Şiire Dair
""
İstanbul İçinNisan
İmkânsız şey
Şiir yazmak,
Âşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan nisansa.Arzular ve Hâtıralar
Arzular başka şey,
Hâtıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?Böcekler
Düşünme,
Arzu et sade!
Bak, böcekler de öyle yapıyor.Dâvet
Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın.Orhan Veli Kanık
Bugün bir öğrencimle beraber bu şiiri inceledik. Şiirin ilk beşliğini çok beğendim. Şiir yazmanın zorluğunu ve âşık olunduğunda şiir yazmadan durulamayacağını ne güzel anlatmış.
Şiirde "Böcekler" başlığı altındaki dizeler, Kafka'nın "Dönüşüm" romanını anımsattı bana. Ama Kafka'nın eğretilemesi, Kapitalist sistemdeki bireyi yerme amaçlı iken; O. Veli "düşünmeyen, sorgulamayan" bireyi övüyor görünüyor.
Re: Şiire Dair
Orhan Veli'nin kendi tarzıyla yaşamını anlatışı...
Mendilimde Kan Sesleri
Dönüp dolaşıp Mendilimde Kan Sesleri'ni okuyorum. Şiiri alıntılayayım buraya:
Edip Cansever, bu şiiriyle elimi bir suya koyar gibi kalbinden akana koyuyor. Cemal Süreya demiş ya,
işte Mendilimde Kan Sesleri de, şiir görgüsü kazandırır insana. Hüzün görgüsü kazandırır. İncelik nedir; bir ülkeyi düşmanlaşmadan, öfkelenmeden, nefretle dolmadan sevmek ne demektir; geçmişe, ülkenin kaybettiği çocuklarına, kaybettiği umuduna yüreğin sızlaması nasıldır... hepsini insan bu şiiri bir kez okumakla kavrar. Türk Edebiyatında varılması güç bir yerde... Üzerinde konuşmaya en çok değen eser belki de...
Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine
Çağan'ın değinileri çok anlamlı. Bu şiir, ömrünü anlamaya adamış bir insanın kendi iç hesaplaşmasıdır. Birey olmanın ve toplum olmanın gelgitleridir. Türk şiirinde "bir mendil niye kanar" sorusu kadar anlamlı başka bir soru var mıdır bilinmez?
Re: Şiire Dair
Ben de severim bu şiiri, aslında bu şiiri kim sevmez ki. Sevgili Çağan, şiiri bize anımsattığın ve bizlerle paylaştığın teşekkür ederim.
Bu şiirin bana en çok hüzün veren bazen çaresizlikle boyun eğdiğim duygusu ise, göre göre bile bile yaşanan yabancılaşmadır. Belki de şairin çevresinde olup bitene biraz yakında ama daha çok da uzakta kalması Türkiye'nin "aydın sorunudur".
İstasyonlarda gurbete düşenler onlar değil sadece dolaşıyorlar. Oradalar ama onlardan biri değiller. Şiirin girişinde diyor zaten "insan yaşadığı yere benzer". Ve Ahmet ağbi, bir zamanlar kadeh tutuşu dirseği gökyüzüne dayalı olan ancak şimdi o kadehi küfür gibi taşıyan Ahmet ağbi.
Elbette şair iğneyi kendine de batırıyor. Bu toprakların üzerindeki hüznü "caz" ın yarattığı duyguyla adlandırıyor. Tanıdık ama hep dışarıda.
Re: Şiire Dair
Re: Şiire Dair
Bilinen en güzel öğretmenlerinden biridir, teşekkürler Abdullah.
Re: Şiire Dair
Öğrencilerimi karşımda sıralarda sus pus otururken halleriyle değil de gönüllerinde yaşattıkları dünyalarıyla algılamayı ve hatırlamayı bana öğretendir Rıfat Ilgaz... şiir için teşekkürler...
Re: Şiire Dair
Şiir için teşekkürler...
Re: Şiire Dair
Bu şiiri daha önce okumamıştım, ne geç bir okuma. Teşekkürler aktarım için. Öğretmen şiiri olarak "Dünyanın Çütün Çiçekleri" ni biliyorum. O da güzel bir şiir ama her 24 kasımda öğrencilerin azarlanarak sıraya sokulup ardından bu şiirin okunması şiiri de yıprattı gözümde galiba.
Re: Şiire Dair
Dayatma şiire düşman sanırım.
Re: Şiire Dair
Madem bu şiir üzerine bu kadar duruldu ben de şiirin öyküsü üzerinde durayım:
Rıfat Ilgaz bu kitabı yüzünden 1944 yılında hapis yatacaktır. Çünkü "Sınıf"ın devletin dirlik düzenini bozacak başkaca çağrışımları vardır. Bkz.: Kaynak
Bir şiirinde de, o güzel deyişiyle, bu şiiri konu eder ve şöyle der:
(Dileyenler Kendi Sesinden Şiirler kaydından bu şiiri Ilgaz'ın kendi sesinden de dinleyebilirler)
Re: Şiire Dair
Yıllar önce R.Ilgaz'la ilgili bir yazı yazmıştım, onu paylaşmak istiyorum yılbaşı tatilinden hemen sonra...Kaynak ve diğer eklemeler için teşekkürler Barış Acar.
Re: Şiire Dair
Ben de teşekkür ederim!
Re: Şiire Dair
Şiir de dayatmaya sanırım.
Buraya aktarılan şiirlerin hepsi özenle seçilmiş, teşekkürler arkadaşlar.
