UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

29 Tem 2012
eren

Drina Köprüsü'nün İletişim Yayınları'ndan çıkan 2011 tarihli 14. baskısını okumaktayım. Son yıllarda basılmış kitaplar arasında bu kadar çok dizgi ve yazım yanlışına sahip bir kitap daha var mıdır acaba, diye düşünmeden edemiyorum.

Çeviri dili güncellenmediği için şöyle cümlelere rastlıyoruz meselâ: "Delikanlı istemiye istemiye duvardan ayrıldı." (s. 283) Ne var ki esas sorun dildeki bu eskilik değil. Yanlış dizilmiş, düzelti sırasında gözden kaçmış o kadar çok kelime var ki, insan yayınevinin ilk baskının yapıldığı 2000 senesinden beri kitabı hiç gözden geçirmediğini, hiç hataları düzeltme ihtiyacı duymadığını düşünmeden edemiyor. Bu özensizlik değilse nedir, Allah aşkına?

Kategori:

Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Bir çevirmen arkadaş sözünü ettiğin kullanımı, konuşma diline daha yakın olduğu için, daha makbul bulduğunu belirtti. Bu kullanımın dilbilgisi açısından resmi olarak kabul görüp görmediğini ise bilemedi.

Sözünü ettiğin özensizlik, elbette, bambaşka bir mesele. Ancak dili konuşulduğu gibi yazma gibi girişimlerin yarattığı sıkıntı beni daha çok ilgilendiriyor sanırım.


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Benim görebildiğim kadarıyla bu biçim daha çok kitapların eski baskılarında kullanılıyor. Dolayısıyla bu kullanım biçiminin bir zamanlar kabul gördüğünü, doğru kabul edildiğini fakat sonradan değiştiğini sanıyorum.

Fakat, söylediğim gibi, beni esas rahatsız eden bu kullanım değil. İki-üç sayfada bir rastladığım dizgi ve yazım yanlışları. 14 baskı yapmış bir kitapta hâlâ bu kadar dizgi yanlışı olmasını ancak özensizlikle açıklayabiliyorum.


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Belki de o kadar çok satmasının ardında bu özensizlik gizlidir. Dil konusunda herkesin özensizlikte uzlaştığı bir ülke Türkiye. Smile


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Özensizliğin bereketlediği coğrafyalar ve bu coğrafyalarda olup bitenleri "istemiye istemiye" yaşayan bizler...


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Herkesin herkez yazdığı bir ülkede herkese herkezin yanlış olduğunu nasıl anlatabilirsin ki?


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Barış Acar'ın yazdıkları, biraz önce Twiter'da Esra Yalazan'ın yazdığı bir mesajı anımsattı bana, şöyleydi;

"A. Esra Yalazan ‏@aesrayalazan
Hakiki dolunay yarın di mi?"

Yazdıklarını beğeniyle okurum. Neden böyle yazdığını düşündüm. sanırım bir iletişim yolu, kendi dilini yaratıp, insanları onu kullanmaya zorluyor.


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Konuşmalar da tuhaf bir kanala döküldü. Facebok'ta, kızımın arkadaşının, arabeskimsi bir cümlesine değişik bir şeyler yazdım. Gönderdim. Az sonara kızım yanıma gelip;

"Kanka! Ne güzel şeyler yazmışsın arkadaşımın facesine", dedi.

Yaaa! Böyle. Bu sanıyorum doğa kanunlarına, doğal gelişime karşı verilen bir mücadeleye döndü.(iyi dil kullanmak)


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Şaka bir yanan Eren'in sorununu iyi anlıyorum. Dili doğru kullanması gereken kitle (öğretmenler, edebiyatçılar, yayıncılar) bu işi gerektiği gibi yapmıyorlarsa (tercihleri ne olursa olsun belli bir dil bilincinden hareketle bir dil evreni kurma becerisinden yoksunlarsa) geriye üzerine konuşacak çok bir şey kalmıyor. Bir zamanlar bir dil derneği başkanının söyleşi için sorduğum sorulara verdiği yanıtları düzeltmek zorunda kalmıştım da ağzım bir karış açık kalmıştı.


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Ben de ders bitiminde sınıf defterine " annattırıldı" diye yazan, "fotoğraf çekinebilir miyiz" diye anlaşılmaz sorular soran nice Türk Dili öğretmeni gördüm meslek hayatım boyunca. İlhan Berk' ten alıntı yaptığım bir yazıyı görüp erkek arkadaşının ismi İlhan mı diye soran öğretmenler de gördüm sonra. Sonra -de ekinin ayrısı gayrısı mı olurmuş diyen, hele de yazar geçinen "yazan insanlar" gördüm Smile Durumun vehameti ortada. Ne desem...


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Sıkıntımı Barış çok güzel dile getirmiş. Beklentim, kendini bir işin ehli olarak gören kişilerin o işi iyi, kaliteli yapmak için çaba sarf etmesinden ibaret. Herkezin "herkes" yazmasını beklemiyorum, ama "düzeltmenim" diyen adamın o yanlışı düzeltmesini bekliyorum. Yayıncının düzeltiden geçmemiş kitabı basmamasını bekliyorum. Bir hata yapılmışsa, o hatadan dönmenin 12 sene ve 14 baskı gerektirmemesini bekliyorum, vs. Daha çok beklerim. Bir adamsendeciliktir almış başını yürümüş... Smile


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Ben geçenlerde herkes'e takıldım bayağı. Şöyle ki:

Almancada "s" harfi tek heceli istisnaları falan çıkartırsak çoğunlukla "z" olarak telafuz ediliyor. İkinci veya üçüncü kuşaktan Türkiye kökenli bir gencin dili, o kelimeyi kesinlikle "herkez" şeklinde tanıyacaktır. Ama görsel mı yoksa işitsel bir tanışma mı bu?

Yani Alman dilinin yazım kuralları harfin -z olarak okunurken -s olarak yazılmasına imkan veriyor, ama Türkçede düzgün bir diksiyon ele alınırsa her zaman için "okunduğu gibi yazılmak" gibi bir iddia söz konusu. Dolayısıyla bu genç "herkes" yazımını gerekirse Alman imlasına da uyarlayarak ona her türlü sadık kalabilir.

Fakat "herkez" gibi bir kullanım o insanların arasında yaygınlaşmışsa artık onu kanıksamak adil olmaz mı? Yani herkezin yaptığı yalnışlıklarda yanlızca ihmal diil, aksine belli ve önemli bilgiler veren bi' mantık bulmak sahiden imkansız mı? Yoksa nihayetinde o mantığı biz mi şırıngayla enjekte ediyor olacağız?

EK: Tabii bir çeviriden bahsediyorsak söylediğim her şey direk geçersiz kalacaktır.


Re: Moral Bozucu Bir Okuma Deneyimi

Almacada da bu işin çok bir mantığı yok anladığım kadarıyla. En azından buradaki hocaların söylediği bu yönde.

Ancak Türkçe "yazıldığı gibi okunan bir dildir" cümlesi edebiyat hocalarımızın bize armağanı olan (kim bilir başka kimlerin armağanıdır ya) en kötü dil öğretilerinden biridir. Hiçbir dil yazıldığı gibi okunmaz/ okunamaz. Oyun olarak dilin babası olan Esperanto'da bile bu böyledir.