UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Lord Dunsany - Fırtına

11 Oca 2009
sevcan

""
Fırtına
Lord Dunsany

Denizin açıklarında Petite Espérance adlı küçük bir gemi gördüler. Hoyrat dümeni, ıssız havası ve yabancı diyarlardan geldiği hissini veren görüntüsünden dolayı dediler ki: “Ne selamlanacak, ne arzulanacak ne de denizin elindeyken yardımına koşulacak bir gemi.”

Deniz her zamanki gibi yine yükseldi. Açıklardaki o gemi denizin ellerindeydi ve güçsüz direkleri, şahane şekilli yelkenleri ve yabancı bayrağıyla hiç olmadığı kadar çelimsiz göründü. Deniz her zamanki gibi muazzam ve zafer dolu bir şekilde gürledi. Sonra çok güçlü bir dalga, hatta hortum ve medcezirin dokuzuncu çocuğu yükseldi; o küçük gemiyi ve denizin uzaklardaki tüm kuytu köşelerini gizledi. İşte o zaman güvenli kara parçası üzerinde duranlar dediler ki:
“Sadece küçük ve değersiz bir gemiydi ve sonunda denizin dibini boyladı. Fırtınanın kendisine ganimet alması en doğal hakkıydı.” Döndüler; gümüş ve sakinleştirici baharatlarla yüklü ticaret gemilerinin gidişlerini izlediler. Yıllar yılı limana demir atışlarına tezahüratlar yağdırdılar. Mallarını ve alışılagelmiş yolculuklarını övdüler. Yıllar öylece geçip gitti.

Sonunda altın örtülerle kaplı güvertesi ve küpeştesiyle; ozanları tanıyan, meşhur şarkıları mırıldanan ve altından tüylerini gagalarıyla düzelten papağanlarıyla; zümrüt ve yakut dolu deposuyla Hint ganimetlerle kuşanmış; yol yorgunu yelkenlerini toplayan bir kalyon süzülerek geldi limana. Ticaret gemilerini güneş ışığından mahrum etti: ve işte! Falezlerle boy ölçüşüyordu.

“Kimsin sen,” dediler “uzaklardan gelen göz kamaştırıcı gemi?”

“Petite Espérance” dediler kalyoncular.

“Aa!” dediler kumsaldakiler. “Biz sizin battığınızı sanıyorduk.”

“Batmak mı?” diye çağladı kalyoncular. “Biz batamazdık ki – gemimizde tanrılar vardı!”

Çeviren: Sevcan Ekici
"The Storm", Fifty-One Tales

Kategori:

Re: Lord Dunsany - Fırtına

Çeviri için teşekkürler, keyifle okudum.

İnternette biraz arayınca şu çıktı karşıma ("Google translate"iyle birlikte aktarıyorum) :

""
""
La petite espérance

C'est le petite lumière qui brille au fond du coeur
Et nul au monde ne saurait l'éteindre.
Si ton coeur est brisé, malheureux, éperdu,
Si ta vie est triste, monotone, sans saveur,
Si l'angoisse parfois et souvent te saisit,
La petite espérance est là, au fond de ton coeur
Qui va te permettre de remonter la pente.

Elle est le doux printemps qui surgit après l'hiver,
Elle est ta bonne étoile qui scintille dans le ciel,
Elle est le souffle du vent qui chasse les nuages...

Si tu te crois sans force, sans idée, sans espoir,
Tout au fond d'une impasse, dans le noir d'un tunnel,
Si tu n'as plus le gout à rien, ni même celui de vivre...
La petite espérance est encore là, au fond de ton coeur
Qui te donne du courage quand tout semble fini.

Elle est la goutte d'eau pure qui jaillit de la source
Le bourgeon qui permet à l'arbre de reverdir
La clarté du jour, là-bas, au bout de la nuit.

Merci d'être toujours là,
ma petite espérance,
tout au fond de mon coeur
Ma merveilleuse lampe magique
où je puise tous mes rèves,
Toi qui ne connais pas le mot fin.


