UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Gözden Düş

14 Oca 2013
elifyemenici

Gözden düş

Henüz mesai saati bitmemişti ama gördüklerine daha fazla tahammül edemedi. Önce masaya düştü, iki gün önce dökülen nar suyu kalıntısına bulanırken yapış yapış olsa da hızından pek taviz vermeden yuvarlanarak yerdeki ahşap parkenin çukuruna girdi sağ göz bebeği.

Sol göz fal taşı gibi açıldı. Ne yapacağını bilemeyerekten çaresizce ağlamaya başladı. Daha çok, daha çok ağlamalıydı ki tüm oda tamamen göz yaşlarıyla dolsundu, tuzlu suyun kaldırma kuvvetiyle girdiği delikten çıksındı sağ göz bebeği.

Ama bilmediği bir şey vardı; o da sağ göz bebeğinin o küçük, zift rengi, vernik kalıntılarının kayganlığında ışığı ölmüş delikte belki de bir ömür arayıp durduğu o kayıp hissiyatı bulmuş olmasıydı.

Tabii ki bunu akıl edemezdi sol göz bebeği. Çünkü görmezdi, düşünmezdi. Onun görevi sadece bakmaktı. Şekli ne olursa olsun bakmak. İster bön bön, ister kısık kısık… Bu konuda seçim şansı kendi insiyatifinde olduğu için oldukça özgür ve şanslı hissediyordu. Zaten ona bahşedilen görevi layıkıyla yaptığından ötürü ziyadesiyle mutmaindi. Bir aksilik, sinir bozukluğu yada bir aşırılık olmadığı sürece vakti geldiğinde kepenkleri kapatır, uyurdu.

Ben bunları yazadururken o yine hiç düşünmeden ağlıyordu. Helak olmuştu bile çoktan. Düşünmeyi bir an bile düşünmediği için müstahaktı belki de.

Daha yazasım vardı ama kornea epiteli bulanık bir suyla kaplıydı, tek gözle yanlış tuşlara basacağımdan çok ama çok korktum.

Ocak 2013
Elif Yemenici

Kategori:

Re: Gözden Düş

Önce anladıklarımı biraz anlatayım,

Gördüklerine daha fazla katlanamayan bir göz (başta gözbebeğiydi), parkenin arasındaki bir çukura yuvarlanıyor.

Gözünü kaybeden ne yapacağını bilemiyor, şaşkınlık ve çaresizlik içerisinde ağlamaya başlıyor.

Parkenin arasına yuvarlanan göz yeni bir yerde, konumda, farklı şeyler algılıyor.

Kendisini sadece bakmak olarak kullanan, düşünmeyen, "gözün sahibi" ne olumsuz duygular besliyor.

Üzerine bir şeyler sıvandığı, görüşü bulandığı için yanlış bir şeyler yazmaktan korkuyor.

_Metni "yuvarlanan göz"ün yazdığını anlıyorum son cümleden.
_Eğer böyleyse metinde anlatı(anlatıcı) sorunları olduğunu düşünüyorum.

Örnekleyeyim;

""
"Sol göz fal taşı gibi açıldı. Ne yapacağını bilemeyerekten çaresizce ağlamaya başladı. Daha çok, daha çok ağlamalıydı ki tüm oda göz yaşlarıyla dolsundu, tuzlu suyun kaldırma kuvvetiyle girdiği delikten çıksındı sağ göz."

_Burada bir sorun yok gibi. Göz dışarıdan gördüklerini anlatıyor. Belki ağlayanın duygularını, neden çok ağlamak istediğini bilebilmesi bir sorun gibi düşünülebilir. özünde anlatım sorunu olacak bir şey yok bence.

""
"Henüz mesai saati bitmemişti ama gördüklerine daha fazla tahammül edemedi. Önce masaya düştü, iki gün önce dökülen nar suyu kalıntısına bulanırken yapış yapış olsa da hızından pek taviz vermeden yuvarlanarak yerdeki ahşap parkenin çukuruna girdi sağ göz bebeği."

Anlatım sorununun burada olduğunu düşünüyorum. Eğer anlatan "yuvarlanan göz"se, kendinden söz ederken bunu böyle mi ifede etmeliydi?

Bence daha farklı bir ifade olmalı.

Bir olasılık da benim metni yanlış anlayıp, yanlış yorumlamam. Kısaca ben anlatıcı kim? Eğer "düşen göz" se anlatımın gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Elif Yemenici'yi kutluyorum. Özgün, katılım gerektiren bir metin oluşturmuş.


Re: Gözden Düş

Teşekkür ederim yorumunuz için Mehmet bey,
Anlatıcı burada benim, göz değil. Ama gözün niyetini, hissiyatını ve odayı gözyaşı ile kaplayıp suyun kaldırma kuvveti ile delikteki gözü çıkarabilme ümidini bildiğim ve anlattığım için sanırım o netsizlik oluştu.

Ben işin içinde o karmaşayı hissedemedim ama dışarıdan bakan bir göz olarak haklısınız tespitinizde. Belki üzerinden bir süre geçip yazıya yabancılaşınca çözebilirim:)