UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Film Önerileri

23 Haz 2011
eren

Çok film izleyesim var. Son zamanlarda sinemada neler olup bittiğinden o kadar uzak kaldım ki, ne izleyeceğimi bilemiyorum. Son yıllarda yapılmış güzel film önerileri bekliyorum Smile Önceden filmler üzerine de konuşurduk, belki bu vesileyle yeniden başlarız sinemadan söz etmeye...

Kategori:

Re: Film Önerileri

Son olarak Biutiful'u izledim. Innaritu'nun son filmi. Göçmen meselesi üzerine sert bir filmdi. Güzeldi. Öneririm. Smile


Re: Film Önerileri

çek sinemacı jan svankmajer'in Sileni filmini herkesin izlemesini isterim.Svankmajer yine kendine has sinema diliyle konuşmuş, onun en sevdiğim filmi olan sileni(lunacy) ortaya çıkmış. film fragmanında formüle edildiği üzere; "sade + poe = svankmajer"

Aşağıya Svankmajer'in film üzerine konuştuğu kısa bir videoyu asıyorum:


Re: Film Önerileri

Biutiful listeye eklendi. Teşekkürler.

Svankmajer'in kısa animasyonlarını uzun süre önce izlemiştim. Sileni'yi de merak ettim şimdi.


Re: Film Önerileri

Şu aralarda Bergman ve Godard'ın filmlerini sıradan izliyorum. Aralarda da, sıklıdığımda başka filmlere yer vermeye çalışıyorum. Aşağıdaki liste de bu aralarda izlediğim filmlerden. Listedeki sıralama bir önemi gözeterek yapılmadı. (Tarih; Yapım yılı, Parantez içindeki sayı; IMDB Puanı ve sonunda da yönetmenin adı)

Aşağıdaki filmler beni bir yanlarıyla etkilediler.

El violin; Meksika'da, 1970'lerdeki bir çiftçi ayaklanmasının yakıcı bir anlatımı. Askerler, gerillalar, yaşlı bir adam ve kemanı...

Être et avoir; Bizim İki Dil, Bir Bavul'u anımsatan bir belgesel. Fransa'nın kırsal kesiminde, bir öğretmenin yüreğiyle çocukları kucaklayışının nefis bir anlatımı.

Fine mrtve djevojke; anlatımı gerçekçi, yürek acıtan bir Hırvatistan filmi.

Georgica; Tarkovskivari anlatımı ve görsel anlatımı ile beğendiğim bir Estonia filmi. Birkaç kez daha izlesem iyi olacak.

Incendies; İstanbul Film Festivali sırasında ilgimi çekmişti. Lübnan'a, acı bir geçmişe doğru uzanan bir yolculuk. Filmin çoğu yerini, boğazımda bir yumru ile izledim.

Neyse... Tümünden böyle kısaca söz etmek isterdim. Ama yazıyı fazla uzatmaktan çekindim. İşte izleme önerilerim;

El.violin.2005.[7.7] Francisco Vargas
Être et avoir.2002.[7.9]Nicolas Philibert
Du.Levande.2007.[7.5] Roy Andersson
Fine.Mrtve.Djevojke.2002.[7.2] Dalibor Matanic
Georgica.1998.[8.0] Sulev Keedus
Incendies.2010.[8.2] Denis Villeneuve
Karamazovi.2008.[8.1]Petr Zelenka
La.Teta.Asustada.2009.[7.2] Claudia Llosa
Na.Putu.2010.[7.2] Jasmila Zbanic
Suna no onna.1964.[8.3] Hiroshi Teshigahara
Venkovsky.ucitel.2008.[7.1] Bohdan Sláma
Alamar.2009.[7.7] Pedro González-Rubio
Los olvidados.1950.[8.2] Luis Buñuel
Amintiri din epoca de aur.2009.[8.0] Hanno Höfer


Re: Film Önerileri

Nerdeyse unutuyordum. Bir de Sunset Limited var.

Yönetmen; Tommy Lee Jones. İki oyuncusu var, Samuel L. Jackson Black (Siyah), Tommy Lee Jones White (Beyaz) rolünde. Filmin hemen hemen tamamı bir odada geçiyor. Senaryo Cormac McCarthy'nin. No Country for Old Men'in senaryosunun yazarı.

Diyaloglar üzerine kurulu bir film. Ağır diyaloglar. Yaşamanın, olmanın, varlığın sorgulandığı... İzleyeni tartışmaya, sorgulamaya, düşünmeye iten bir film.

