Procrustes'in Yatağı
(bağlantı için resmin üzerine tıklayabilirsiniz)
Bu aforizmalar bundan yaklaşık 9 ay önce Uzun Hikâye forumlarında alev alan bir tartışma sonucu oluşmaya başladı. Zaman içinde üzerlerine çalışıldıkça yeni yollar açtılar, çeşitli konularda gelişip serpildiler. Derken, benim adıma, sanat tarihi için alternatif bir yöntem arayışı haline geldiler. Her biri başka bir kaynakta yayımlanmış olsa da, umarım burada yan yana geldiklerinde benim için oluşturdukları “sanatyazımı” okur için de anlaşılır olur.
NOT: Bağlamı tümüyle farklı olsa da yazdıklarıyla ilk aforizmaların oluşmasına önayak olan oktay'a buradan teşekkür etmeliyim. Bu, düşünmenin ancak düşünmeyi itmesi olabilir.
Re: Procrustes'in Yatağı
sanat tarihi için en büyük zorluk, neyin sanat eseri olup neyin olamayacağına dair ölçütün ortaya konulmasından kaynaklanır. sanat tarihçileri, bunun için ele alacaklarını her zaman bir keyfiyet içerisinde tespit etmek zorundadırlar.- bu sorun aslında sanat felsefesinin de sorunlarındadır, ki belki de burada asıl beceriksizlik tarihçilerden çok filozoflara ait. keyfiyetten keyif alamayan frijit filozof ve tarihçiler, değerlendirmelerini ve biçimlendirmelerini her zaman bir tür asketizme ve böylece de meşrulaştırıcı pratiklere başcurmak suretiyle ortaya koyabilmişlerdir.
literatürdeki bağlamları ile anti-art, belki de bu meselenin ortaya konulmasına bir müdahale olarak düşünülebilir. bir sanat tarihçisi olsaydı, burada şöyle derdi: "karşı sanat akımı, meseleye sanatın içinden bir müdahaledir." ve tam da böyle dediği için, tam da bir tarihçi olduğu için meseleyi yine safça -iki anlamda da safça- değerlendirdiğini ispatlamış olurdu.
ancak; karşı-sanatın bu müdahalesini mümkün kılan "oyun olarak karşı-sanat" düşüncesi, barış'ın biçim ve ruh üzerine söyledikleri ile ciddileşiyor ve bu durum da sanat tarihi için alternatif bir yöntem olarak bu düşüncelerin alternatifliğini sakatlıyor. şu ifadeleri ya da ifadelere kastediyorum :
burada söz konusu olan, asketik bir tarihçilik eğilimdir. böylece barış, bir yönü ile yapı sökme yanlısı bir tutum takınırken, diğer yandan asketik ve metafiziki düşüncenin düşünme tarzına başvuruyor. karşı-sanat, artık sanatın ruhunun yeniden konuşmaya başlamasını sağlıyor. iğrenç bedene savaş açan asketik tarihçinin ruhçuluğu; biçimin manüpüle edilmiş sanatına karşı çıkmakta ve böylece sanatın manüpüle edilmemişliği olarak ruhun söz almasını sağlamaktadır. bu durumda; nasıl olup da "karşı-sanat'ın, dil sökme sanatı olarak" tasavvur edilebileceğini anlamak güçtür. eğer bu ifadenin tamamını alıntılarsak, çelişki daha iyi görüp çözümleyebiliriz:
söz konusu olan, tam da bir "kimliklendirme" işlemi olduğu için barış karşı-sanatı, bir ruh ile adlandırmaktadır: vaftiz edilen iğrenç beden (biçim), vaftiz edilerek adlandırılmışlığı ile ruhun temizliğine kavuşmaktadır.
Re: Procrustes'in Yatağı
Blogla ilgili yazışmalara blogun kendi yorumlar kısmından devam etmek niyetindeyim.
Yorumlarda "kalın, italik, alıntı, link" kodları bizim sistemimizdekilere karşılık gelmiyor. Kullanmak isteyenler için kodlar aşağıdaki gibi.