UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Köşeler

15 Haz 2014
Mehmet Sürücü

Bir karar alıyoruz; tüm duygularımızı, evin her yanına taşımaktansa bir köşe belirleyip, orada tutmakla ilgili. Çıkış noktamız, evdeki bilinen okuma, yemek, dinlenme alanlarına benzer, merkezler, yerler belirlemenin yaşama katkıları üzerine uzun uzun düşünmelerdi.

Bunun için öncelikle duyguları iki ana ayırıma alıyoruz. İyi-kötü, doğru-yanlış, istenen-istenmeyen, hayatı daha yaşanır kılan-zorlaştıran gibi, tümünü kapsayacak bir sınıflamanın ne kadar güç olduğunu görüyoruz sonrasında. Birimizin bir tarafta gördüğü duygu’yu, diğerimizin sınıflamasını kabullenmediği, yanlış tarafta bulduğu oluyor.

En başında, düzenlemeye çalıştıklarımızın sadece “duygu” kelimesi ile bile tam olarak ifade edilemediğini görüyoruz. Çok daha kapsamlı-öte bir şeymiş aslında. Bu nedenle bir sözcük uyduruyoruz; “OKO”. Sonrasında bunları OKO’nun OKO 1, OKO 2 gibi alt tanımlarını oluşturuyoruz. OKO’ların alt tanımlarını kendimize göre biçimlendirmemiz gerektiğinde anlaşıyoruz. Kendi düzenlememizi yapıyoruz. Renk kodlaması da doğal olarak farklı farklı oluyor.

Bunun için farklı renkte bezler kullanmayı kararlaştırıyoruz. Ayrıca başlarda bu bezlerin üzerlerine, kendi işaretlerimizi iliştirip, istenmeyen köşe ihlallerinin önüne geçiyoruz. Sonraları bu yerler kullanıla kullanıla benimsenecek, bilinecekti nasılsa.

Uzun tartışmalardan sonra, “mutluluk” ve “sevinç” karşılığı OKO’lar bunların dışında kalıyor. Onları olabildiğince yaşadığımız her yere-yana taşıma, çoğaltma arzusundayız.

Kategori: