UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Kafamızın Tenbelliği - İsmail Hakkı Baltacıoğlu (1932)

21 Haz 2010
Barış Acar

Bütün düşünce tarihinde bir hürriyet ve zaruret meselesi vardır. Bütün estetik tarihinde bir orijinallik ve muhit meselesi vardır. Ve bütün sosyoloji tarihinde bir fert ve cemiyet meselesi vardır.

Bütün bu meseleler yalnız bizim kafamızda vardır. Çünkü bu meseleler ne şeniyette, nede şeniyet zekâsıyle bitişik olan iş ve irade adamının kafasında yoktur. Demek ki bu tezatlar, bu tenafürler tabiî oluşların mevzuu değil, mantıkçı oluşların mevzuudur. Onun için tekâmül noktayı nazarından asîl ve aslî olarak hiç bir şey ifade etmezler.

Hürriyet, orijinallik, fert birer tez ise zaruret, muhit, cemiyet te birer antitezdir. Asıl sentez ne bu tarafta ne öbür taraftadır. Tezciler yahut antitezciler samimî olmıyan iddiacılar mıdır? Hiç zannetmiyorum. Öyleyse tek cepheli bir görüş sahibi olan insanlardır. Kaderleri ölüncüye kadar münakaşa etmektir. Halbuki ne bir tarafın ne de öteki tarafın zamanla tamamen silinmesi mümkün değildir. Çünkü tez şeklinde de olsa antitez şeklinde de olsa, deha hakikatten bir parça taşır. Onun için bu ezelî münakaşaların en hakikî kısmı münakaşada devam zaruretidir.

Bu zaruretten nasıl kurtulmalı? Zarureti besliyen menbalara kadar çıkarak, evelâ bu menbaları kurutarak.

Şeniyet karşısında tek cepheli bir vaziyet almıştınız; onun için şeniyet size, gerçi doğru, fakat eksik olarak görünmüştü. Aynı tek cepheli vaziyeti başka bir noktadan alan muarızlarınızla karşılaştığınız zaman bir yalan ve vehim âleminden bahsediyor sanmıştınız. Şimdi yapacak şey, şeniyetin bütün cephelerini dolaşmak, hatta mümkünse yer altından bir yol bulup kaleyi içinden fetetmektir. O zaman muaraza kalır mı? Kalmaz. Çünkü ozaman hürriyet ile zaruretin, orijinallik ile muhitin, fert ile cemiyetin şeniyet âleminde uzvî bir mahiyette birleştiğini, bütün tezatların ahenge, bütün tenafürlerin muhelesete, bütün muhasemelerin sulhe kalbolduğunu görürsünüz Görürüz ki bizi parçalıyan, parça kabul etmiyen şeniyet değil, parçalanmış bir şeniyetin parçalı mantığıdır. Küllî meseleler ancak küllî bir mantıkla halle dilebilir.

Bunu bize yaptıran nedir? Kafamızın tenbelliğidir. İnsan metafizikî bir hayvanmışl Halbuki insan bir de en mükemmel tenbeldir!

1932

Kaynak: HAKKI, İsmail. Sanat, İstanbul: Semih Lûtfi Kütüphanesi, 1934.

Kategori: