UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Aksan Meselesi

17 Şub 2010
eren

Eudora Welty öykülerinde sık karşılaştığımız şeylerden biri de aksan. "Bir Seyyar Pazarlamacının Ölümü" "Why I Live at the P.O." gibi öykülerde karşımıza çıkan "güney aksanı"nı Türkçeye çevirirken İstanbul Türkçesi kullanmak bana biraz tuhaf görünüyor. Bu konuda mekteplilerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Esasında bu konuda belirli bir convention'ın gelişmiş olması ihtimali bile var, ama benim -normal olarak- haberim yok. Okuduğum birkaç yorumda aksan kullanımının Welty'nin başarıyla yaptığı ve edebi dünyasında önemli bir yere sahip bir şey olduğu söyleniyordu. Eğer buna itibar edeceksek acaba biz de çevirirken, ne bileyim, Diyarbakır, Trabzon, Niğde ya da Denizli (ve saire) aksanlarından birini tutarlı biçimde kullanmalı mıyız, diye soruyorum kendime. Bu konuda hem genel bir bilgilendirmeye ihtiyaç var, hem de -belki- kısa bir tartışma yararlı olacak. Ne dersiniz?

Kategori:

Re: Aksan Meselesi

Az önce "aksan" ile "şive" sözcüklerinin Tdk'daki tanımlarına bir baktım. Sanırım ikisi de aynı şeyler; ilki Fransızca'dan ikincisi Farsça'dan gelme. Ama "aksan" bana daha çok Ammerikan filmlerini hatırlatıyor, bir de kimi dillerde harflerin üzerine konulan işaretleri (bkz. Fransızcadaki "é"). Ben şiveyi tercih ediyorum sanırım, eğer arada bir anlam farkı yoksa.

Çeviri kuramında hiçbir tercihe yönelik değişmez yargılar yok. Dahası, "Çeviribilim", yani "Translation Studies", "Übersetzungswissenschaft" denen alan, 20. yüzyıla kadar "çeviri kanunları" üretmeye çalışmış iken 1990'lardan beri "betimleyici yaklaşıma" dönerek çevirmenlerin "ne" yaptığını, tercihlerini "neyin" etkilediğini incelemeye yönelip sonrasında "çeviri sosyolojisi" denebilecek bir anlayışı -feminist ve kolonicilik sonrası fikirler aracılığıyla- benimsedi.

Edebi eserlerdeki şiveli kullanımları çevirirken hedef dilde (çeviri yapılan dilde) bunlara eşdeğer karşılıklar bulmayı bir kuramcı "saçma" olarak adlandırırken öyle durumlar oluyor ki böyle kullanımları standart dil ile karşılamak bir başka saçmalık olabiliyor("Airplane!" adlı Amerikan filminde uçaktaki zencilerin kullandıkları şive ve neden olduğu karmaşaya bakınca Türkçe'de uygun bir karşılık bulmak gereği doğabiliyor).

Ama elbette farklı dil seviyelerini ve şiveleri birbirinden farklı olarak çevirmekte fayda var. Yine de bu tercih, kahramanların ismini bile çevirerek eseri türkleştirmeye kadar varabilir(turkify/turkishfy).

Yani, kaçınılmaz olduğu durumlarda şiveli çevirmek "mübahtır" denebilir ama bunu ılımlı yapmak aksi durumlarda ortaya çıkabilecek "absürdite"nin önünün alınmasını sağlar.

(Yine de kendi çeviri derslerimizde bu konunun üzerinde pek/hiç durulmadığını üzülerek belirteyim.)


Re: Aksan Meselesi

Bu güney aksanının Türkçe'ye çevirisi konusunda benim de kafam karışık aslında. Karakterin bariz normalden farklı bir İngilizce ile söylediği bir şeyi düzgün bir Türkçe ile aktarmak ne kadar doğru? Öte yandan, tamam biz de çevirirken aksan kullanalım dedik diyelim ama hangi aksanı kullanmak gerekecek o zaman?
Bir diğer güneyli yazar olan Flannery O'Connor Welty hikayeleri için şunu der: "Bir cümlesinde bütün bir kitap yatar." Hikayeleri hikaye yapan ne varsa diyaloglardadır Welty hikayelerinde. Kullandığı dil böylesine önem taşıyorsa çevirirken bunu göz önünde bulundurmamız lazım. Bu durumda hiçbir değişiklik yapmadan çevirmek yanlış gibi geliyor ama nasıl farklı çevrilebilir?


Re: Aksan Meselesi

acarcagdas dedi ki:
Az önce "aksan" ile "şive" sözcüklerinin Tdk'daki tanımlarına bir baktım. Sanırım ikisi de aynı şeyler; ilki Fransızca'dan ikincisi Farsça'dan gelme. Ama "aksan" bana daha çok Ammerikan filmlerini hatırlatıyor, bir de kimi dillerde harflerin üzerine konulan işaretleri (bkz. Fransızcadaki "é"). Ben şiveyi tercih ediyorum sanırım, eğer arada bir anlam farkı yoksa.
Aslında ben 'aksan'ı accent'in birebir karşılığı olarak kullanıyorum. Onun yerine muhtemelen 'ağız'ı kullanmak daha doğru olur. Konuya hakim olmamakla birlikte bildiklerim Ekşi Sözlük'teki şu başlıkta özetlenmiş: "lehçe şive ve ağız arasındaki fark". Ama, anladığım kadarıyla, bu konuda da tanımlar pek net değil.
gül dedi ki:
Bu durumda hiçbir değişiklik yapmadan çevirmek yanlış gibi geliyor ama nasıl farklı çevrilebilir?
Çorum ağzına ne dersiniz? Laughing out loud


Re: Aksan Meselesi

Arkadaşlar etkin katkı sunamayacağımı bilsem de yazdıklarınızı keyifle takip ediyorum. Good


Re: Aksan Meselesi

Ağız ; bir ülke sınırları içindeki farklı bölgelerin konuşma farklarıdır. Karadeniz Ağzı , Diyarbakır Ağzı gibi. Gelgelelim halk bu terimi kullanmıyor ve yerine "şive"yi koyuyor. Ama doğrusu ağız.
Şive ; aynı dili konuşan iki ülkenin dili farklı işlemeleri sonucu oluşan farktır. Azeri Türkçesinde "açar", bizim şivemizde ise "anahtar" kullanımı var. Türkmenlerin şivesinde nasılsın "Neyli gov mu?" şeklinde söyleniyor.