The.Sunset.Limited.2011.[8.2] Tommy Lee Jones


Re: Film Önerileri

Onerileriniz icin cok tesekkurler. Incendies listemizde vardi, digerlerini de simdi ekliyorum.


Re: Film Önerileri

İncendies'i ve Tehlikeli Yol'u izledim, teşekkürler Mehmet Sürücü. İkisi de savaş anlattığından olsa gerek aklıma The Tıme That Remaıns filmi geldi. İzlediğimden bu yana aklımda kalan sahneler var.
Örneğin, bir tank sahnesi var, filmin içinde kısa öykü gibi duruyordu.


Re: Film Önerileri

Bu filmleri izlemeyi ben de çok istiyorum ama nerede o güzel vakitler. Hiç olmazsa sizden üzerlerine birer kelam duysam o da yetecek bana. Smile


Re: Film Önerileri

:Smile)) O kadarcığı yetecekse yazarız, belki burada şiddetli yazışmalar olur... vakitler zorlanır...


Re: Film Önerileri

Tehlikeli Yol( Route Irish),iki çocukluk arkadaşının Irak'ta bir güvenlik şirketinde çalışırken, arkadaşlardan birinin 'tehlikeli yol'da ölmesi, diğerinin bu ölümü kuşkulu bularak, araştırmaya başlaması ve bu süreci sonuçlandırmasını konu edinen bir film.
Film zemine Irak savaşını alsa da bir savaş eleştirisi değil bana göre, bir polisiye ve intikam filmi daha çok. Savaşı kişisel hatalar bazında eleştiren, birtakım insani öğelere parmak basan, dostluğu ve vefayı öne çıkaran, benzerlerini izlemiş olduğum Tehlikeli Yol,sonunda seyirciyi de rahatlatıyor.


Re: Film Önerileri

Incendies, gerçekten hoş bir film. Lübnan İç Savaşı üzerine epeyce film izledim ama en etkilisi buydu sanırım.


Re: Film Önerileri

Cihan Başbuğ]

""
Incendies, gerçekten hoş bir film. Lübnan İç Savaşı üzerine epeyce film izledim ama en etkilisi buydu sanırım.

Türkçeye "İçimdeki Yangın" olarak çevrilmiş, İncendies.
Lübnan iç savaşını bir kadının hayatı üzerinden anlatıyor. Savaşın bir toplumu ne kadar dramatik noktalara sürükleyebileceğini, savaş ve akıl kaymasının, ne kadar paralel geliştiğini, iç içe girdiğini bu filmde görmek mümkün. Filmin sonunda ortaya çıkan sonuç ise seyirciyi çıkmaza sürüklüyor; savaş tam böyle bir şey dedirtiyor. Filmin sonunda seyirci için sahne kapanmıyor aslında.
Ben de etkilendim.


Re: Film Önerileri

Mr.Nobody

nolan'ın inception'unda bu filmden etkilenme çok sahne göreceksiniz.

Mr.Nobody'de de Kubrick'ten çok esinlenme göreceksiniz. Smile)


Re: Film Önerileri

Barış Acar dedi ki:
Son olarak Biutiful'u izledim. Innaritu'nun son filmi. Göçmen meselesi üzerine sert bir filmdi. Güzeldi. Öneririm. Smile

Innaritu özelikle takip ettiğim, "benim yönetmenim" diye ayırdığım bir yönetmen. Özellikle Amoresperros ve 21 gram'la büyülenmiştim. Ancak son film benim için ciddi bir hayal kırıklığı oldu. Piyasadaki pek çok filme bakıldığında elbette kıyaslanmaz biçimde iyi ancak Innaritu' nun kendi sineması üzerinden olaya baktığımda; "Biutiful" için daha iyisi olmalıydı dedirten birşeyler var filmde. Özetle; Biutiful Arriagasız bir Innaritu filmi...

Öneriler:
Memories of Murder
Let me in
Twelve Angry Man
Eternal sunshine of the spotless mind
Painted well
Mare Dentro
Burning plain (lnnaritu' suz bir Arriaga filmi)

http://www.imdb.com/video/imdb/vi859111961/


Re: Film Önerileri

Nedense Inaritu, Meirelles ve Amenabar'ı kolaylıkla ayırt edemiyorum ben. Bu üç yönetmenin de kimi filmleri başyapıt gibi gelirken, kimileri çok zayıf geliyor. Biutiful'u sevmemin nedeni ise sanırım sakin atmosfer içinde Javier Bardem'in uyumlu oyunculuğu ve filmin ismine de konu olan "Beautiful nasıl yazılıyor baba?" diyen çocuğuna "Okunduğu gibi." cevabını vermesi oldu.