""
The little hope

It's the little light that shines at heart
And no one in the world can not extinguish.
If your heart is broken, sad, desperate,
If your life is sad, boring, tasteless,
If anxiety and sometimes you often seized
The little hope there is at the bottom of your heart
Who will help you up the slope.

It is the sweet spring comes after winter,
It is your lucky star that shines in the sky,
It is the wind driving the clouds ...

If you believe without power, without ideas, without hope,
At the bottom of a deadlock in the dark of a tunnel,
If you do not taste anything, or even that of drunk ...
The little hope is still there at the bottom of your heart
Who gives you courage when everything seems finished.

It is the drop of water that flows from the source
The bud that allows the tree reverdir
Daylight, there at the end of the night.

Thank you for always being there,
my little hope
Deep in my heart
My wonderful magic lamp
where I draw all my dreams,
You who do not know the word end.


Kaynak


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Yine iyi bir öykü seçimi ve başarılı bir çeviri...

""
“Aa!” dediler kumsaldakiler.
İfadesine takıldım sadece, özne-yüklem uyumu gereği iki "ler"den birincisi gereksiz... Bir de sevcan, çevirilerini çok başarılı bulduğumu belirttikten sonra; noktalama işaretleri konusunda biraz daha hassas olmanı öneririm... Tabi bu benim nacizane fikrim. Flowers


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Merhabalar,
Öncelikle şiir için çok teşekkürler. Fransızca olması beni daha da etkiledi - Fransızca'yı çok severim. "Ma petite espérance"... Gerçekten çok güzel. Böyle bir şiir olduğunu bilemezdim siz olmasaydınız Barış Abi. Thumb Up Belki de batmayan şey ümittir. Beğeninizi dile getirdiğiniz için de çok teşekkürler. Laughing out loud

Ve Sevgili Cihan,
Yanlışlarım konusunda beni uyardığınız için teşekkürler. Noktalama işaretleri kullanımında gerçekten kötüyüm - bunu kabul ediyor, kendimi geliştirmek için uğraşıyorum ümidim az olsa da Crying Ama söz veriyorum kendimi geliştireceğim. Anlatım bozukluğu (özne-yüklem uyumsuzluğu) konusundaki uyarınız için müteşekkirim size. Bundan sonra bu konuda daha dikkatli olacağım.

Yorumlarınız, yanlışlarımı ve eksiklerimi görüp kendimi geliştirme imkanı sunuyor bana. Size ve diğer tüm uzunhikaye.org kullanıcılarına çevirileri okuyup değerlendirme nezaketinde bulundukları için teşekkürlerimi sunarım. Çeviriyi beğenmiş olmanız çok mutlu etti beni. Flowers


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Merhaba Sevcan,

Çeviri için teşekkürler. Çeviri özgün metne bağlı olmuş, lâkin ben öyküyü çok iyi anlayabildiğimiz söyleyemem. Herkes adı "küçük umut" olan bir geminin büyük bir fırtınada batmış olduğunu sanıyor. Ancak geminin batmamış olduğu anlaşılıyor. Buraya kadar sorun yok da, denizcilerin "gemimizde tanrılar vardı" demesini anlamlandıramıyorum. Muhtemelen Dunsany'nin gönderme yaptığı bir şeyi gözden kaçırdığım için havada kalıyor o kısım. Diğer arkadaşlar ne düşünüyor acaba?

Bir de hortum ve medcezirin dokuzuncu çocuğundan kast edilen ne olabilir diye düşündüm, mitolojiyi iyi bilmediğimden bir sonuca -henüz- varamadım. Acaba yine bir efsaneye gönderme mi yapıyor Dunsany, yoksa yalnızca dilini destansı kılmak için mi böyle bir ifade kullanmış?

Çeviriyle ilgili birkaç küçük nokta:

1. "Deniz her zamanki gibi" ifadesinin iki kez arka arkaya (bir cümle arayla) kullanılması okurken bir aksaklık gibi geliyor kulağa. Belki birinin yerine aynı anlama gelecek başka bir ifade düşünülebilir (ben düşündüm ama yeterince iyi bir önerim yok).

