UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Her cemiyet layık olduğu edebiyatı sever

26 Nis 2011
Mehmet Sürücü

Bazı kitaplar da herhangi bir sayfasından açtığımızda okuyabildiğimiz için güzeldir. Bir kitabın rastgele bir sayfasını araladım, şunları okudum;

""
“1479- Cenap Şahabettin’den (1870-1934) Vecizeler:

-“Allah’tan her şeyi isteyebilirsin; yalnız para isteme. Çünkü Allah parayı sevmez. Sevmediği için de ancak sevmediklerinden bazılarına verir.”

-“Avam iyi anladığına değil, iyi işittiğine inanır; ona bağırmalı.”

-“Kainatta tek sosyalist tanırım: ecel.”

-“İnsaniyeti en çok seven hiç şüphem yok, yamyamlardır.”

-“Her cemiyet layık olduğu edebiyatı sever.”

Her okuduğum bana ayrı bir düşündürücü geldi. İnsanı ilgilendireni ayrıd edebilen bir gözün, ne kadar her zamana, her yeni güne uyarlanabilecek “teşhis”ler koyabileceğini gördüm burada.

Bir parça da “layık olduğu”m edebiyata takıldım kaldım. Oradan genişletmeye çalıştım o “layığımızı”…
Paylaşayım istedim bu “acılı-hüzünlü-düşündürücü” parçaları.

Selçuk Altun-Kitap İçin 2- Sel Yayıncılık-Sayfa.127

Kategori:

Re: Her cemiyet layık olduğu edebiyatı sever

Kitabı "orasından-burasından mıncıklarken", bir Cenap Şahabettin seçkisi daha buldum;

- "Sadakanı tercihan kör dilencilere ver; İyiliğini gören seni görmezse nankörlük yapamayacağından emin kalabilirsin."

-"Alem-i Edebiyatta, dikkat ettim, herkes kendi hizasındakini alkışlıyor. Kimi alkışladığını söyle mertebe-i edebiyetini söyleyeyim."

-"El şakası fena, dil aşkası daha fena, kalem şakası hepsinden beterdir."

-"Beni korkutan, öldükten sonra cehenneme gitmek değil, hiçbir yere gitmemektir."

Bir Kafkaesk karamsarlık, bir Marksist Diyalektik, bir ateist Nietzsche'cilik benim esinlerim oldu okuduklarımdan.

Bu kadar uzun zaman öncesi, hemen hemen her gün düşündüğüm bazı şeylerin düşünülmüş olduğunu görmek.

Düşündüğüm, hissettiğim hiçbir şeyin yeni, bana özgü olmadığını düşünüyorum.