UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Çocuk Edebiyatı Çevirisi

07 Haz 2010
eren

Çeviri konusunda hiçbir eğitimim olmadığı için bu alanda artık belki de bitmiş olan bazı tartışmalar hakkında pek fazla fikre sahip değilim. Bu nedenle o kadim tartışmayı Uzun Hikâye'ye de taşımak konusunda fazla tereddüte düştüğümü söyleyemem: "Özgün metne bağlılıkla hedef dilde aynı anlamı kurmaya çalışma arasındaki denge nasıl kurulmalı?"

Birinci Soru
Hemingway'in For Whom The Bell Tolls (Çanlar Kimin İçin Çalıyor) adlı romanını Selâ Kimin İçin Okunuyor diye çevirsem bana çok kızar mısınız?

Sözünü ettiğim dengenin kurulması konusunda herkesin kabul ettiği reçeteler olduğunu pek sanmıyorum. O nedenle bu genel soruyu sorup çekilmenin tartışmayı kahvehane sohbetinden ileri götüreceğinden kuşkuluyum. Hem bu nedenle, hem de şu sıralar çocuk edebiyatı çevirileriyle uğraşmakta olduğumdan (link) soruyu daha özgül bir alana çekmek istiyorum.

İkinci Soru
Çocuk kitaplarını çevirirken kahramanların isimlerini nasıl ele almak gerek?

Bu sorunun değişik veçheleri var:
1. Charley, Meadow, Gottlieb gibi çocukların, kahramanların isimlerini Can, Sibel, Hüdaverdi gibi isimlerle değiştirmek ne derece makûl olur? Değişik yaş grupları için bu soruya değişik cevaplar vermek gerekir mi?

Bir Not
Yıllar yılı Safinaz diye tanıdığımız oynak kadıncağızın adının Olive Oil olduğunu öğrendiğimde bayağı düşündüğümü hatırlarım, ama herhalde kadının adı Olive Oil olsaydı benim aklımda kalması da mümkün olmazdı diye düşünüyorum.

2. Hag, Dribble, Prendergast gibi anlamına istinaden kullanılan yer ve kişi isimlerini çevirmek konusunda nasıl bir tutum izlemek gerekir. Yazarın bu isimlerin anlamlarını öne çıkardığı ve yarattığı karakterlerin tipik özelliklerinin akılda kolayca kalmasını sağlamak amacıyla bu isimleri verdiği belliyken bu isimleri çevirmeden bırakmak metnin anlaşılırlığı açısından soru işaretleri oluşmasına neden olmaz mı?

Üçüncü Soru
Çocuk kitaplarını çevirirken anlatı zamanını değiştirmek caiz midir?

Orijinal metinde Past Tense kullanılarak anlatılmış bir hikâyeyi Türkçeye çevirirken -miş'li geçmiş zaman kullanmanın daha uygun olduğunu düşündüğüm zamanlar oluyor. Bu konuda resmî görüşün (eğer varsa) ne olduğunu merak ediyorum.

Özellikle bu konuda eğitim almış arkadaşların yardımlarını bekliyorum bu sorulara makûl cevaplar bulabilmek için. Düşünceli

Kategori:

Re: Çocuk Edebiyatı Çevirisi

Sorulara yanıt vermek sanırım benim üzerimde. Ama bir kitap önerebilirim.

Çeviri: Dillerin Dili
Akşit Göktürk
Yapı Kredi Yayınları

http://www.ykykultur.com.tr/kitap/?id=83


Re: Çocuk Edebiyatı Çevirisi

Alanda eğitim sahibi olmayan bir kişi olarak ben de görüşlerimi açıklayayım dilerseniz.

eren dedi ki:

Birinci Soru
Hemingway'in For Whom The Bell Tolls (Çanlar Kimin İçin Çalıyor) adlı romanını Selâ Kimin İçin Okunuyor diye çevirsem bana çok kızar mısınız?

Kızarım! Keza o zaman bütün Hıristiyani imgeleri de İslami imgelere çevirmek gibi, yapılması mümkün ve çok gerekli olmayan bir muazzam çabaya da imza atmış olursunuz. Ayrıca, yabancı olan bir kültürel öğeyi yerelleştirme çabasının önündeki ikinci engel de, kent kültürü içinde "selâ"nın ne olduğuna aşina kaç kişi kaldı sorusu olacaktır.

""
İkinci Soru
Çocuk kitaplarını çevirirken kahramanların isimlerini nasıl ele almak gerek?

Türkçe isim uygulaması ilk tercihe göre daha makul ve uygulanabilir görünüyor.

""
Üçüncü Soru
Çocuk kitaplarını çevirirken anlatı zamanını değiştirmek caiz midir?

Özellikle Türkçe'deki zaman kullanımı Batı dillerine göre farklı detaylar içerdiğinden, bu konudaki yeğlemelerin sıkıntı doğurmayacağı fikrindeyim.

Beyan ederim. Smile


Re: Çocuk Edebiyatı Çevirisi

Şu an elimde herhangi bir link yok, ancak Necdet Neydim çocuk edebiyatı üzerinde birçok yerde bildiri sunmuş, makale yayımlamış bir kişi.

İsimlerin çevrilmesi konusunda ilk aklıma gelen şu: "Olive Oil" olmuş "Safinaz", "Smurfes" olmuş "Şirinler"; öte yandan "Flash Gordon" ille de "Flash Gordon", "Fantom" ille de "Fantom". "Hulk" var öte yanda, "Candy" var. Burada yaratıcılık, tutulacak karşılık bulma, şans eseri beğenilme gibi durumlar sözkonusu. Çocuk edebiyatı ve yayınları için akılda kalıcı Türkçe karşılıklar bulmak daha yaygın bir görüş olabilir. Yine de tek çözüm değil. Türkçeleştirmek adına berbat bir şey ortaya çıkarmak yerine özgün adı olduğu gibi bırakmak da sıkça tercih edilen bir çözüm.

Hemingway konusuna gelince, satırarası tanımlamalar, detaylar, belli cümlelerde bu gibi uygulamalar mübah gösterilebilir (din meselesi bu konuda ayrıca sıkıntılı tabii ki) ancak öykünün/romanın bütününü ilgilendiren başlık, kahraman adı, olayın geçtiği yerler gibi unsurların Türkçeleştirilmesi hem çevirmene külfet, hem okuyucuya itici (hangi okuyucuya, o ayrı bir soru yine de). Lawrence Venuti, Amerika örneğini temel alarak bu gibi konuları inceliyor. "Ethnocentric reduction" tanımlamasını getirmiş yabancı metinlerin bu biçimde yerelleştirilip asimile edilişi için.

Bu yaz kuram kısmını biraz olsun doldurabilirrsem ne mutlu!