Re: Şiire Dair
Bir arkadaşla iddialaşmamız üzerine Arif Dino'nun, insanı kahırdan öldürecek kadar kederlendiren, çok sevdiğim şiirini buraya eklemek istedim :
Kaynak
Re: Şiire Dair
O arkadaş, Adıyaman'a döndüğünde yanıt hakkını kullanacaktır, teşekkürler...
Re: Şiire Dair
Kaynak: Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların Arasından
Re: Şiire Dair
Bu tarz bir şiir okumamıştım İlhan Berk'ten daha önce.
Burada sözcükler tamlamalar anlaşılır ama anlattıkları sözcüklerden fazla.
Yavaş, sessiz, deniz, dalga, ses, koku; duyular ön planda, dokunuşlar ve dokunanlar.
Sürekli tersten başlıyor satırlara şiir ilerledikçe, özne nesne oluyor, nesne özneleşiyor.
Yine kendisine ait öteki ikinci yeni şiirlerinden farklı. "Atımı istedim evin göğü gerindi" diyişi gibi değil örneğin.
Orda da imgeler var, burda da; ama farklı türden imgeler işte.
Re: Şiire Dair
Kaynak: Ellerimde Bir Göztaşı
Re: Şiire Dair
Abdullah keşke gönderdiği şiirlerle ilgili düşündüklerini, hissettiklerini de bizimle paylaşsa; "şiire dair" bir tartışmaya da önayak olsa...
Re: Şiire Dair
Filbahriyi merak etmiştim, şöyle bir şey çıktı.
Dolkuşunu bulamadım, çirozu da hep merak ederdim, uskumru balığının yeni yumurtlamışına denirmiş.
Uskumruyu şöyle bir hatırlayalım, yeni yavrulamaışını siz düşünün artık.
Re: Şiire Dair
Teşekkürler Abdullah ve Çağdaş.
Abdullah bir de kaynak belirtse...
Re: Şiire Dair
Söz konusu çiçeğin fotoğrafını gördüğümde yukarıdaki satırın gücü iyice ortaya çıktı.
Teşekkürler Çağdaş.
Re: Şiire Dair
Şiirleri internetten bulup eklediğim için şairlerin kitaplarından kaynak gösteremeyeceğim. Yukarıya şiirleri bulduğum siteleri ekledim.
Haklısın Eren, bu iki şiiri eklerken bunu istemiştim. Özellikle ilk şiir birkaç gündür kafamın içinde dolanıp duruyor. Şairin özellikle "kalabalık" gibi çoğul anlam taşıyan sözcüğü şiirde çokluk ekiyle kullanmayı seçmesi dikkatimi çekti. Şu anki kanım, kalabalık çağrışımları bakımından pek de kişide olumlu, sıcak bir anlam aşılamaz. Burada çokluk ekiyle onun bu yönünü daha da pekiştirmiş olabilir mi? Her bir yazınsal ürünün eksenini bildiğiniz gibi kimi duygu veya düşünceler oluşturur. Şiirin farkı sanırım bunları daha da derinleştirmesinde, detaylandırmasında yatıyor. Bu şiirdeki "yalnızlık"ın niteliği kimi zaman yaşadığımız; ancak dile vurulmadığından ete kemiğe bürünmeyen türden bir yalnızlık. Şair bunu çok güzel ifade ediyor. "Yavaş yavaş" ikilemesinin sıklıkla kullanılması da bunu doğrular nitelikte. Çevremizdekilerle birlikte geçirilen zamanı, kurulan bozulan dostlukları, kimi zaman yakın kimi zaman da yabancı oluşu tek bir ikilemeyle anlatıveriyor. Bunlar şu birkaç gündür kafamda dolaşan, şiirle ilgili düzensiz kanılar.
Re: Şiire Dair
Kaynağın sorgulanabilirliği açısından bunu çok önemsiyorum. Bu durumda alıntıyı yapan kişi, şiirde yanlış yazılmış dizeler, hatalı adlandırma, yanlış yazar ismi kullanma gibi bir yığın sıkıntıdan da kendini kurtarmış oluyor diye düşünüyorum. Günümüzde bilginin yokluğundan çok ulaşılan bilginin kirliliği büyük sorun gibi geliyor bana.
Teşekkürler.
Re: Şiire Dair
Teşekkürler
Forumun yorulmak bilmez araştırmacılarına özendim, ne nedir, ben de biraz bakayım dedim. :geek:
Re: Şiire Dair
Benim için varsa yoksa Edip Cansever, diyerek bir parça canlandırayım şu başlığı.
Belki de Cansever'in yapmayı istediği şeyi düşünmek gerekiyor ara sıra: şiirde dizenin hakimiyetini kırmayı. Bilmem, Edip Cansever, bunu ne kadar başarabildi?
Re: Şiire Dair
Şiirde aruz, hece, dize vb. biçimsel ölçütler için Erhan Altan'ın kitabı Ölçü Kaçerken'i tavsiye ederim.
Re: Şiire Dair
Daha detaylı bir değerlendirme için: “Biçim”in Tarihi
Re: Şiire Dair
Erhan Altan'ın kitabı uzun zamandan beri aklımdaydı. Zaman içinde hareketlerin, gündelik yaşamın hatta yürüyüş ve şiirin ilişkilendirilmesi (beden - şiir ilişkisi) çok ilginç. Okuduktan sonra üzerine konuşmak isterim.
Teşekkürler Barış Acar