UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

11 Nis 2009
Barış Acar

Beyaz Mantolu Adam öyküsüyle ilgili bu başlıkta Nurten Öztürk şöyle bir soru sormuştu:

Öz Nurten dedi ki:
Bu soru şu aralar aklıma sıkça takılır oldu: okuyucu, örneğin bir öyküyü anlamak/ anlamlandırmak için sık sık yazara, ya da hakkında yazılan yazılara başvuruyorsa burada bir sorun var mıdır? Yazarın okuyucuya ulaşamadığından, dolayısı ile öykünün kendini anlatamadığından söz edebilir miyiz? Ya da okuyucunun alımlama gücünün/yeteneğinin zayıflığından mı söz etmeliyiz? Ya da hiçbiri mi?

Bu sorunun üzerinde özellikle durmak gerekli. Çünkü bu tümüyle yöntemsel bir ayrımın eşiğine getiriyor bizi. Ardından da bir yığın kuram sökün ediyor. Bu konuda her akımın farklı bir yol tutturduğunu söylemek mümkün. Berna Moran'ın, başucu kitabı olarak da nitelenebilecek, "Edebiyat Kuramları ve Eleştiri" kitabından kabaca bir sınıflama yapmak gerekirse;

  • Yansıtma Kuramı ve Toplumcu Eleştiri
  • Dışavurumculuk
  • Sanatçıya Dönük Eleştiri
  • Biçimci Okullar
  • Okur Merkezli Kuramlar

ana başlıklar olarak belirlenebilir. Bunlardan "yansıtma kuramları" genel olarak sanat yapıtının dış dünyanın (reel gerçekliğin) bir yansıması olduğunu öne sürerken, "dışavurumcular" buna hiçbir şekilde katılmazlar. Yapıt, sanatçının ruhsal durumlarının bir dışavurumu temelinde değerlendirilir. Dolayısıyla onu anlamak için toplumsal yapıyı çözümlemek yerine sanatçının psişik eğilimlerine yönelmek gerekir. Moran'ın "sanatçıya dönük eleştiriler" olarak grupladığı yaklaşımlar ise, ikonografik bir analizi ön planda tutarak, sanatçının yaşamöyküsünün, onun içinde bulunduğu toplumsal ve bireysel koşulların yapıtın anlaşılmasında kritik önemde olduğunu belirtirler. Elbette, bütün "biçimci okullar" ve "okur merkezli kuramlar" bu yaklaşıma şiddetle karşı çıkar. Biçimci okullar, yapıtın kendi başına bir bütünlük arz ettiğini; dolayısıyla onun anlaşılması için topluma ya da sanatçısına değil, yapıtın kurucu öğelerine, o öğelerin işleniş biçimine bakılması gerektiği üzerinde durur. Okur merkezli kuramlar ise, yapıtın bir alımlama etkinliği olduğunu, -özellikle modern dönemlerle birlikte- her yapıtın alımlayıcı (okur, seyirci vb.) tarafından farklı bir bilgi birikimiyle bambaşka bir biçimde okunabileceğini öne sürer.

Çok kabaca ve hızlı yaptığım için birçok eksiği ve hatayı içinde barındırabilecek olan yukarıdaki tanımlardan sonra belki şu söylenebilir: Bu ana yönelimlerin herbirinin içinde farklı farklı okullar, farklı farklı akımlar da bulmak olanaklıdır. Hatta zaman içinde biçim değiştirenler, farklı yazarlar ve uygulayıcılar tarafından çok farklı yorumlananlar vb. de...

Belki bu başlık altında yavaş yavaş bu yöntemleri ele alıp tartışabiliriz.

Kategori:

Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

""
Yüz akçeyi de isterim.

