UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

14 Eki 2012
Barış Acar

Pecya'nın kapanmış olduğu haberini pek de şaşırmadan okudum bugün (link). Türkiye'nin ilk ve en ciddi dijital arşiv projesiydi. Bünyesine çok sayıda süreliyi yayını katmış ve yayınevileriyle anlaşmalar imzalamıştı.

Tübitak tarafından desteklenen böylesi bir projenin bile iflas etmiş olması neyin göstergesidir? Nasıl düşünmeliyiz bu olgu üzerine? Kurumsal bir hata, işletme modeli başarısızlığı ya da yanlış planlamaya suçu atsak kurtulur muyuz ya da okuma-yazmayı tümden inkâr etsek ülke olarak yeri midir?

Kategori:

Re: Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

""
Nasıl düşünmeliyiz bu olgu üzerine? Kurumsal bir hata, işletme modeli başarısızlığı ya da yanlış planlamaya suçu atsak kurtulur muyuz ya da okuma-yazmayı tümden inkâr etsek ülke olarak yeri midir?

Bu konuda (ülkedeki-bir parça da dünyadaki- okuma yazmanın durumu) çok karamsar olduğumu itiraf etmem gerekecek. Nedendir bilemiyorum, bir şey oldukça, çoğaldıkça yok oluyor, görülmüyor, önemsenmiyor. Bir, "eskide her şey iyiydi" kuruluğuna girmeden, o yatılı okul yurtlarında, ayda bir dolaplarımızın aranıp, kitaplarımızın toplandığı günleri özlediğimi söylesem ne düşünülür acaba?

Bunu nedenleri çok. "Kitapsız"ların çoğalmasının demek istediğim. Belki insanın evrimi böyle. Bu kaçınılmaz. Dinazorların küresel ve sürdürülebilir bir gelecekle ilgili felsefi veya bilimsel projeler üretmeleri ne işe yaradı, ne değiştirdi.

İyi sabahlar ve iyi bir pazar diliyorum.


Re: Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

Neden haberleri izler, günlük kazeteleri okur, televizyonlardaki tartışma programlarını izleriz?

Dünyada ne olup bittiğinden haberdar olmak için mi? Evet. Peki bunun ne önemi var? Veya dünyada olup bitenin bizi ilgilendiren seviyesi nedir?

Günlük olayların sıkı bir takibi, yaygınlaşan iletişim olanakları insanlara “bir şeyleri biliyorum” kanısını verebiliyor.

“Dünyada ne olup bittiği” sadece günübirlik olan bir şey değildir. Geçmişte olanıyla, geleceğe uzantısıyla ve yaşananla bir bütündür. Tüm bunların bilimsel ve felsefi (az veya çok) bir altyapıyla yorumlanması, analizi gerekir. Kitaplar bu yorumda elzem olan bilimsel ve felsefi donamımı sağlar.

Günümüzdeki “kitap okuma oranı” nın düşüşü, insanların “hayali-sanal”bir “Dünyada ne olup bittiğini izliyor ve biliyorum” tarikatına katılımıyla gerçekleşiyor. Sadece gökyüzüne bakıp, o anda kaç yıldızın kayıp geçtiğinin bilgisi yetiyor.

Bu konuda biraz daha düşünmek gerekiyor bence.


Re: Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

Merhaba ,
Pecya için güzel sözleriniz için öncelikle teşekkür ederim.
2006'da benim bir fikrim ve projem olarak ortaya çıkan proje ne yazık ki büyük bir emek ve ciddi bir iş modeli sonunda kurucusu ve projeyi bugünkü haline getiren kişi olarak benim, aynı zamanda ortağı olduğum Pecya'dan tamamen ticari oyunlarla şirket dışında atılmamdan sonra ne yazık ki düşüş arkasından bu sonu yaşamıştır. Dünya'da kurucusunun atıldığı herhalde çok nadir projelerden biridir. İki kere Tübitak desteği almış, Bir çok teknik özelliğe Google Book'tan çok önce yapmıştı ve bir çok özelliğini hala dünyada bir çok dijital kütüphanede yeni yeni görmeye başladığımız bir ortamda Pecya, benim zamanımda tamamlanmış ama benden sonra kullanılmaya açılmayan tam nota arama müzik arama motoru ve kendi indeksine sahip web arama motoru ile bir öncü olmak istedi. 6 ayda 220 yayınevi ve telif sahibi ile dijital telif antlaşması yapıldı. Benim ayrıldığım 2009 Eylül ayından bu yana ise neredeyse hiç antlaşma yapılması. ne yazık ki Pecyanın bitirilmesi için herşey yapıldı. Pecya'nın fikrinden ismine kuruluşundan bitişine kadar emin olun müthiş bir roman var. Pecya'dan ayrıldıktan sonra ilk defa bu ortamda Pecya ile ilgili birkaç şey söylemek istedim. Çünkü yazılarınız çok samimi buldum.
Teşekkürlerimle,


Re: Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Bu kadar emek, birikim boşa gitmiş oldu. Üzücü


Re: Türkiye'de Dijital Kütüphane Olmaz Mı?

Pecya'nın iş modeli gereği, sistem kendisi işler bir sisteme sahipti. Akademik veritabanları gibi, tüm üniversiteler ve dünyanın kullacağı bir yapıda idi, bir çok üniversite de zaten abone idi. 2009 yılında ilk kurulduğunda Rusya'dan doğu batı dergisine yıllık abone olan bir okuyucu vardı. Amerika'dan bir akademisyenin araştırması için varlık dergisinin istediği sayısını satın alması da bunun göstergesi. Türkiye'deki kitap satışları ile Pecya'nın iş modelinin hiçbir bağlantısı yok. Çünkü pecya klasik e-kitap'tan öte bir mantığa sahipti. Tam metin arama özelliği web arama mantığı ile birleşiyordu. Google Book'tan farkı ise telifli eserlerle, tam metin arama ile istediğiniz her metine tam erişimi olmasıydı.

Kısacası Pecya'nın kitap sektörünün mevcut durumu ile hiçbir alakası yoktur.

Pecya'nın mantığı şudur:
Pecya'da hiçbir arama motorundan ulaşamayacağınız nitelikli 3 milyon sayfa tam metin bilgiye ulaşırsınız. İster bireysel ister kurumsal abone olursunuz veya ömür boyu satın alıp dijital kütüphanenizde saklarsınız ve her bilgisayardan ulaşırsınız.