Bu kadarı fazla, deyip kadının cesedini yeniden denize attı.
Son dizede cesetle karşılaşma durumunun birkaç kez yinelendiğini anlatıyor. Gerçekdışılığa "bu kadarı fazla" diyerek hem bir tepki gösteriyor hem de bu durumu kanıksadığını sezdiriyor.
abdullah şahin tarafından Haz 14th, 2009 günü 22:59 sularında gönderildi.
Bu kadarı fazla, deyip kadının cesedini yeniden denize attı.
Şiirdeki aynı dize üzerinde duracaktım ben de, öykü ve şiirin anlattıklarının farkı üzerine. Ancak ben biraz farklı anladım orayı. "Bu kadarı da fazla" ifadesi "bu kadar çok çeşitli balık yanında bir de kadın mı çıktı şimdi" dercesine söyleniyor diye düşünüyorum.
Bu dizenin şiire kattığı "sert" gerçekdışılık, öyküde bizim yaptığımız gibi aşırıyorumlarla (yazar, namus cinayeti vb.) yumuşuyor biraz daha. Oysa şiirdeki ifade Edip Cansever'in "masa da masaymış ha"sındaki kayıtsızlığa daha yakın duruyor.
Barış Acar tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:04 sularında gönderildi.
Aslında benim kafamdaki "yazar" kurgusu cevap veriyor buna da. Çünkü yazar denizi anlatırken de yalan söylemekte. İçinde olmadığı bir gerçekliği, dürbünü elinde taklit etmektedir. Dolayısıyla ceset karşısındaki kayıtsızlıkla deniz karşısındaki abartılı ilginin aynı ölümcül duruma karşılık geldiğini düşünüyorum Edgü'nün sözlüğünde.
NOT: Gerçi geç gelenlere yanıt vermeyecektik, aramızda öyle sözleşmiştik ama... İyi yere parmak bastın ne yapalım.
Barış Acar tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:10 sularında gönderildi.
Bu kadarı fazla, deyip kadının cesedini yeniden denize attı.
Şiirdeki aynı dize üzerinde duracaktım ben de, öykü ve şiirin anlattıklarının farkı üzerine. Ancak ben biraz farklı anladım orayı. "Bu kadarı da fazla" ifadesi "bu kadar çok çeşitli balık yanında bir de kadın mı çıktı şimdi" dercesine söyleniyor diye düşünüyorum.
"Yeniden" denize atıyorsa birkaç kez cesedin ağa takıldığını düşünüyorum. Tanrı'nın kuluyla oynayışı gibi bir durum sözkonusu.
abdullah şahin tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:12 sularında gönderildi.
"Yeniden" denize atıyorsa birkaç kez cesedin ağa takıldığını düşünüyorum. Tanrı'nın kuluyla oynayışı gibi bir durum sözkonusu.
Oradaki "yeniden" ifadesini tümüyle kaçırmışım. Sağolasın Abdullah. Bu durumda öyküyle bizim kurduğumuz anlamda paralellik artıyor. Keza ilk atışının öldürme ya da öldürdüğü kişiyi gizleme amaçlı olduğunu düşünüyorum şimdi.
Barış Acar tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:15 sularında gönderildi.
Dolayısıyla ceset karşısındaki kayıtsızlıkla deniz karşısındaki abartılı ilginin aynı ölümcül duruma karşılık geldiğini düşünüyorum Edgü'nün sözlüğünde.
Bu ifadeyi azıcık açmak mümkün mü, Barış?
Nurten Öztürk tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:23 sularında gönderildi.
Bu son yorumlarla bizim kayıkçı da Kharoon benzeri bir figüre dönüşüyor. Sopayla ölüyü itişi, balıkçılığından çok kayıkhaneyle kayıkçılığının vurgulanması vb.
Barış Acar tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:25 sularında gönderildi.
Dolayısıyla ceset karşısındaki kayıtsızlıkla deniz karşısındaki abartılı ilginin aynı ölümcül duruma karşılık geldiğini düşünüyorum Edgü'nün sözlüğünde.
Bu ifadeyi azıcık açmak mümkün mü, Barış?
İkisi de tüketmek üzerine kurulu. Cesedi görüyor ve onu umursamayarak yok ediyor. Diğerinde ise denizi tümüyle tanımlayarak tüketmek ister gibi davranıyor. Bu ikisinin arka arkaya gelişi de aralarında bir ayrım olmadığına gerçekten inandırıyor beni.