"Ak akçe kara gün içindir." diyerek bu konuyu tatlıya bağlamak isterim. Laughing out loud


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Yazmaya bir süreliğine ara verdiğim başlığa, "kurmaca" kavramı üzerinden devam etmek istiyorum. Öncelikle Akşit Göktürk'ün bu kavramı nasıl belirlediğini aktarayım:

""
Kurmaca metinlerin alımlanması için gerekli iletişim konumunun gerçekleşmesinde birtakım güçlükler vardır. Bu tür iletişim konumunun özelliğini, metinde dile getirilen anlam ya da anlam tabakaları ile metindışı yaşamın somut gerçekleri arasında doğrudan doğruya bir bağ kurulmasına elverişli olmamak diye tanımladık. Hangi ilişkide gerçekleşek öyleyse kurmaca metnin iletişimi? Her yazınsal metnin temel anlatım örgüsünü, o metnin içinde yoğrulduğu ortamın gerçek ya da düşünsel olguları belirler. Önemli olan, bu örgü ile gerçek yaşam bağlamının birçok yönü arasındaki ilişkidir. Bu, karşılıklı bir etkileşim ilişkisidir. Kimi yerde metnin temel örgüsü, yaşam bağlamının değişik yönlerine, kimi yerde de yaşamın toplumsal tarihsel, kültürel akışı, metnin gizli anlam gücüllüklerine ışık tutar.

Kurmaca metnin alımlanmasında gerekli iletişim konumunda gönderici (yazar) ile alıcı (okur) arasındaki ilişkinin toplumsal koşulları, metnin sunduğu anlamın, okurca dolaylı ya da dolaysız bir yoldan gerçek olgulara bağlanmasını zorunlu kılmaz. Bu durumda ne gönderci ne de alıcı, iletişimde karşı yanın takınacağı tutumun birtakım toplumsal koşullarla belirlenmişliğini varsayabilir.Buna karşılık, dilin gündelik kullanımındaki iletişim konumlarında ise, gönderici ile alıcı arasındaki ilişkinin toplumsal koşulları vardır. Bu durumda, her alıcının, metindeki anlamı, göndercinin öngördüğü gerçek olgular çerçevesine bağlamak zorunluluğu vardır. Bir gazete haberinin okuru bu durumdadır sözgelişi. O haberi yazan da okurun belli bir güncel konudaki beklentisini karşılamak amacıyla yazmıştır. Buradaki iletişim konumunun kuralları, önceden toplum töreleriyle aşağı yukarı belirlenmiş durumdadır.

Alıntı: Göktürk Akşit, Okuma Uğraşı, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1980:58,59


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Önceki iletimde altını çizdiğim, Akşit Göktürk'ün söylediklerinde takıldığım nokta kitap ilerledikçe çok başarılı bir biçimde açılmış:

""
Kurmaca metnin alımlanmasında... ne gönderci ne de alıcı, iletişimde karşı yanın takınacağı tutumun birtakım toplumsal koşullarla belirlenmişliğini varsayabilir.

Bu ifade benim sorunumun büyük kısmını çözüyor. Göktürk, "fabl gerçek dünyaya gönderen bir yaklaşım güder" dediğinde "toplumsal normlara uygun bir bildirimi vardır; dolayısıyla kurmaca oluşu kendinden -deyim yerindeyse özgöndergeli- değil, kendi dışındaki dünyanın kurmacalığından beslenir" demek istiyor. Kurmaca olan metni de "gönderge alanını ve gönderme biçimini kendi belirlemiş -dolayısıyla özgöndergeli- metinler" olarak tanımlamış oluyor.

Keşke Abdullah uzun olduğunu bildiğim bu üstbaşlıktan daha çok aktarma yapsa... Smile


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

""
Keşke Abdullah uzun olduğunu bildiğim bu üstbaşlıktan daha çok aktarma yapsa... Smile

Yapacağım; ancak parça parça ilerlemekten yanayım.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Sıkıştırdığımın farkındayım; ama ne yaparsın işte, bilgi açlığı. Smile


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

BELGE, Murat. "Metin İncelemesi Üzerine", Sanat ve Edebiyat Yazıları, İstanbul: İletişim Yayınları, 2009: 119-124.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Murat Belge'nin yazısını okudum. Son dönemki tartışmaya epey oturmuş hakikaten. Benim gibi kuramdır, sistemdir pek bilmeyen biri için çok güzel toparlayan bir yazı olmuş. Onun ışığında, Soysuz Kedi başlığını Memduh Şevket'e dar eden tartışma da benim için daha anlamlı hale geldi. Wink

"Son tahlilde" vardığım kanı, herhangi bir akıma tümüyle bağlı kalan veya herhangi bir okuma biçimini tümden yadsıyan metin incelemelerinin, şu veya bu yönden yetersiz kalacağı. Paul Erdös diye bir Macar matematikçi var. Erdös (Erdöş diye okunuyor), matematikteki bazı kanıtlara "from The Book", yani "Kitap"tan dermiş. Bir teoremin on tane kanıtı olabilir. Hepsi de mutlak surette doğrudur bu kanıtların. Ama gerçekten de kimi kanıtlar öyle şık, soruyu içinde bulunduğu konunun temeline öyle güzel oturtan ve öyle akıllıca bir biçimde yapılıyor ki, insan tanrısal bir yönü olduğuna inanası oluyor. "Matematiksel şiir" demişti bir hocamız, böyle bir kanıta.

Metin incelemesi de böyle, sanıyorum. Tüm metinler için geçerli olacak bir formül, "yüzde yirmi yazarın duruşu, yüzde kırkbeş okurun düşüncesi, yüzde otuz metnin salt kendisi, vs." gibi bir iyi okuma öngörülemez elbette. Ancak, tek tek metinleri ele aldığımzda, çoğu metinde bir 'en iyi' inceleme metodu vardır, bana kalırsa. Yöntemlerin ne kadar iyi harmanlandığına göre değişir sadece. Görecelilik bir yerde kırılıp mutlak saılabilecek bir iyi okumaya ulaşılabilir ve o zaman "Kitap"tan bir metin incelemesi oluşur diyorum ben.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Metin incelemesi konusunda ısrarla üzerinde durduğum mesele, yazarın metnine yaklaşırken metni o dönemin içine hapsetmek, sırf o dönemle bağlantılarını irdelemekti. Her bir yazar ve aynı yazarın farklı metinleri aynı okuma biçimine doğru yanıt vermeyecektir. Dönemsel durum, yazarın içinde bulunduğu psikoloji, yazarın temel dertleri gibi sayılabilecek birçok etken metinlerin okuma biçimlerini de değiştirecektir. Eğer ki metinden hareketle dönemsel bir meseleye gidilecekse, metin sizi yarı yolda bırakmamalı ve tökezlememelidir. Hâliyle bu güçlü iddanın en temel argümanı yine metnin kendisi olacaktır.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Aslında tartışmayla ilgili motivasyonumu az da olsa kaybettim. Yukarıda yazdıklarımdan çok daha fazla şey aklımda dönüp duruyordu. Lâkin söyleyeceklerim bir anda azaldı. Yeniden bu konu üzerine konuşmak istiyorum. Bakalım birileri bu kışkırtıcılığı üstlenecek mi?


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Bence bu başlıkta yürütülecek çalışma tam olarak bu meseleyi kaşıyacak. Özellikle Berna Moran'ın incelenmesinden sonra kafamızın pek çok konuda daha netleşeceğine inanıyorum ben.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

""
Bence bu başlıkta yürütülecek çalışma tam olarak bu meseleyi kaşıyacak. Özellikle Berna Moran'ın incelenmesinden sonra kafamızın pek çok konuda daha netleşeceğine inanıyorum ben.

Evet, Berna Moran'ın kafa açıcı olacağından eminim. En kısa zamanda geçeriz.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

""
Özellikle Berna Moran'ın incelenmesinden sonra kafamızın pek çok konuda daha netleşeceğine inanıyorum ben.
Berna Moran'ın hangi incelemesini ya da kitabını kastediyoruz. Belki eş zamanlı bir okuma yapılabilir.


Re: Öyküde İnceleme ve Eleştiri Yöntemleri

Jale Erzen'den bir hayli önemli bulduğum bir anekdotu paylaşmak istedim:

""
“Batı dışı kültürlerin çoğunda eleştiri nazire olarak sürmüş, karşısındakinin yapıtına başka bir yapıt ile cevap verme olmuştur. Zira birçok kültürde sanatçı bazı güçlerin ve anlamların vücut bulduğu bir aracıdır, bir yaratıcı değildir. Böylece sanatı karşısına alıp onu nesnel olarak değerlendirmeye çalışanlar değil, ona katılmaya çalışanlar vardır; böyle bir ortamda sanatçı ve eleştirmen değil, sanatçı ve sanatçı, ya da aslında sadece izleyici vardır.”

ERZEN, Jale. "Eleştiri Üzerine", Anadolu Sanat, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yayını, 2003: 38.