Öneriler içinde izlemediğim film çıkmadı. Ama "Let me in" yerine, bu filmin orijinal versiyonu olan İsveç yapımı Låt den rätte komma in filmini tavsiye ederim.


Re: Film Önerileri

Mutlaka izlenmesi gerektiğini düşündüğüm filmlerden biri'İki Ayaklı At'dır.Samira Makhmalbaf'ın elinde devleşen oyuncular ve iç acıtan bir dram


Re: Film Önerileri

Incendies filminin aynı zamanda bir "oedipus hikayesi" olduğunu söyleyebiliriz. neredeyse mitin bire bir yeniden anlatımı ile karşılaşıyoruz: filmdeki nihad'ın(ebu tarık) ayaklarındaki izlerden tutun da(bknz. oedipusun ayakları dahası oedipus sözcüğün kelime anlamı..) annesini aramaya çıkmasına, istenmeyen bir bebek olarak babasının ölümüne yol açmasına, çeşitli karışıklıklardan ölmeden kurtulmasına ve bilmeden "ensest yasağını" çiğnemesine kadar; oedipus miti yeniden işleniyor.


Re: Film Önerileri

Daha önce Oktay'ın bir filmini önerdiği Svankmajer'in Kunsthalle'de çok güzel bir sergisi vardı. Özellikle Poe uyarlamalarını bulup yeniden izlemek lazım.


Re: Film Önerileri

Le Bal (Balo), 1983 yapımı bir Ettore Scola filmi ya da müzikali.

Kısaca film, bir balo salonunda sadece müzikler ve danslarla yakın Avrupa tarihini anlatıyor. Karakterler aynı kalıyor ama müzik, danslar ve kıyafetlerle birlikte zaman değişiyor. Baştan sona sembollerle dolu olan; insanlar,insanların dansları ve kıyafetleri üzerinden bir dönem Avrupa'sını küçücük bir alanda, konuşma olmadan ve bir avuç insanın danslarıyla algılamanın, yönetmenin ve sinemanın gücüne hayran olarak izlemenin keyfine varabilirsiniz.

NOT: Şu andan itibaren yazılanlar filmi izleyecek olanlar için, filmden sonra okunsa daha iyi olur.

"Kendimi yavaş yavaş piyasanın kurallarına uymak zorunda hissettim ve özgürlüğümü kaybetmeye başladım."* diyerek emekliliğini ilan edecek kadar işini seven, izlediğim ilk filmi olmasına rağmen yönetmeni hakkında olumlu izlenimler yaratan film, II. Dünya Savaşı öncesi Avrupası'nda bir "diskotek"e giren kadınlar ve erkekler arasındaki dans, tanışma birlikteliği ile başlıyor ve yavaş yavaş tanımaya başladığımız karakterle birlikte zaman ilerliyor ve ulusallaşma, kominizm etkisi, II.Dünya Savaşı derken izlerken farkında bile olmadan zaman anlatımı akıveriyor. Daha erkekle kadın arasındaki hareketlerin neyi anlattığını düşünmeyle meşgulken bir anda garson devleti mi temsil ediyor, bu kimseyle dans etmeyip sürekli sinema dergisi okuyan kadın ne olabilir, neden bir anda bir halka oluştu ve dışındakiler kim vb derken bir anda içeri İspanya'daki Franco'yu temsil eden farklı bir karakter girer ve müzik bir anda askeri marşa döner ve dönen kamerayla birlikte herkesin uygun adım dansları arasında bir anda yorulursunuz. Sık sık durdurup düşünme ihtiyacınızla nasıl baş edersiniz bilmem ama filmi yalnız ve notlar alarak izlememeyi başarmak kolay değil.

Filmin cinsiyetçi bir yönü olmasına rağmen, dönemlere geçişi çok başarılı buldum.Açıkcası filmdeki cinsiyetçiliğin bilinçli bir seçim olma ve benim bunu kavrayamamış olmam yüksek bir ihtimal hala bu seçim hakkında düşünüyorum.