Barış Acar tarafından Haz 14th, 2009 günü 23:27 sularında gönderildi.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Şiir öyküden daha güzel ve daha çarpıcı sanırım.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Abdullah şiiri nereden buldun? Çok güzel doğrusu. Aynı materyalden bir de şiir yapmış yazar. Tam Ferit Edgülük iş!
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Nette şöyle bir tarama yapayım derken karşılaştım.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Link?
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Son dizede cesetle karşılaşma durumunun birkaç kez yinelendiğini anlatıyor. Gerçekdışılığa "bu kadarı fazla" diyerek hem bir tepki gösteriyor hem de bu durumu kanıksadığını sezdiriyor.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Balıkçı
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Abdullah, aradığım linki buldum sayende! Ben de oradan almıştım.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Şiirdeki aynı dize üzerinde duracaktım ben de, öykü ve şiirin anlattıklarının farkı üzerine. Ancak ben biraz farklı anladım orayı. "Bu kadarı da fazla" ifadesi "bu kadar çok çeşitli balık yanında bir de kadın mı çıktı şimdi" dercesine söyleniyor diye düşünüyorum.
Bu dizenin şiire kattığı "sert" gerçekdışılık, öyküde bizim yaptığımız gibi aşırıyorumlarla (yazar, namus cinayeti vb.) yumuşuyor biraz daha. Oysa şiirdeki ifade Edip Cansever'in "masa da masaymış ha"sındaki kayıtsızlığa daha yakın duruyor.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Denizin güzelliğini böyle coşkulu anlatan birinin, ölüm karşısında bu kadar renksiz olması ilginç geldi bana. Yoksa bana mı öyle geldi?
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Ben de senin gibi düşünüyorum. Ölümün soğukluğuyla doğanın canlılığı iyiden iyiye hissettiriliyor okuyucuya.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Aslında benim kafamdaki "yazar" kurgusu cevap veriyor buna da. Çünkü yazar denizi anlatırken de yalan söylemekte. İçinde olmadığı bir gerçekliği, dürbünü elinde taklit etmektedir. Dolayısıyla ceset karşısındaki kayıtsızlıkla deniz karşısındaki abartılı ilginin aynı ölümcül duruma karşılık geldiğini düşünüyorum Edgü'nün sözlüğünde.
NOT: Gerçi geç gelenlere yanıt vermeyecektik, aramızda öyle sözleşmiştik ama... İyi yere parmak bastın ne yapalım.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
"Yeniden" denize atıyorsa birkaç kez cesedin ağa takıldığını düşünüyorum. Tanrı'nın kuluyla oynayışı gibi bir durum sözkonusu.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Kanyağı öyküye eklemişsin; teşekkürler Nurten.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Öyküyü aldığım siteyi bulmaya çalışıyordum, meşguldüm yani. Dünya küçük, gene burada buldum aradığım siteyi.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Oradaki "yeniden" ifadesini tümüyle kaçırmışım. Sağolasın Abdullah. Bu durumda öyküyle bizim kurduğumuz anlamda paralellik artıyor. Keza ilk atışının öldürme ya da öldürdüğü kişiyi gizleme amaçlı olduğunu düşünüyorum şimdi.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Barış, sen arkamızı toplamadan iş yapmaya çalışıyoruz. Bir nebze başarılı olabildiysek, ne mutlu!..
Öyküye dönersek bana ilginç gelen, deniz ölüleri dışarıya atıyor, insanlar denize. Karşılıklı bir çöpleşme var deyim yerindeyse.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Harika.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Güzel bir noktaya değindin, Nurten. Kimse ölüyü kabullenmek istemiyor.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Bir alkış da bu ifadeye.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Bu ifadeyi azıcık açmak mümkün mü, Barış?
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Bu son yorumlarla bizim kayıkçı da Kharoon benzeri bir figüre dönüşüyor. Sopayla ölüyü itişi, balıkçılığından çok kayıkhaneyle kayıkçılığının vurgulanması vb.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Evet, benden de:
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
İkisi de tüketmek üzerine kurulu. Cesedi görüyor ve onu umursamayarak yok ediyor. Diğerinde ise denizi tümüyle tanımlayarak tüketmek ister gibi davranıyor. Bu ikisinin arka arkaya gelişi de aralarında bir ayrım olmadığına gerçekten inandırıyor beni.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Evet, teşekkürler, Barış.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Yarın da mı Edgü ile devam etsek?
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
İyi olur, hatta erkenden okumayı başlatabiliriz.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Edgü...
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
O zaman erkenden yükledim, akşam ne olur ne olmaz, geç kalma ihimali olabilir diye.
Re: Ferit Edgü - Deniz Kıyısında
Ferit Edgü'den bir öykü daha: Yazar ve Yazman