Bu aralar birbirinden korkunç haiku denemeleri çıkıyor kalemimden; farkındayım. Ancak haikuya konu olan heykel ve alanın garip bir etkisi var üzerimde. Bir süre daha debelenecek gibi görünüyorum. Sonuçlarını ve süreçleri ara ara bu başlıkta paylaşacağım. Mazur görün.
Barış Acar tarafından May 29th, 2011 günü 21:06 sularında gönderildi.
Haiku için yorum yapamadım, fakat farklı açılardan görüntülenmesi ne kadar büyük bir fark yaratmış. Yukarıdaki ilk iki heykelden birinci daha bir mağrur, daha bir memnun orada oturmaktan, heybetli, evet, bu koltukta oturmayı hak ediyor der gibi, ikincisinde, duruşunda, ellerinde, ellerini koyuş biçiminde sıkıntılıymış gibi bir hal var. Bir dermansızlık... Yorgunmuş gibi, hadi, işinizi bitirin de bir an önce kalkayım şuradan der gibi geldi bana.
elif cinar tarafından Haz 6th, 2011 günü 2:27 sularında gönderildi.
Elif, doğru görmüş; iyi söylemiş. Goethe, ayağı kaideden biraz dışarı uzanmış, bir eli havada asılı kalmış, az sonra kalkıp ateşli dostunun/ yılmaz düşmanının yanıbaşına gidecek. Vücudu küçücük kafasının altında ezilmiş sanki. Kendi içine gömülmüş, devasa bir beden Goethe.
Schiller ise ölümüyle genç, gençliğiyle gururlu ve ödün vermez, ayakta, sanki son başkaldırısını gerçekleştiriyor.
İki amansız kalem, karşı karşıya... Aralarında epey bir mesafe var. Biri saraydan yana durmuş, yorulmuş; diğeri ardında bir okul kurmuş,genç yaşında tükenmiş. Schillerplatz garip duygular yaşatan bir yer insana.
"Werther'in Acıları"nı yazan bir insan o. Bence düşündüğünüz kadar "devasa" hiç hissetmedi.
O öyleydi.
Sonra bilmeden, onu öyle yaptılar.
Ben hiçbir şairin devasa olmayı hissedemeyeceğini düşünüyorum.
Bilemiyorum.
Mehmet Sürücü tarafından Haz 6th, 2011 günü 23:03 sularında gönderildi.
Dediğiniz doğru, "onu, öyle yaptılar". Ne var ki, o da bunun bilincinde değil denemezdi. Schiller'e karşı Goethe, gücü yadsınamaz, ama fazla kontrollü bir zekâ. Meydan tam da buna göre kurgulandığı için benim çok hoşuma gitti zaten. Bir de üzerine doğru dürüst bir haiku söyleyebilsem.
Barış Acar tarafından Haz 6th, 2011 günü 23:11 sularında gönderildi.
Bir kitap var. Adı; "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın"
Bir söyleşi kitabı.
Umberto Eco ile Jean-Claude carriere arasındaki bir söyleşi kitabı bu.
Kitapta "Aptallığa Övgü" adlı bir bölüm var.
Burada değindiğimiz şeylere yakın konular işleniyor.
Mehmet Sürücü tarafından Haz 6th, 2011 günü 23:23 sularında gönderildi.
Re: K
Haikuya yol veren heykel:
Re: K
Re: K
Bu aralar birbirinden korkunç haiku denemeleri çıkıyor kalemimden; farkındayım. Ancak haikuya konu olan heykel ve alanın garip bir etkisi var üzerimde. Bir süre daha debelenecek gibi görünüyorum. Sonuçlarını ve süreçleri ara ara bu başlıkta paylaşacağım. Mazur görün.
Re: K
Haiku yazılarımız seyrekleşmişti, sanırım bu kanal bize yenilikler getirecek. Şahsen ben ilgiyle bekliyorum, keşke ben de yazabilsem
Re: K
Heykelin bulunduğu alanı fotoğraflarla biraz daha tarif edebilirim. (İmlecinizle fotoğrafların üzerine gelerek açıklamaları takip edebilirsiniz.)
Re: K
Haiku için yorum yapamadım, fakat farklı açılardan görüntülenmesi ne kadar büyük bir fark yaratmış. Yukarıdaki ilk iki heykelden birinci daha bir mağrur, daha bir memnun orada oturmaktan, heybetli, evet, bu koltukta oturmayı hak ediyor der gibi, ikincisinde, duruşunda, ellerinde, ellerini koyuş biçiminde sıkıntılıymış gibi bir hal var. Bir dermansızlık... Yorgunmuş gibi, hadi, işinizi bitirin de bir an önce kalkayım şuradan der gibi geldi bana.
Re: K
Elif, doğru görmüş; iyi söylemiş. Goethe, ayağı kaideden biraz dışarı uzanmış, bir eli havada asılı kalmış, az sonra kalkıp ateşli dostunun/ yılmaz düşmanının yanıbaşına gidecek. Vücudu küçücük kafasının altında ezilmiş sanki. Kendi içine gömülmüş, devasa bir beden Goethe.
Schiller ise ölümüyle genç, gençliğiyle gururlu ve ödün vermez, ayakta, sanki son başkaldırısını gerçekleştiriyor.
İki amansız kalem, karşı karşıya... Aralarında epey bir mesafe var. Biri saraydan yana durmuş, yorulmuş; diğeri ardında bir okul kurmuş,genç yaşında tükenmiş. Schillerplatz garip duygular yaşatan bir yer insana.
Goethe-Schiller ilişkisi üzerine okuma: Goethe ile arkadaşlık ilişkileri
Re: K
"Werther'in Acıları"nı yazan bir insan o. Bence düşündüğünüz kadar "devasa" hiç hissetmedi.
O öyleydi.
Sonra bilmeden, onu öyle yaptılar.
Ben hiçbir şairin devasa olmayı hissedemeyeceğini düşünüyorum.
Bilemiyorum.
Re: K
Dediğiniz doğru, "onu, öyle yaptılar". Ne var ki, o da bunun bilincinde değil denemezdi. Schiller'e karşı Goethe, gücü yadsınamaz, ama fazla kontrollü bir zekâ. Meydan tam da buna göre kurgulandığı için benim çok hoşuma gitti zaten. Bir de üzerine doğru dürüst bir haiku söyleyebilsem.
Re: K
Bir kitap var. Adı; "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın"
Bir söyleşi kitabı.
Umberto Eco ile Jean-Claude carriere arasındaki bir söyleşi kitabı bu.
Kitapta "Aptallığa Övgü" adlı bir bölüm var.
Burada değindiğimiz şeylere yakın konular işleniyor.
Re: K
İki heykel arasında kıyas yaparken iki fotoğrafın da aynı heykele ait olduğunu düşünerek yaptım. Hay Allah! Bilmeden iyi laf etmişim!