İki Dil Bir Bavul
Batılı bir öğretmenin doğuya öğretmen olarak gidişini ve orada yaşadıklarını anlatan İki Dil Bir Bavul adlı belgesel film 23 Ekim'den itibaren Ankara'da, Kızılırmak ve Büyülüfener(Kızılay) sinemalarında gösterime girecek. Ankara dışındaki illerde gösterim tarihleri ve yerleri için nette araştırma yapmak gerek, zira ben buraya bunun bilgisini görebileceğimiz bir adres aktaramadım.
Re: İki Dil Bir Bavul
Ankara dışında izlenebilecek yerlere şu adresten bakılabilir:
İki Dil Bir Bavul
Bu arada filmi mutlaka izleyin derim.
Re: İki Dil Bir Bavul
Sen izledin mi yoksa Abdullah? Peki izlenimlerin?
Re: İki Dil Bir Bavul
Evet, izledim ve filmi başarılı buluyorum. Öncelikle meselenin özünü doğru yerden bakarak çok güzel yakalamışlar. Gündemimizde yer alan, "açılım" şeklinde telaffuz edilen iyicil yaklaşımların nasıl da lafta kalacağını; sadece bürokratik birkaç adımdan başka bir şey olmadığını film tüm açıklığıyla gösteriyor. Dili merkeze alıp farklılığın nereden başladığını güzel imliyor film. Çok fazla ipucu vermek istemiyorum; bunun yanında izleyin karşılıklı konuşalım diyorum.
Re: İki Dil Bir Bavul
Filmi ben de izledim. Oldukça başarılı buldum. Derdini güzel anlatan yalın bir dili var filmin. Filmi izlerken yer yer "[url=http://tr.wikipedia.org/wiki/S%C4%B1n%C4%B1f_(film)]sınıf[/url]" filmiyle kıyaslamadan edemedim. Gerek sınıf içinde verilmeye çalışılan eğitimin yöntem farklılığı gerek merkezde tutulan öğrencinin konumlandırılışı gerekse öteki kavramının sorgulanışı bakımından iki film arasında bir yığın benzerlik ve aykırılıklar belirdi kafamda. Bu iki filmi de izlediğim için mutluyum.
Re: İki Dil Bir Bavul
iki dil bir bavul - baris acar.pdf
Re: İki Dil Bir Bavul
Barış'ın yazısını okudum. Filme dair gazetelerde, dergilerde çıkan yazılarda İki Dil Bir Bavul hep Kürt meselesi üzerinden tartışılmıştı. Barış'ın yazısı filmin başka ve gerçekten gözden kaçırılan bir boyutunu ele almış. Teşekkürler Barış.
Re: İki Dil Bir Bavul
Aslında yine aynı mesele çevresinde dolanıyor Barış; ama bugünkü sıkıntının aslında varlığını kabullenme(me) çizgisinde tıkandığını çok güzel ifade etmiş. Ayrı bir coğrafya, iklim, dil ve anlayışla karşı karşıya olunduğunun farkındalığı birçok çözümü de beraberinde getiriyor. Barış'ın yazısında konu ettiği F. Edgü'nün farkındalığı, basit ama peşi sıra meseleyi kökünden çözecek öneriler sunuyor. Eline sağlık Barış.
Re: İki Dil Bir Bavul
"İki Dil Bir Bavul" ve "Hakkari'de Bir Mevsim" üzerine yapılan karşılaştırmada bence en can alıcı yaklaşım bu. Bizden farklı olanı ötekileştirmeye zorlayarak aslında kendi özgürlüğümüzün ve birey olabilme şansımızın nasıl da elimizden alındığını düşündürdü bana. Durumu oldukça basit ve çarpıcı bir biçimde dile getirmiş Barış. Hatta bunu yaparken olup bitenlerin aslında çok da güneydoğu sorunu değil "farkında olma" sorunu olduğunu da ele vermiş.
Düşünmeyen, tartışmayan bir beyin ancak doğru diye dikte edilene doğru, yanlış diye dikte edilene yanlış diyebilir. Hatta bu dikteler tamaıyla asılsız ve yüzde yüz yanlış bile olsalar itirazsız kabul görür. Uzaktan kumandalı bir nesil.
Re: İki Dil Bir Bavul
Film hakkında bir eleştiri yazısı bir de yönetmenlerle yapılan röportaj:
Birkaç dil, birkaç bavul
İki yönetmen, bol ödül
Re: İki Dil Bir Bavul
Filmi izleyemedim, burada sinema yok, imkanım yok... Sizler de yazılar ekledikçe merakım artıyor, içten içe de sinir oluyorum Filmi er geç izleyip bu başlığı da baştan sona okuyacağım ama şimdilik uzak duruyorum.
