Öyküyü defalarca okudum. Ancak her şey öyle yerli yerinde görünüyor ki, üzerine hiç bir şey söylemek zorunda hissetmiyorum kendimi. Balık olup yosunların arasına gizlenesim geliyor. :oops:
Barış Acar tarafından Haz 4th, 2010 günü 22:59 sularında gönderildi.
Nedense öyküyü okurken biri bütün bu olanları bağırarak anlatıyormuş gibi bir hisse kapıldım. Denize yaslanmış yosunlu üç kaya, akvaryumdaki üç balık, bütün otoritesini tüttürdüğü nargileden alan bir kahveci ve upuzun bir düşü bizimle paylaşan dördüncü (diğer üç papazdan ayrı akvaryumun ardında duran kayıp papaz). Üç Silahşorlar ve D'Artanyan. Düşün girift ve dingin serbestliğine karşı gerçeğin korkunçluğu, saatin bitip tükenmek bilmeyen tık-tıkları. Bu öyküde Alice Harikalar Diyarında'yı çağrıştıran tek şey nargileli kahveci mi?
eren tarafından Haz 24th, 2010 günü 16:25 sularında gönderildi.
Re: Dördüncü
Yeni öykü... Onat Kutlar okumalarımıza kaldığımız yerden devam edelim...
Re: Dördüncü
Öyküyü defalarca okudum. Ancak her şey öyle yerli yerinde görünüyor ki, üzerine hiç bir şey söylemek zorunda hissetmiyorum kendimi. Balık olup yosunların arasına gizlenesim geliyor. :oops:
Re: Onat Kutlar - Dördüncü
Nedense öyküyü okurken biri bütün bu olanları bağırarak anlatıyormuş gibi bir hisse kapıldım. Denize yaslanmış yosunlu üç kaya, akvaryumdaki üç balık, bütün otoritesini tüttürdüğü nargileden alan bir kahveci ve upuzun bir düşü bizimle paylaşan dördüncü (diğer üç papazdan ayrı akvaryumun ardında duran kayıp papaz). Üç Silahşorlar ve D'Artanyan. Düşün girift ve dingin serbestliğine karşı gerçeğin korkunçluğu, saatin bitip tükenmek bilmeyen tık-tıkları. Bu öyküde Alice Harikalar Diyarında'yı çağrıştıran tek şey nargileli kahveci mi?
Re: Onat Kutlar - Dördüncü
Ben bu öyküyü foruma yüklenmeden birkaç ay önce okumuştum. Anlatılan bir şey var ama öykü niye yazılmış sorusuna bir cevap bulamadım.