UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Husumet

28 Mar 2011
Mehmet Sürücü

Uzun zamandır işsizdim.

Aslına bakarsanız bundan hoşnutsuz da değildim. Ama eşimin, çocuklarımın sabah onlardan önce kalkıp, onlardan on dakika önce beş dakika sonra evden, işe gitmesi gereken bir baba beklentisi bakışları, bende, evde, sabahın köründe kalkıp, maillerine, facebook’una, torent programının yükleme oranına bakan baba modeline uymadığımı çok daha fazla anımsatmaya başlamıştı.

Bir yıldan biraz daha sonralarına kadar sürdü bu.

Bu aralarda ben; dilediğimce yaşadım, sabah erken kalkıp, sırt çantama bir şairin, bir Sait Faik’in, bir Borges’in, bir Cemil Kavukçunun kitabını alıp, limana, deniz fenerinin dibine oturdum, sağ yanımdaki kahverengimsi kayanın üzerine kitabımı koyup, anlarca yosunları tarayan sulara bakmışlığım oldu, gece yarılarını geçelerde açılmayan bir şarap şişesinin mantarına duyduğum “husumetten”, daha önce adını duyduğum, hiçbir şiirini okumadığım şairlerle “muhatap” olduğum da.

Sonra bir gün iş buldum. Patronum ilk iş görevim olarak bana bir kitap verdi.

"Hadi al kitabı." dedi. "Ama aslında onu ben sana vermedim. Sen çalmış oldun. Öyle ferzedelim. Ben görmeden koy çantana."

Aşağıdaki şiir o zamanlardan kalmadır.

Sizlere tüm şiiri değil, yazmak istediğim son dizeleri; Buyurun,

""
“Sus! Daha da derin batmakta diken yüreğine;
Onun dayanışması güllerle.” S.60

Clean, Paul Celan, çeviri; Ahmet Cemal, Kavram Yayınları

Kategori:

Re: Husumet

Paul Celan, epeydir okumayı düşündüğüm ama karşıma çıkmayan bir şairdi. Şiirlerinden az da olsa örnekleri buradan okuyabilmek mümkün. Mehmet Sürücü hatırlattı, sağolsun. Şiirlerini okumayı bekliyorum.