Schwarzfahrer'in Türkçe altyazısını bulup, buradaki videoyla senkronladım ama bu sizlerin nasıl işine yarayabilir bilemiyorum. Ben altyazılı izleyebildim. Birisi bu konuda bir şeyler önerebilir mi acaba?
Mehmet Sürücü tarafından May 17th, 2010 günü 19:23 sularında gönderildi.
Filmle ilgili kısa bir araştırma yaptım. Hikâye, filmin yapıldığı dönemde bayağı ünlüymüş anlaşılan. Sleepers, Moles and Martyrs adlı kitapta bu hikâyeye ayrılmış bölümü aşağıya İngilizce olarak alıntılıyorum. Kabaca özetlemeye çalışayım.
"Bilet Yeme Hikâyesi" 1980'lerde Danimarka'da meydana gelmiş bir olaya dayanıyor. Tramvayda bir kadın yanına oturan bir punktan duyduğu rahatsızlığı hareket, tavır ve sözleriyle açıkça belli etmiş. Punk tepki vermeden öylece oturuyormuş. Ama biletçi gelince kadının biletini aldığı gibi mideye indirmiş. Kadın da yüklü bir ceza ödemek zorunda kalmış. İsveçli bir komedyen (Lasse Åberg), Oslo toplu taşıma sisteminin aylık biletinin tanıtımı için bu konuyu temel alan bir reklâm filmi yapınca (1987) hikâye dilden dile dolaşmaya başlamış ve reklâm filmi Cannes'da ilgili bölümde gösterilmiş. Hikâyenin İsviçre ve Fransa'daki versiyonlarında punkın yerini (tahmin edilebilecek nedenlerle) bir göçmen almış. İzlediğimiz Schwarzfahrer, bu hikâyeyi bize Almanya'ya uyarlayarak anlatıyor. İçin içine, doğal olarak Türkler ve İtalyanlar da giriyor. (Schwarzfahrer'in 1994 senesinde Oscar kazandığnı da belirtmeden geçmeyelim.) Bu konuyu ele alan bir diğer film de, yine aynı sene (1993) çekilen La dame dans le tram (Jean-Philippe Laroche). İzlemek isteyenler için onu da kopyalıyorum. Film Fransızca ve altyazı da yok, bu da kadının aslında neler söylediğini, ırkçı fikirlerini nasıl dışa vurduğunu anlamamızı engelliyor.
""
The story of The Eaten Ticket appeared in Denmark in the 1980s, and soon spread to neighboring countries. Located in a city bus or tram, it features a prejudiced lady who misbehaves by expressing-loudly or through disgusted gestures and expressions- the displeasure she feels at being seated near a conspicuous punk. The punk does not react, but when the ticket controller arrives and the lady holds up her ticket he suddenly grabs, chews, and swallows her ticket. The controller does not accept the lady's accusation ("He ate it!), and so as no one in the bus supports her, she has to pay a heavy fine. When a publicity film promoting seasonal bus passes used the incident in Oslo in 1987 (the punk showed his season card to the controller), the anecdote received public exposure when the film was aired at the 1988 Cannes's Festival of TV and Film Commercials. Oral versions then started to circulate in Switzerland and France, but in these the punk had been replaced by an immigrant, the fact of whose blackness and threats were significant[*]. Two other short films were made in 1993: the Belgian La dame dans le tram and the German Schwarzfahrer (by Pepe Danquart; it received an Oscar in 1994).
[*] In a Lausanne newspaper, a reader's letter narrating the incident wa entitled: "The Lady and the Cannibal". In oral versions circulating in Grenoble, the black told the lady: "Next time, it's you'll eat."
Sleepers, Moles and Martyrs, ed. Regina Bendix ve John Bendix, Grahns Tryckeri AB, Lund, 2004, s. 27-28
eren tarafından May 17th, 2010 günü 21:53 sularında gönderildi.
altyazılı olarak buradan izleyebilirsiniz
Eren, teşekkürler epeyce bilgi edindik sayende, ben filmi,n adı ile ilgili birşeyler okumuştum -nerede okuduğumu anımsayamadım şimdi-sözcüğün çağrışımları ile ilgili, Almanca bilen arkadaşlar belki düşünür: Schwarzfahrer
Nurten Öztürk tarafından May 18th, 2010 günü 18:00 sularında gönderildi.
Eren, teşekkürler epeyce bilgi edindik sayende, ben filmi,n adı ile ilgili birşeyler okumuştum -nerede okuduğumu anımsayamadım şimdi-sözcüğün çağrışımları ile ilgili, Almanca bilen arkadaşlar belki düşünür: Schwarzfahrer
Ortaokul yıllarından kalma Almanca'm başka koşullarda işe yaramazdı, ama "Schwarzfahrer" iki basit kelimenin birleşiminden oluşan bir bileşik kelime. "Schwarz"ın Türkçe karşılığı "kara". Bu bağlamda özellikle Almanya'da Türkleri ve İtalyanları aşağılamak için kullanılan "schwarzkopf" (kara kafa) kelimesini çağrıştırıyor. Filmde de "kahraman"ımız bir siyah. "Fahrer"i bu bağlamda en iyi karşılayan sözcük "süvari". Dolayısıyla filmin adının çevirisi "kara süvari" gibi bir şey oluyor ki, atının üstünde kötülüklere karşı savaşan siyah pelerinli, gizemli bir süvariyi çağrıştırıyor. "Kara" kelimesiyle yapılan oyun bence oldukça yaratıcı.
eren tarafından May 18th, 2010 günü 20:33 sularında gönderildi.
