gösterirler. Bütün aile, ezici ve büyük bir şaşkınlığa kapılmıştır.

Anlatım ve Kurguya İlişkin Özellikler :

(1) Çehov’un öykü için seçtiği iyi bir lokantası bulunan tren istasyonu farklı toplumsal konumlarda bulunan insanların rahatlıkla karşılaşabileceği bir yerdir.

(2) Kişilere ilişkin betimlemelerinde öne çıkardığı ayrıntılar da görev ve rütbe belirtilmese bile toplumsal konumlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır:
a. Şişman, gar lokantasında karnını doyurmuş, yemekte pahalı İspanyol şarabı içmiştir.
b. Zayıf olan ise, jambon ve kahve içeren bir yemek yemiştir. Eşyalarının bir kısmı için valizi bulunmadığından bohçalar ve karton kutular da kullanmıştır. Bir hamala ücret ödemek yerine kendi eşyalarını taşımaktadır.

(3) Zayıfın tavırlarındaki değişim çok iyi kurgulanmıştır. İçtenlikten saygılı bir tavra, buradan da yalakalığa geçiş, sadece söylediği sözlerle değil, jest ve mimiklerine ilişkin betimlemelerle konuşmasındaki kısalma ile kişiliğinin bütününde sergilenmiştir.

(4) Oğlunun ilgisizlikten saygıya geçişi de tavır değişikliğini tikel bir olay olmaktan çıkarmıştır. Çehov, zayıfın oğlu ile, toplumsal konuma gösterilen kölece saygının öğrenilen ve yayılan bir olgu olduğunu göstermiştir.

İrdeleme :

(1) Zayıf ve ailesi o dönem Rus halkının tipik örnekleridir. Büyük kente yeni taşınmaktadırlar. Adam kül tablası yapıp satmaktadır. Eşi ise müzik dersi vermektedir. Ekonomik durumları iyi değildir. Arkadaşının hatırını sorduktan sonra ilk öğrenmek istediği zengin olup olmadığıdır. Kendi ailesi ile ilgili en çok yinelediği ise, eşinin alman asıllı bir Protestan olduğudur.

(2) Şişman adamın görevini öğrendikten sonraki davranışları kökten değişmiştir. Şişmanın görevi aralarında bir uçurum yaratmıştır. Artık çocukluk arkadaşı olsalar da, ona dostum dese de, şişman mutlak saygı gösterilmesi gereken birisidir. Kendi istemese bile. Şişman karşısında ezilir, duruşu bile bozulur. Saygı göstermeyi görev, şişmanın onunla konuşmasını da lütuf olarak görür. Gittikçe yaltaklanması artar.

(3) Dahası, ailesinin de aynı biçimde davranmasını bekler. Onlar da bu beklentiyi karşılar. Şişmanı ilk görüşünde babasının arkasına saklanan oğlu, onun müsteşar olduğunu öğrendikten sonra karşısında “hazır ol”a geçer. Bu sırada, şapkası da düşer. İlk karşılaşmada tepki vermeyen karısının yüzünde müsteşar ayrılırken “yayvan bir gülümseme” vardır.

(4) Şişman ise Rus bürokrasisinin tipik bir örneğidir. Halkı eksikleriyle kabullenmek yerine onları küçük görmekte, halktan uzaklaşmaktadır.

İzlek :

Rus halkı kötü durumdadır. Yeni yerleşen ekonomik sistem, toplumda yeni değerleri başat duruma getirmekte, bu değerler de halkı manevi bir çöküşe sürüklemektedir. Yöneticiler ise sorunları çözme çabası göstermek yerine, onları küçümsemekte, halkı kendi haline bırakmaktadır.


Re: Şişman ile Zayıf

""
Şişman ise Rus bürokrasisinin tipik bir örneğidir. Halkı eksikleriyle kabullenmek yerine onları küçük görmekte, halktan uzaklaşmaktadır.

Bu yorum ile öyküdeki şu sözler taban tabana çelişmekte:

""
Şişman yüzünü buruşturdu.
- Bırak, canım! Bu tavırlara gerek var mı? Biz seninle çocukluk arkadaşıyız. Aramızda rütbenin önemi mi var?

Öyküde, şişman adam bahsedilen bürokratik üstünlüğü kullanmaktan bilerek kaçınmaktadır. Çehov, öyküsünde "bürokratik engelleri, toplumsal ilişkileri" yermek yerine, her şeyiyle rahat yaşanabilecek bir ilişkinin kimi roller yüzünden nasıl da gülünçleşip insanları zora soktuğunu anlatmaya çalışmış. Bundan ötürü yazar, öykünün gerilimini üst tabakadan birinin üstündense alt tabakadan memurumuz üzerinden oluşturmaktadır.