2. "Petite Espérance"ın "Küçük Umut" anlamına geldiği bence bir çevirmen notuyla belirtilmeli. Bu, okurun öyküyü anlamasına yardımcı olacaktır, diye düşünüyorum. En azından benim alışkanlığım, okuduğum kitaplarda çevirmenlerin esaas dil dışındaki dillerden gelen ifadeleri bir dipnotla açıklamaları biçiminde. Tabii bu ifadeler, metinde de italik olarak yazılırlar ki ayrı bir dilden geçtikleri bir bakışta anlaşılsın.
Alkış


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Eren Abi,
Çeviri değerlendirmesi için teşekkürler, yorumlarınız beni mutlu ediyor. Dunsany'nin değişik kullanımları nedeniyle öykülerin anlamları tam kavranamıyor sanırım ya da belki şunu da kabul etmeliyim, ben bu öyküleri çeviremiyorum Huh! Yine de bunları sizlerin yorumlarına sunmak beni hem mutlu ediyor hem geliştiriyor. Konuya geri dönmek gerekirse, tanrıların gemide olması geminin batmamasını sağlıyor. Ama aklınızdaki soruya cevap veremiyorum sanırım Crying Gönderme tam olarak ne, bilemiyorum.

"Hortum ve medcezirin dokuzuncu çocuğu" konusu aklımı karıştırıyor, mitolojiye bir gönderme mi, çözemedim. İnternette bu konuyu araştırdım ancak bir sonuca ulaşamadım. Pek iyi bir araştırmacı olduğum söylenemez ama...

Yatığım tekrarlar konusunda beni uyardığınız için çok teşekkürler, bu konuda daha dikkatli olmalıyım. Art arda gelen tekrarlar kulak tırmalıyor. Uyarı için çok teşekkürler. Flowers

"Petite Espérance" ın ne olduğunu not düşmem konusunda çok haklısınız. Sanırım bunu ben düşünemedim. Çok teşekkürler bu güzel uyarı için Thumb Up Buna benzer başka bir öykünün çevirisini yapacak olursam önerilerinizi göz önünde bulundurup yorumlarınız doğrultusunda gerekli noktalarda bir not düşeceğim. Çok teşekkürler bu önerileriniz için. Smile


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Merhaba Sevcan,

Öyküyü anlamadığımı söylerken çeviriyi anlamadığımı değil, bilâkis, orijinal metni de anlamadığımı söylemek istemiştim. Çünkü çeviri metni Türkçeye -bana göre- doğru çeviriyor, ama tabii yazarın göndermelerini anlayamadığım için havada kalan çok şey var benim açımdan. Benim asıl anlamadığım tanrıların neden "Küçük Umut" gemisinde oldukları. Orada ne işleri var tanrıların? Bana öyle geliyor ki tanrılarla insanlar arasındaki bir karşıtlıktan söz ediliyor. Ama bu karşıtlığın mahiyetini anlayamıyorum. Kısacası "öyküleri çeviremediğini" düşünmen için bir neden yok. Sadece yüz yıl önce yazılmış öyküleri bugün anlamak ve o anlamı verecek biçimde çevirmenin doğal zorlukları var. Aşılmayacak zorluklar değil, hele ki kolektif çalışmayla daha da kolay aşılırlar Smile

Mitoloji konusunda yaptığım aramalarda karşılaştığım bir siteyi de paylaşayım, belki benim bulamadığımı sen bulabilirsin: http://www.pantheon.org/ Burada kısa da olsa tanrılarla ve efsanelerle ilgili bilgiler var. Mesela Maya tanrısı Hurakan'ın (rüzgâr ve fırtına tanrısı) bu öyküyle ilgili olabileceğini düşünmüştüm, ama bir sonuca varamadım.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

iyi günler
bende başta çok iyiyi geçtim iyi bir araştırmacı olamamakla beraber "the ninth-born son of the hurricane and the tide" konusunda da hiçbir fikir yürütemedim ama