Bu arada gerçekten müzikal altyapı Kardeş Türküler'i andırmıyor mu?
Filmin sonundaki müziğe dikkat etmemişim. Vurmalılarla vokalin ilişkisi Kardeş Türküler'i andırıyor. Ne var ki Kardeş Türküler'i izlemeyeli uzun zaman olduğundan ne desem yalan olur
eren tarafından May 18th, 2010 günü 21:37 sularında gönderildi.
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Filmi henüz izleyemedim ama videoyu buraya kopyalıyorum.
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Schwarzfahrer'in Türkçe altyazısını bulup, buradaki videoyla senkronladım ama bu sizlerin nasıl işine yarayabilir bilemiyorum. Ben altyazılı izleyebildim. Birisi bu konuda bir şeyler önerebilir mi acaba?
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Dosya eklemeyi deneyeyim bakalım. Sanırım(umarım)oldu
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Filmle ilgili kısa bir araştırma yaptım. Hikâye, filmin yapıldığı dönemde bayağı ünlüymüş anlaşılan. Sleepers, Moles and Martyrs adlı kitapta bu hikâyeye ayrılmış bölümü aşağıya İngilizce olarak alıntılıyorum. Kabaca özetlemeye çalışayım.
"Bilet Yeme Hikâyesi" 1980'lerde Danimarka'da meydana gelmiş bir olaya dayanıyor. Tramvayda bir kadın yanına oturan bir punktan duyduğu rahatsızlığı hareket, tavır ve sözleriyle açıkça belli etmiş. Punk tepki vermeden öylece oturuyormuş. Ama biletçi gelince kadının biletini aldığı gibi mideye indirmiş. Kadın da yüklü bir ceza ödemek zorunda kalmış. İsveçli bir komedyen (Lasse Åberg), Oslo toplu taşıma sisteminin aylık biletinin tanıtımı için bu konuyu temel alan bir reklâm filmi yapınca (1987) hikâye dilden dile dolaşmaya başlamış ve reklâm filmi Cannes'da ilgili bölümde gösterilmiş. Hikâyenin İsviçre ve Fransa'daki versiyonlarında punkın yerini (tahmin edilebilecek nedenlerle) bir göçmen almış. İzlediğimiz Schwarzfahrer, bu hikâyeyi bize Almanya'ya uyarlayarak anlatıyor. İçin içine, doğal olarak Türkler ve İtalyanlar da giriyor. (Schwarzfahrer'in 1994 senesinde Oscar kazandığnı da belirtmeden geçmeyelim.) Bu konuyu ele alan bir diğer film de, yine aynı sene (1993) çekilen La dame dans le tram (Jean-Philippe Laroche). İzlemek isteyenler için onu da kopyalıyorum. Film Fransızca ve altyazı da yok, bu da kadının aslında neler söylediğini, ırkçı fikirlerini nasıl dışa vurduğunu anlamamızı engelliyor.
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
altyazılı olarak buradan izleyebilirsiniz
Eren, teşekkürler epeyce bilgi edindik sayende, ben filmi,n adı ile ilgili birşeyler okumuştum -nerede okuduğumu anımsayamadım şimdi-sözcüğün çağrışımları ile ilgili, Almanca bilen arkadaşlar belki düşünür: Schwarzfahrer
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Eren, "La dame dans le tram" (Jean-Philippe Laroche) filminde müzikleri Kardeş Türküler mi yapmış?
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Ortaokul yıllarından kalma Almanca'm başka koşullarda işe yaramazdı, ama "Schwarzfahrer" iki basit kelimenin birleşiminden oluşan bir bileşik kelime. "Schwarz"ın Türkçe karşılığı "kara". Bu bağlamda özellikle Almanya'da Türkleri ve İtalyanları aşağılamak için kullanılan "schwarzkopf" (kara kafa) kelimesini çağrıştırıyor. Filmde de "kahraman"ımız bir siyah. "Fahrer"i bu bağlamda en iyi karşılayan sözcük "süvari". Dolayısıyla filmin adının çevirisi "kara süvari" gibi bir şey oluyor ki, atının üstünde kötülüklere karşı savaşan siyah pelerinli, gizemli bir süvariyi çağrıştırıyor. "Kara" kelimesiyle yapılan oyun bence oldukça yaratıcı.
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Burada Fransızca dublajlı, altyazısız bir filmi paylaşmama yönelik bir eleştiri seziyorum
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Aksine çok keyif aldım. Yarım yamalak Fransızca bilgimle de epey anladım. Ellerine sağlık.
Bu arada gerçekten müzikal altyapı Kardeş Türküler'i andırmıyor mu?
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Filmin sonundaki müziğe dikkat etmemişim. Vurmalılarla vokalin ilişkisi Kardeş Türküler'i andırıyor. Ne var ki Kardeş Türküler'i izlemeyeli uzun zaman olduğundan ne desem yalan olur
Re: Pepe Danquart - Schwarzfahrer
Kardeş Türkülerin yorumundan farklı bir yorum var, bence değil... :geek: