UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Teldeki Adam

30 Mar 2009
Barış Acar

Teldeki Adam

""
7 Ağustos, 1974’de, Philippe Petit isimli genç bir Fransız o zamanın en yüksek binaları olan New York şehrinin ikiz kuleleri arasında gerilmiş telin üzerine ilk adımını attı.

Yakında belgesel üzerine düşüncelerimi de yazacağım.

Kategori:

Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

""
Yakında belgesel üzerine düşüncelerimi de yazacağım.

İzlemeyi çok istediğim ancak altyazısını bulamadığım yapımlardan biri.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Teldeki Adam belgeselini izlerken duyduğum heyacan ve yaşadığım gerilim fevkalade iyi kurgulanmış bir polisiye filmi izlerken duyabileceğimden kat kat fazlasıydı. Bir adam 400 metreden daha yüksek olan iki bina arasına bir ip gerecek ve o ipin üzerinde tüm dünya ayaklarının altında kalmışcasına, yaşama, yaşamın dışında kalan her şeye, yaşamın bir o kadar kıyısında durarak meydan okuyacak. Yapılmaya çalışılan eylem tek başına nefes kesmeye yeterliydi.

Philippe Petit'i gerçekten o binaların tepesinde bir tel üzerinde hayal etmek bile zorken onlar bu işi yapmak için nasıl da sakince hareket ediyorlardı, inanılır gibi değil.
Olayın kahramanlarının bu plan için nasıl çalıştıklarını neler yaşadıklarını anlattıkları sahneler ayrı bir değer katmış belgesele. Yer yer canlandırmalar kullanmış ancak çoğunlukla olayın gerçek kahramanlarının anlatımlarına ağırlık vermiş. Diyebilirim ki eğer bu kişiler yerine onları canlandıracak oyuncular kullanılsaydı ne film olarak ne de belgesel olarak bu kadar güçlü bir iş çıkmazdı ortaya. Çünkü, bu eylemin neden içinde yer aldıklarını, yapmaya çalıştıkları şeyi nasıl sahiplendiklerini anlatırken kurdukları cümleler değil, ancak onların geçmişi hatırlarken yüzlerinde beliren çizgiler bu kadar anlamlı kılabilirdi.

Film boyunca bu eylemin neredeyse tüm hazırlıklarını video kamera ve fotoğraflarla kendileri belgelemişler. Yönetmen de bu malzemeleri muhteşem bir tat ortaya çıkaracak şekilde harmanlamış.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Teldeki Adam filminin türü için "Polisiye / Gerilim / Belgesel / Politik" denmiş. Ben bu film hakkında hissettiklerimi anlatırken neden gerilim, polisiye ve belgesel olabileceğine dair ipuçlarını verdim sanırım. Neden politik olduğuna da Barış'ın değineceğini düşünüyorum.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Teldeki Adam filmi için yazılmış bir yazı.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Teldeki Adam filminin bu yıl yönetmeni James Marsh' a 81. Oscar ödüllerinden en iyi belgesel film ödülünü kazandırdığını belirtmeyi unutmuşum. Sanırım bir belgeseli eşsiz kılan en önemli unsur, yönetmenin bakış açısı, konuyu ele alışıdır. Bu bakımdan filmin akademi jürisinden tam not aldığı ortada.

Yine de,11 Eylül saldırısından sonra herhangi bir şekilde gösterilmesi yasaklanmış olan ikiz kulelerin merkezde yer aldığı bu belgeselin ödül alması nasıl yorumlanmalı?


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Esra Özkan,
"Bir Varmış Bir Yokmuş: Teldeki Adam",
Altyazı,
Mart 2009,
s. 44-46.

teldeki adam.pdf

NOT: Yazı için Abdullah'a teşekkürler.

EkBoyut
teldeki adam.pdf 1.13 MB

Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

"Teldeki Adam"ı gecikmeli de olsa izledim. Ben de filmden bahseden diğer arkadaşlar gibi filmi herkesin izlemesini isterim. Film boyunca gergin bir tel gerçeğiyle yüzleşirken aklıma Kafka'nın şu aforizması geldi :

""
Doğru yol gergin bir ip boyunca ilerler; yüksekliğe değil, yerin az üzerine çekilmiştir ip. Üzerinde ilerlemekten çok insanı çelmelemek için çekilmiş gibidir.
kaynak : Kafka, Aforizmalar , Altıkırkbeş Yay., Ocak 2003 İst

Bu da aynı aforizmanın aklımda kalan farklı bir çevirisiydi, bir deftere not almışım :
""
Gerçek gergin bir ip gibidir ama bu ip yüksekte gergin ve üzerinde yürülebilinen değil, yerin hemen üstünde ve takılılan bir iptir


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Cihan, sanırım aforizmanın alındığı öykü Kafka'nın "Açlık Cambazı" öyküsü. Filmi izlerken bu öyküyü de düşünmüştüm. İyi anımsattın. Müthiş güçlü bir öyküdür Açlık Cambazı; tavsiye ederim.