"We could not be sunk at sea--we had the gods on board."
bu konuda Lord Dunsany hakkında pek bilgim yok ama tanrıya inanıp inanmamasıyla alakalı olabilir,
yani inanıyor farzedelim, o zaman tanrıya güven ve inanç varsa bir yerde kaza bela uğramaz tarzı bir eminlik durumu olabilir,
diğer türlü de gemide zaten tanrılar vardı diyerek bir kinaye yapmış olabilir

tabi bunları bilmek için dünyevi görüşünü bilmek lazım yazarın,
tekrar iyi günler diliyorum,
doğruluk payım hakkında eleştiri yaparsanız sevinirim El salla


Re: Lord Dunsany - Fırtına

fergadan_acoskun dedi ki:
"We could not be sunk at sea--we had the gods on board."
bu konuda Lord Dunsany hakkında pek bilgim yok ama tanrıya inanıp inanmamasıyla alakalı olabilir,
yani inanıyor farzedelim, o zaman tanrıya güven ve inanç varsa bir yerde kaza bela uğramaz tarzı bir eminlik durumu olabilir,
diğer türlü de gemide zaten tanrılar vardı diyerek bir kinaye yapmış olabilir

Bildiğim kadarıyla Dunsany bir ateist (ya da bugün daha sık kullanılan tabirle agnostik). Zaten öykülerinde tanrıdan değil de tanrılarda söz etmesi, göndermelerini mitolojilere yapması bir anlamda bunun ipucunu veriyor. Yine de, bunun nasıl bir kinaye olarak yorumlanabileceğini anlayamadım.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Eren Abi,
Teşekkürler bu anlamlı cümleler için. Zaten ben de yorumunuzdan kaynak metni anlamakta zorluk çekildiğini anlatmaya çalıştığınızı anladım Smile Hikayeler gerçekten anlamakta zorluk çektiğimiz hikayeler, bu nedenle yazarın vermek istediği duygu ve bilgileri biz çevirilerimize yansıtamıyoruz. Bu bir gerçek ve ben gerektiği gibi çeviremediğimi kabulleniyorum. Ama sizlerin sayesinde çeviriler bir anlam kazanabiliyor. Buradaki bilgi paylaşımı bize çok şey kazandırıyor, çok teşekkürler Flowers

Mitoloji konusunda yararlandığınız bu güzel siteyi bizlerle paylaşma nezaketinde bulunduğunuz için minnettarım size...


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Merhaba Abdulvahid,
Sanırım ben de kinayeyi anlayamadım Huh!


Re: Lord Dunsany - Fırtına

yanlış biliyorsam affınıza sığınıyorum
kinayeyi Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
olarak düşündüm ve heralde eğer ateistse bir çeşit dokundurma gibi
"Tanrı bizi korudu da ölmedik(!)" hesabı bir şey olabilir diye düşünmüştüm.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Abdulvahid,

Kinayeyi yanlış bilmiyorsun. Ben de kinayeyi dokundurma olarak biliyorum. Ben sadece senin ne demek istediğini anlayamamıştım. Sözlerini açıklığa kavuşturduğun için teşekkürler. Flowers


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Ne nemek
açıklığa kavuşunca bir anlam ifade etmemesinden korkmuştum bende Crying
Ben teşekkür ederim ,
görüşmek üzre Handshake


Re: Lord Dunsany - Fırtına

fergadan_acoskun dedi ki:
yanlış biliyorsam affınıza sığınıyorum
kinayeyi Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
olarak düşündüm ve heralde eğer ateistse bir çeşit dokundurma gibi
"Tanrı bizi korudu da ölmedik(!)" hesabı bir şey olabilir diye düşünmüştüm.