Doğrudan "bakan müsteşarını ve ait olduğu sınıfı" duyarsızlıkla suçlamak, sanırım önkabullerle ilgili.

Bu yorumlarımdan ötürü de aşağıdaki iddialı çıkarıma katılmamaktayım.

""
Rus halkı kötü durumdadır. Yeni yerleşen ekonomik sistem, toplumda yeni değerleri başat duruma getirmekte, bu değerler de halkı manevi bir çöküşe sürüklemektedir. Yöneticiler ise sorunları çözme çabası göstermek yerine, onları küçümsemekte, halkı kendi haline bırakmaktadır.


Re: Şişman ile Zayıf

Ozozutemiz'in izlek'inde yer alan cümleyi okuyunca hemen fareye, klavyeye sarıldım. Öyküden alıntı filan yapıp yanlış bir yol izlendiğini ortaya koymaya çalışacaktım. Abdullah, benden önce davranmış. Fekat ben yine de sormak istiyorum: Şişman ile Zayıf hakkında nasıl olmuş da böyle bir çıkarımda bulunulmuş? Gerçekten ama gerçekten çok çok çok çok merak ettim. Nop!


Re: Şişman ile Zayıf

Şaştım bu öyküdeki şişmana. Daha doğrusu, şimdi biraz daha düşününce, şaşmadım mı yoksa?

Çünkü evet, Çehov, okuduğumuz tüm bu öykülerde, en azından benim okuduklarımda, hep orta sınıf insanlardaki garipliklerle alay ediyor.
Zenginlerin davranışlarındaki değişimi doğal görüyor belki de, peki ya fakirlere ne oluyor şimdi?

Kimisi edebiyat özentisi oluyor Fransızlar aşkına, kimi rüşvetini almadan görmüyor diğer insanları, kimi neyi niye kaybettiğinden habersiz-uğruna savaşmaya mecali yok-savaşabileceğini bilmiyor, kimi üst rütbedekileri tatmin etmek uğruna ölüveriyor, burada ise yaltaklana yaltaklana tiksinti uyandırıyor insanda kimisi.

Ben burdaki Zayıf'ı kara sineğe benzettim biraz. Bir yere konduğunda hani, öndeki iki ayağını birbirine oğuşturur ya, sinir eder insanı- beni en azından-, buradaki zayıfta öyle bir hale geçiyor. "N'oluyorsun" demesine bakmıyor çocukluk arkadaşının, karısını bile ona vermeye hazır.

Çehov bu öyküleriyle bence, hemen zengin sınıfı suçlamak yerine, daha temelde, alt tabakaların yozlaşmaya karşı dirençsizliğini-bilinçsizliği-kendi bırakmışlığını yeriyor.


Re: Şişman ile Zayıf

""
Gerçekten ama gerçekten çok çok çok çok merak ettim. Nop!

Maalesef bunun cevabını alamayacağız. Düşünceli


Re: Şişman ile Zayıf

Elif dedi ki:
Ozozutemiz'in izlek'inde yer alan cümleyi okuyunca hemen fareye, klavyeye sarıldım. Öyküden alıntı filan yapıp yanlış bir yol izlendiğini ortaya koymaya çalışacaktım. Abdullah, benden önce davranmış. Fekat ben yine de sormak istiyorum: Şişman ile Zayıf hakkında nasıl olmuş da böyle bir çıkarımda bulunulmuş? Gerçekten ama gerçekten çok çok çok çok merak ettim.

Bir yanlış anlamayı hemen düzelteyim. Buradaki notlar Özden'e (ozozutemiz) ait değil. O sadece İnsancıl atölyesindeki irdeleme metinlerini ve notları foruma aktarıyor.

Söz konusu irdeleme metni yazının hemen başında belirtildiği gibi Kadir Levent Dedeoğlu'na ait.


Re: Şişman ile Zayıf

Arkadaşlar merhaba. Gecikmiş bir açıklama yapmayı gerekli görüyorum.
Daha önceki Çehov öykülerinin seminer ses kayıtları olduğu için bu ses kayıtlarını çözümleyip yapılan irdelemeye ilişkin eleştirileri, irdelemeden hemen sonra ekleyebiliyordum. Geçtiğimiz bir kaç öykünün ses kayıtları yok. bu nedenle eleştirileri yazamıyorum. Ama ilgili arkadaşlardan seminerdeki eleştirileri toparlamaya çalışıyorum. En azında 'Mahkeme Kaleminde' ve 'Şişman ile Zayıf' için bu hafta içinde eleştirileri gönderemeye çalışacağım.

'Şişman ile Zayıf' ile ilgili forumdaki eleştiriler hatırladığım kadarıyla irdeleme metni seminerde de söylendiği yönde eleştirildi. Bunun zorlama bir yorum olduğu söylenmişti.