UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Seni O Kadar Çok Sevdim Ki

13 Kas 2009
Çağan

Merhaba,

Foruma yeni katılmış bir üye olarak başlamaya en uygun bulduğum başlık burası oldu.

Şu sıralar izlediğim filmler arasında 'Seni O Kadar Çok Sevdim Ki'nin yeri önemli. Fransız filmlerinin gözümde giderek basmakalıp hale geldiği ve her izlediğim Fransız filminden sonra "Bu sondu, bir daha üçlü aşk hikayesinin bunalımını görmek istemiyorum." dediğim bir zamanda izledim bu filmi. Daha önce yazdığım birşeylerden alıntıyla:

"Gerek ele aldığı konu, gerekse ele alış biçimiyle farklı ve özel bir film. Özel, çünkü suç, ceza, kardeşlik, vicdan azabı, yalnızlık, insani değerler ve ahlaki seçimler üzerine çok yalın ve bu unsurları hikayeye çok iyi yedirerek anlatmayı başarmış. Sadece izlenesi değil, kendimize de filmdeki soruları yönelterek üzerinde düşünülesi bir film. Tek sıkıntısı, kendini Irak meselesi, yabancılık gibi politik meselelerde söz söylemek zorunda hissetmesi ve bunu filmin ana akışına yedirememesi."

Kategori:

Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Seni O Kadar Çok Sevdim ki... izlemeyi düşündüğüm filmlerdendi. Fransız sinemasına koyduğun şerhe çoğu zaman katılıyorum; ama başrol oyuncusunun (Kristin Scott Thomas) bu sinemanın doruğu olarak gördüğüm Isabel Huppert'e olan benzerliği nedeniyle izleyeceğim filmi. Laughing out loud


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Çağan'ın sözünü ettiği filmi ben de çok beğenmiş, derinden ancak sakin ilerleyen temposuna hayran kalmıştım. Dostoyevski anlatılarındaki "suç" öğesini ele alış biçimine göz kırpan filmin sanırım daha önceki iletilerimde tanıtımını yapmıştım. Merak edenlere filmle ilgili bir link vereyim:

Il y a longtemps que je t'aime


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Barış Acar dedi ki:
Seni O Kadar Çok Sevdim ki... ibaşrol oyuncusunun (Kristin Scott Thomas) bu sinemanın doruğu olarak gördüğüm Isabel Huppert'e olan benzerliği nedeniyle izleyeceğim filmi. Laughing out loud

Gerçekten şaşılacak derecede benziyor Isabel Huppert'a, ben o zannetmiştim afişte gördüğümde. Oyunculukta da Huppert'ın yanına yaklaşabildiğini söyleyebilirim -ki bu bile bir ölçüt.


Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

abdullah şahin dedi ki:
Dostoyevski anlatılarındaki "suç" öğesini ele alış biçimine göz kırpan film [/url]

Şimdi farkettim, filmi betmlerken yazdığım "suç, ceza, kardeşlik, vicdan azabı, yalnızlık, insani değerler ve ahlaki seçimler", tam olarak Dostoyevski'nin 'kalemi' olan konular. Hatta bunların arasına hem film, hem de Dostoyevski açısından annelik /babalık temalarını da eklemek mümkün sanıyorum.