Ben, şimdiye kadar okuduğumuz Dunsany öykülerinden sonra yazarın böyle bir kinayeye başvurmuş olacağına pek ihtimal vermiyorum açıkçası. Başka öykülerinde de mitolojilerdeki tanrılardan sıkça söz ederken onlarla dalga geçmekten çok işin bilinmeyen tarafını anlatma havası veriyor genellikle (tıpkı tosbağa ile tavşanın yarışının bilinmeyen yanını anlattığı gibi). Bu nedenle tanrıların gerçekten de "Küçük Umut" gemisinde olduğunu düşünüyorum, ama orada ne işleri vardı, onu bir türlü anlayamıyorum Smile


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sinirli Tüh! bu durumda bana daha da bu adamı okuyup anlamak kalıyor,
çook teşekkürler :mrgreen:


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Eren Abi,

Sanırım biz tanrıların neden o gemide olduklarını merak etmemişiz. Belki de tanrılar küçük bir ümit ışığıdır, belki Dunsany bunu anlatmak istiyordur diye düşündüm ben. Belki tanrılar ümidi aydınlatıyorlardır, yani bizleri ümitlendiriyorlardır. Belki Dunsany, tanrıların ümit kaynağı olduklarını anlatmaya çalışıyordur. Sonuçta kendisi bir agonist, ateist değil. Tanrı inancı bir nebze olsun var olabilir. Ben, siz meseleyi irdeledikten sonra, bunları düşündüm.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Ben çeviri yaparken biraz derin düşünme özürlüyüm burdan bunu anladım ben :oops:


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Dunsany'nin ateist olduğu bilgisini nereden edindiğimi hatırlamıyorum. O nedenle şimdi şöyle bir bakındım. Dunsany ile ilgili en çok referans gösterilen kitaplardan birinde bu konuda şöyle bir ifade yer alıyor:

""
Amory stattes bluntly that Dunsany was an atheist, but cites no evidence for the claim; I am not entirely sure of the matter, but we have already seen in "Pegana" the implication of the non-endurance of the soul after death, so that actual atheism on Dunsany's part is likely enough. (Kaynak)

Aslında Joshi'nin bu kitabını bir yerlerden bulma şansımız olsa yazarı çok daha iyi anlayabileceğiz. Belki okul kütüphanesinde vardır?


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Abdulvahid,

Öğrendiğm kadarıyla Dunsany, Anglo-Irish Imagination denilen bir edebi akımın öncüsüymüş. Anglo-Irish Imagination tam olarak nedir, bilmiyorum; bu konuda kesin bilgilere varamadım. Ama Anglo-Irish edebiyatın ne olduğu, neleri incelediği konusunda bazı bilgilere ulaştım. Bunları senle paylaşmak istiyorum.

http://www.answers.com/topic/anglo-irish-literature
İşte bu linkten bazı bilgilere ulaşabilirsin.

Görüşmek üzere...


Re: Lord Dunsany - Fırtına

pdf halindeki kaynak kitapsa ben onu kitap haline getirerek çıkarttırabilirim
olur mu?


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Teşekkürler Sevcan Good


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Sevgili Eren Abi,

Az önce okul kütüphanesinin elektronik katalogundan kitabı arattım, ancak kütüphanemizde maalesef böyle bir kitap mevcut değil. Sanırım başka yerlerde aramaya devam etmeliyiz bu kitabı. Bizleri böyle bir kitabın varlığından haberdar ettiğiniz için teşekkürler.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Abi o kitabı okul kütüphanesinde bulamadım ve internetteki önizlemelerde de eksik
ama internetten tam sürümünü bulabilirsek kitap yaptırabilirim kaynaklarımız da somut ve zenginleşmiş olur


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Kitabı ben de aradım, ama bütün halinde bulamadım. Üniversitenin kütüphanesinde olmaması hem kötü hem de üzücü. Yine de aramaya devam etmek lazım tabii. Kim bulursa diğerleriyle paylaşır artık Smile İyi aramalar.


Re: Lord Dunsany - Fırtına

inşallah buluruz abi, teşekkürler Smile


Re: Lord Dunsany - Fırtına

Lord Dunsany hakkında forumda da bir başlık açmıştık, biraz önce "Sabit" yaptım. Öğrendiklerimizi, yazarla ilgili değerlendirme ve yorumlarımızı bu başlıktan paylaşabiliriz, böylelikle tek bir öykünün tartışmasıyla sınırlı kalmaz: Lord Dunsany [Hakkında]


Re: Lord Dunsany - Fırtına

ÇOOK TEŞEKKÜRLER Cheers Cheers