Yönetmenin gücünü fazlaca hissettirmesi, tanrı anlatıcılığı yer yer kullanması ve sembolleri gözümüze sokmasına rağmen filmin dilini, müziklerini beğenmemek elde değil. Her dönemim sonunda kullanılan tema müziği de dahil dönem içi müziklerinin seçimi o kadar yerindeki çağın ruhunu kusursuzca algılayabiliyorsunuz. Tabi bunda film müziklerini yapan usta müzisyen Vlademir Cosma'nın da payı büyük. Cosma'yı Türkiyede çok yakından tanıyoruz, zira Kemal Sunal filmlerinin çoğunda onun müzikleri kullanışmıştır. Örnek mi, buyrun : Avanak Apti

Fransa'daki göçmen dalgasından hemen sonra artan milliyetçiliği eleştirdiği Asyalı tipin tuvalette dövülmesi sahnesi ilginçtir. Nazi subayının gözleri az gören bir kadınla dans etmek istemesi kadının başta kabul edip tam dansa başlayacakken askerin gamalı haçından ürküp vazgeçmesi Fransa-Almanya yakınlaşmasına bir göndermeymiş, arkadaşım film sırasında aktarmıştı, bunun gibi yakalayamadığım ama varlığından emin olduğum göndermelerle dolu film sinema derslerinde okutulduğunu tahmin ettiğim film, herkese öneririm.

*Usta Yönetmen Sinemayı Bıraktı

le_bal.jpg

Re: Film Önerileri

Son zamanlarda ilediklerimden aklımda kalan iki film: İlki,İranlı yönetmen Asghar Farhadi'nin yönettiği:" Bir Ayrılık". İkincisi, Fransız yapımı, Jean-Pierre Dardenne'lerin yönettiği, başrol oyuncusu çocuğun oyunculuğunun müthiş olduğu "Bisikletli Çocuk"


Re: Film Önerileri

Yedinci Mühür, gerçek adı ile Det Sjunde Inseglet bana göre sinemanın en çarpıcı sahnelerine sahip; varoluşçu düşüncenin en üst perdeden anlatıldığı bir Bergman klasiği.

Bergman'ın kendi tabirleri ile özetlersek:

""
Yedinci Mühür, serbestçe kullanılmış ortaçağ malzemeleriyle sunulan modern bir şiirdir. Filmimde Şövalye, bugünün askerinin savaştan dönmesi gibi, Haçlı Seferi'nden dönüyor. Orta Çağda insanlar vebadan ölesiye korkarlardı. Bugün de atom bombası korkusuyla yaşıyorlar. Film, teması hayli basit bir alegoridir: İnsan, onun ebedi Tanrı arayışı ve tek mutlaklık olarak ölüm.


Re: Film Önerileri

Rendekar'ın Yedinci Mühür anımsatması, günlerdir "düzgün" bir film izlemediğimi hatırlattı bana.

Bu aralar izlediğim, önereceğim bir kaç filmi sıralarken, önerisi olan varsa memnun olacağımı iletirim.

La clé des champs (2011)

Le quattro volte (2010)

Donzoko (1957)

Brutti, sporchi e cattivi (1976)

Café de Flore (2011)

Mientras duermes (2011)


Re: Film Önerileri

Kitapların, daha doğrusu klasik sıfatına erişmiş kitapların filme aktarılmasına hep mesafeli durmuşumdur; görüşlerim pek de değişmedi ancak birtakım istisnalar mevcut elbette.

Her ne kadar birçoğunuzun izlemiş olduğunu tahmin etsem de bu istisnalardan birisini, Orson Welles'ın 1962 imzalı bir Kafka uyarlamasını önereceğim: "The Trial".

Gerçekten, Orson Welles'ın salt klasik bir metni değil, Kafka kadar zorlu bir yazarın bir kitabını, Dava'yı uyarlaması ve bunu yaparken bu kadar başarılı olması şaşılacak şey.

Toparlarsam film, neredeyse kitap kadar etkiledi beni; tam bir başyapıt statüsünde ve şu ana kadar izlediğim en iyi edebiyat uyarlaması.


Re: Film Önerileri

Kafka'nın iki Dava, bir Şato uyarlaması var benim bildiğim. Bir ara bir sıraya koyup izlemeli hepsini arka arkaya.

Le procès - Orson Welles (1962)

The Trial- David Hugh Jones (1993)

Das Schloß - Michael Haneke(1997)


Re: Film Önerileri

Edebiyat uyarlamalarına bir önerim olacak;

Rashômon

Başka filmler de önerebilirim. Ama biraz inceleme yapmam gerek.


Re: Film Önerileri

Geçtiğimiz hafta Sen Aydınlatırsın Geceyi filmini izledim. Film görücüye çıktığından bu zamana ilk kez bir bilet bulabilmiştim şansıma; oldukça etkileyiciydi. Onur Ünlü diline hayran olan birisi olarak imkân bulabilecek herkese öneririm.

Ha, niçin bugüne bıraktım bu öneriyi?
Dün, Ben de Özledim vardı. =)