Re: İki Dil Bir Bavul
Aslına bakarsan Cihan sen zaten o filmin bir parçasısın. Elbette bu merak etmemen için bir sebep değil. Dilerim en kısa zamanda filmi izleme şansın olur.
Re: İki Dil Bir Bavul
Cihan, üzülme; ben de Ankara'dayım, filmi izlemedim. İşte büyükşehir! Kimine büyük kimine küçük.
Re: İki Dil Bir Bavul
Pes doğrusu, üşengeçliğe bu kadar iyi kılıf bulanını da hiç görmemiştim.
Re: İki Dil Bir Bavul
Teşekkür ederim, sadece birgün izleriz demek geliyor içimden.
Re: İki Dil Bir Bavul
Belki de bayramda birlikte izleriz.
Re: İki Dil Bir Bavul
Beklerim...
Re: İki Dil Bir Bavul
Sonunda filmi izledim. Kendi yaşamımdan çok şey buldum; kırık dökük lojmanlar, velilerle olan iletişim vb. Film, içinde bulunduğumuz gerçeği şehirlilere tanıtıyor. Barış Acar'ın yazısındaki bir yere itirazım olacak. Filmdeki kürtçe yasağı, öğretmenin kabullendiği sorgulamadan uyguladığı bir gerçek değil; türkçe öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla yapılmış bir uygulama. İlkokula yeni başlayan tüm öğrencilerden bir yıllığına bu isteniyor. Ayrıca benim anladığım kadarıyla Emre öğretmenin bu tip kaygıları da yok. Olayın gerçek yüzünü, hepimizden iyi görüyor o köyde.
Film Urfa'da geçiyor, çünkü erkek ve kadınların taktığı mor poşular sadece Urfa'da kullanılıyor. Bir de filmde Emre öğretmenin biraz daha işlenmesi gerektiğini düşünüyorum; eksik bulmak değil amacım ama Emre öğretmenin dünyasına pek giremediğimizi düşünüyorum.
Re: İki Dil Bir Bavul
Yazıyı Gül Yaşartürk'le birlikte tamamladık. Son hali: "Hakkâri'de Bir Mevsim"den "İki Dil Bir Bavul"a Doğu Öyküleri
Re: İki Dil Bir Bavul
Metni bir kez daha okudum.
Filmi izleyen pek çok öğretmenin pek çok eleştirisini dinledim. Filmde pek çok eksik olduğunu söylediler. Bölge insanının yaşadığı yoksulluk perdeye yeterince yansıtılmamış, doğunun o zorlu kış koşulları yok filmde, tarikatların bölge insanını nasıl avucunun içine aldığı yok...
Yönetmenlerin belgeseli çekme nedenleri ne olursa olsun(ki, Büyülüfener'deki gösterimden sonra Özgür Doğan'ın katıldığı söyleşide söyledikleri Barış ve Gül'ün tespitlerine yakın şeylerdi) filmin yoksulluğu, yoksunluğu, kürt meselesini anlatmakla sınırlandıralamayacağını vurguladığı için(yazıdaki tespitlerin hepsinin çok önemli olduğunu düşünüyorum ama) ben şu tespiti buraya alıntılamak istedim.
Gül Yaşartürk ve Barış Acar'ın ellerine sağlık...
Re: İki Dil Bir Bavul
Öğretmenin kendi konumunu karşısındaki kimlikten yola çıkarak belirlemesi bu karşılaştırmada önemli bir yer tutuyor. Demem o ki Elif'in değinisini ben de önemli buluyorum.
Re: İki Dil Bir Bavul
Gül ve Barış Acar'ın yazısını, saptamalarını ben de çok önemli buluyorum. "Doğu sorunlarının ne kadarını yansıtmış, nelere değinmiş"ten çok öğretmenin varlığı, konumu sorgulanmalı. Öğretmenin kendini o bölgede konumlandırdığı yer de öyle... Filmde bir öğrencisinin evine giden öğretmenin, öğrencinin babasıyla konuşması, diyoloğu örnek olan, öncü öğretmen tipinden çok farklı...
Re: İki Dil Bir Bavul
Okuldaki öğretmen arkadaşların bir çoğu, özellikle de sınıf öğretmenleri filmdeki gerçeğin içinden geliyorlar. Hakkari, Urfa, Adıyaman gibi illerin ilçelerinin köylerinde çalıştılar. Onlara filmi izlettim (zorla) ve film hakkındaki yorumlarını aldım. Hepsi de yabancı olmadıkları gerçekleri gördüklerini ve filmin mesajının son derece doğal veridiğini, zorlama olmadığını düşündüler.