UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

15 Şub 2009
sevcan

""

Yalnız Ölümsüzler
Lord Dunsany

Buralardan çok uzaklarda, Cathay çöllerinin tersine kalan ve kışa adanmış bir ülkede ölü yılların olduğunu söylediğini duydum. Söylentilere göre oradaki bir vadi onları içeri kilitleyip aydan ya da ay ışığında hülyalara dalanlardan değil; dünyadan saklıyor.

Dedim ki: “Rüyalar yardımıyla buraya gideceğim ve o vadiye varacağım. Vadiden içeri girip ölü olan güzel yılların yasını tutacağım.” Sonra devam ettim: “Bir çelenk alacağım, bir yas çelengi. O çelengi kara bahtlarından duyduğum hüznün bir sembolü olarak onların ayakuçlarına sereceğim.”

Çiçekleri, yas çelengim için topladığım çiçekleri karıştırırken zambak çok büyük ve defne ise çok soğuk göründü gözüme. Ölü yıllara sunabileceğim narinlik ve hassaslıkta hiçbir şey bulamadım. Sonunda ölü olan yılların birinde yapılışlarını gördüğüm şekilde narin bir papatya çelengi yaptım.

“Bu,” dedim “ölü hassas yılların birinden güç bela daha az kırılgan ya da güçsüz.” Çelengimi elime aldım ve terk ettim buraları. Söylentilere göre vadinin dağlık Ay’a yakınlarda bulunduğu o fantastik diyara gizemin yollarından geçerek vardığımda, kendilerine hüznümü, çelengimi getirdiğim o zavallı zayıf yılları aradım kırlarda. Bir şey bulamayınca, “Zaman onları paramparça etti ve sürükleyip götürdü. Onlardan geriye küçücük bir parça bile bırakmadı,” dedim.

Başımı kaldırıp yukarı Ay’ın parıltısına bakınca, yıldızların yanında dikilip arada bir yükselerek onları gizleyen ve geceyi karanlığa gömen devi gördüm. O putların ayaklarında, önlerinde eğilip dua eden kralları gördüm; var olan tüm günleri, tüm zamanları, tüm şehirleri, tüm ulusları ve hepsinin tanrılarını gördüm. Ne tütsülerin ne de yanan kurbanların dumanı ulaşıyordu o devasa başlara. Onlar orada kimseyle kıyaslanmamak, terk edilmemek ve yıpratılmamak için oturuyorlardı.

“Kim bunlar?” dedim.

Biri cevapladı: “Yalnız Ölümsüzler.”

Hüzünlü bir şekilde, “Dehşet verici tanrıları görmeye değil; ölmüş ve belki de bir daha geri gelemeyecek bazı küçük yılların ayaklarına çiçekler sermek ve gözyaşlarımı akıtmak için geldim,” dedim.

“Bunlar, bu Yalnız Ölümsüzler, ölü olan yılların kendisidir; gelecek tüm yıllar ise onların çocuklarıdır. Onların gülümsemelerine ve kahkahalarına şekil verdiler. Dünyadaki tüm kralları onlar taçlandırdılar, tüm tanrıları onlar yarattılar. Tüm olaylar onların adımlarının izinde bir nehir gibi akar. Bütün cihanlar onların çoktan fırlatmış oldukları çakılları savuruyor. Zaman ve arkasındaki tüm asırlar, belleri bükük bir halde onların kudretli ayakları önünde kulluklarının bir göstergesi olarak diz çökerler,” dedi bana.

Bunu duyduğumda çelengimle birlikte arkamı döndüm ve bir avuntuyla kendi memleketime doğru yol aldım.

Çeviren: Sevcan Ekici
"Alone The Immortals", The Fifty-One Tales


Ç.N. Foruma yüklemeden önce çevirilerimi kontrol ettiği için Abdulvahid'e teşekkür ediyorum.

Kategori:

Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

oyyyyy,
sevcan'in sansina! bu hayli zor bir ceviri olmus. dunsany neler dusunuyodu acaba bu oykuleri yazarken.
bakin sait faik'e, ne de guzel ada hayatindan bahsediyor, insan iliskilerinden bahsediyor, gorebiliyorsunuz adeta yurudugu sokaklari.
dunsany zor zanaat, ama kitabi bitirmek uzereyiz saka maka.


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

Kendimi zorlayarak "ölümsüzlük ağır bir bedel ödetir insana, ölümlü olmak sonsuza dek yalnız kalmaktan daha iyidir"
gibi bir anlam çıkardım öyküden. Ancak bazı cümlelerde zaten zor olduğuna şüphe duymadığım bu metninin iyice ağırlaştığını hissettim. Ancak daha önce örneklerinde gördüğümüz gibi zamanla bu sorunların giderileceğine eminim. Çeviri için teşekkürler Sevcan Flowers


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

""
Buralardan çok uzaklarda, Cathay çöllerinin tersine kalan

""
ve kışa adanmış bir ülkede ölü yılların olduğunu söylediğini duydum.
Kimin söylediğini? yoksa söylendiğini mi?

""
Söylentilere göre oradaki bir vadi onları içeri kilitleyip aydan ya da ay ışığında hülyalara dalanlardan değil; dünyadan saklıyor.
sanki açık havada olduğu için içeri kilitlemek yerine hapsetmek denemez mi?
""
Sonunda ölü olan yılların birinde yapılışlarını gördüğüm şekilde narin bir papatya çelengi yaptım.

Bu cümle bana ölü yıllar denen şeyin geçmiş yıllar olduğunu düşündürdü.

Bu arada ingilizce bilmediğim için tahminlerde bulunuyorum. Belki de bu işi Eren'e bırakmak dahah doğru olacak.


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

nurten aksakal dedi ki:
Bu arada ingilizce bilmediğim için tahminlerde bulunuyorum.

Ben bu açıdan çok teşekkür ederim, çünkü özellikle benim gibi "çevirmen adaylarının" çeviriye başladıkları zamanlarda Türkçe ifadelerden biraz daha uzaklaşmış gibi oluyorlar yani en azından ben öyleyim, biraz daha böyle öz Türkçeden farklı oluyor, o yüzden Türkçe'ye hakim bir gözün yorumları çok değerli,
Tekrar teşekkürler Thumb Up


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

nurten aksakal dedi ki:
Belki de bu işi Eren'e bırakmak dahah doğru olacak.
Bu konuda Abdülvahid'e katılıyorum. Ben baktığım zaman özgün metinle karşılaştırma çabası içinde olduğumdan çoğu zaman çevirmenin yaklaşımına daha yakın oluyorum. Oysa metnin bir de "öykü" olarak, o gözle okunması gerekiyor. Bence bu noktadaki yardımların oldukça önemli ve değerli. Cheers


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

Sevgili Nurten Abla,
Çok teşekkür ederim bu konuya değindiğiniz için.

""
Bu cümle bana ölü yıllar denen şeyin geçmiş yıllar olduğunu düşündürdü.

Ölü yıllar konusu beni de çok düşündürdü. Ancak nedense böyle çevirmek daha hoşuma gitti. Ben kişileştirmeleri edebi bir eserde çok severim. Sanki böyle yazınca yıllar kişileştiriliyor ve bu benim hoşuma gidiyor. Ama tabi ki düşüncelerinizi belirttiğiniz için teşekkürler. Sanırım bir dahakine böyle bir konu üzerinde daha uzun uzadıya düşünmemi sağlayaca söyledikleriniz. Böylelikle üzerinde fazla düşünmediğim şeyler üzerinde beni düşünmeye itiyorsunuz. Teşekkürler.

""
Söylentilere göre oradaki bir vadi onları içeri kilitleyip aydan ya da ay ışığında hülyalara dalanlardan değil; dünyadan saklıyor.

Hapsetmek kelimesi için sonsuz teşekkürler. Flowers
""
Buralardan çok uzaklarda, Cathay çöllerinin tersine kalan

"on the wrong side of"u nasıl çvirebileceğimi tam kestiremedim. O nedenle problem yaşadım uzun bir süre boyunca. Ama inşallah gelen yorumlar doğrultusunda bu cümle kendi anlamını bulabilecektir. Bu noktaya değindiğiniz için teşekkürler.

""
ve kışa adanmış bir ülkede ölü yılların olduğunu söylediğini duydum.

Kelimesi kelimesine çeviri yaptım ancak şu anda keşke öyle yapmasaydım diyorum. Bu konuya ilgiyi çektiğiniz için çok teşekkürler...

""
Sonunda ölü olan yılların birinde yapılışlarını gördüğüm şekilde narin bir papatya çelengi yaptım.

Bu cümle üzerinde de uzun uzadıya düşündüm. Sonunda böyle çevirmeyi makul gördüm. Ama bu konuda emin olmayarak...

Aslında sanırım bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şey çeviri kokan metinlerden kurtulmak, siz de bize bu yönde yardımcı oluyorsunuz aslında... Çok teşekkürler. Cheers

Ve Sevgili Eren Abi,
Çevirilerimize farklı bir açıdan bakıp cümlelerimizi en ince noktasına kadar inceledğiniz için teşekkürler. Bu bize de yeni ufuklar açıyor ve bizleri mutlu ediyor. Flowers Çevirimi süzgecinizden geçirip son haline kavuşturabileceğim inşallah, teşekkürler.


Re: Lord Dunsany - Yalnız Ölümsüzler

Sizin çabalarınızla bu öykülere kavuşmanın bendeki değerini tarif edemem. Alkış
Eğer söylediğiniz gibi bir katkım olabiliyorsa ne mutlu bana.