UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Çeviri Kokusu: Program ve Öneriler

23 Mar 2010
canbazozan

Barış Acar dedi ki:
.. Balzac'ın sanırım Türkçe'ye hiç çevrilmemiş İnsanlık Komedisi dizisinden haberdar oldum. Epey ilgi çekici göründü.

Önerim, Balzac'ın öykülerini çevirmemiz. Bunu uzun bir zaman dilimine yayabiliriz diye düşünüyorum.

Yukarıda Barış'ın iletmiş olduğu "link"teki öyküler-romanlar ne kadar doğrulanmıştır bilemiyorum. Fakat, farklı sitelerde Balzac üzerine böylesine kapsamlı başka bir çalışma gördüğümü hatırlamıyorum. Bu kaynağın yine de başka kaynaklarca doğrulanması gerekebilir.

Bir de öykülerin Fransızca olmaması gibi bir durum söz konusu. Olumlu ve olumsuz tarafları var bunun da. İngilizce dilinin Fransızca diline kıyasla daha yaygın olması gibi bir durum, bu öykülerin daha fazla kişiye erişebileceği veya İngilizce bilenler tarafından Türkçe'ye çevirilebileceği anlamına geliyor. Sıkıntılı durum ise yazıldığı dilden bu çevirmenin yapılamayacak olması.

Hali hazırda devam ettirdiğiniz çalışmaların olduğunu görüyorum. Bu çalışmalara paralel bir çalışma düzeni de oluşturabiliriz. Çünkü, Balzac'ın İnsanlık Komedya'sında geçen öykü ve romanlarının çevirilmesi kapsamlı bir iş olacağından diğer düşünülen çeviri işlerini aksatmamalı.

Aklıma gelen bir konu da, bir kişinin kapsamlı bir öykü veya romanı çevirmesinde yaşayabileceği sıkıntı. Bu sebeple bir öyküyü birden fazla kişinin parçacıklar halinde çevirebilmesi oldukça etkili olabilir. Burada bu parçacıklar bir araya getirilirken anlamlı ve kesiksiz bir bütün yaratılması önemli olacaktır. Kolektif bir çeviri yapıyor olmak oldukça keyifli olabilir gibi geliyor bana.

Uzun yıllar sürebilecek bir çalışma olacağını düşünüyorum bunun. Her bir tuğlanın üst üste ekleniyor olması büyük bir yapıyı inşa edecek. Heyecan verici buluyorum.

Kategori:

Re: Çeviri Kokusu: Program ve Öneriler

Tam bir hafta sonra geri dönüyorum. 15 Haziran! Finaller bitmiş, okulsuz, çeviriyle dolu bir yaz beni bekliyor Istanbul'da!


Re: Çeviri Kokusu: Program ve Öneriler

canbazozan dedi ki:
Sevgili Arkadaşlar,

Eudora Welty'nin "Why I Live at the P.O." adlı öyküsünü çevirmeye başlayabileceğimi söylediğim tarih 24 Mart'tı. Ve Haziran ayına girmiş durumdayız. Durumu nasıl aktaracağımı düşünüyorum. Öykü çevirisine başlamıştım ve hatta yarısını da tamamladım, ara aşamadaki çalışmayı Barış'a aktarmıştım. Fakat bu işi kısa sürede halledeceğimi düşünürken bu kadar zamanı iyi yönetememiş olmak beni üzüyor. Üzülüyorum, çünkü yeni dahil olmuş olduğum bu grubun yükünü tam olarak taşıyamadım. Bu çalışmayı tamamlayamamış olmamım sebebi sadece son zamanlardaki öngöremediğim yoğun, stresli iş ortamı değildi. Öykünün birçok yerinde tıkandığımı söylemeliyim, buna öyküyü çevirdikçe meydana çıkan çalışmanın beni çok da mutlu etmemesini ve de genel anlamda bu çalışmada yetersiz kaldığımı da eklemeliyim.

Amacım sizinle birlikte bu ortamı paylaşmaya devam etmek. Ben Barış ile oturup E. Welty öyküsü çevirisinin tamamlanması konusunda tekrar konuşacağım. Ve bu konuda eminim ki bana yardımcı olacağı noktalar olacaktır.

Bu durumu göz önünde tutarak yakın zamandaki çalışmalarda daha özverili olacağımı bilmenizi istiyorum.

Geç de olsa bu konuda sizi bilgilendirmek istedim.

ozan

Bay Ozan'a en kısa zamanda tam destek vereceğimizin de sözünü veriyorum. Çevirideki sorunlardan dolayı hiç yılmasın. Ben "Çeviri Kuramı" bölümünü de çok aksattım. Kuram, çeviri pratiğine büyük oranda faydalı durumda (örneği Gül Şahin'de görülmüştür). Çeviri sırasında yaşanan tutukluk, tıkanıklık gibi dilsel ve zihinsel yorgunlukların üstesinden gelmede kişiye büyük bir alan yaratıp feraha kavuşturabiliyor çevirmeni.

Hem kuram, hem uygulama, çok yakında!!! 15 Haziran!!!