Ferit Edgü - Çığlık
"Çığlık"
Ferit Edgü
Çığlık
Yapı Kredi Yayınları - İstanbul - 2002:69-72
Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi
"Çığlık"
Ferit Edgü
Çığlık
Yapı Kredi Yayınları - İstanbul - 2002:69-72
Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Bana, çığlığı kimin attığından çok, çığlık karşısında takınılan tavır daha önemli geliyor. Öte yandan, çığlığı adamı sürükleyen hariç - hatta onlar da dahil olabilir- bu olaya tanık olan, bir şeylerin normal olmadığını gören, hisseden herkesin ve her şeyin attığını düşünüyorum. İçimizden ya da dışımızdan yükselen çığlıkları nasıl karşılıyoruz? Nasıl yanıtlıyoruz? Belki de soru bu.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
"Çığlık" öyküde belli anlamlar ve işlevler yükleniyor. "Yardım isteminin, âcizliğin" dışavurumu olan bu yüksek sese hiç kimsenin koşmaması Edgü'nün öyküde sorun edindiği temalar.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Kesinlikle haklısın bencede yazarın bize sorduğu asıl soru bu.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Bir de öyküde minibüsle olay yerinden geçenler ve "yasa adamları" gibi birkaç detay daha var. Bu öğeleri de düşünmek gerekir.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Öyküyle ilgili internette bir şeyler ararken karşıma şu seçki ve kısa bir yorum çıktı:
Kaynak: Bir Tersine Yürüyüş: 12 Eylül Öyküleri
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Evet, yukarıdaki bulgu bahsettiğin noktayla örtüşüyor.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Evet, yasa adamları sanırım önemli bir ayrıntı. Konuşulunları toparlayıp öyküye yeniden bakmak iyi olur kanımca. Yarın devam ederim herhalde.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Bu arada öyküyle ilgili şöyle bir çalışma buldum:
GREIMAS’IN EYLEYENLER MODELİ’NİN, BİR DURUM-KESİT ÖYKÜSÜNDEKİ İŞLERLİĞİNE İLİŞKİN GÖSTERGEBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME DENEMESİ
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Abdullah'ın yukarıda linkini verdiği Tülay Sarar Kuzu'nun Çığlık üzerine hazırldığı göstergebilimsel çözümlemeyi okudum. Daha önce Kısa Öykü, Kısa Kısa Öykü ve Tartışmalar başlığında birkaç iletiyle aktarmaya çalıştığım gibi, bu tip çalışmaları "teknik olarak" önemli bulmakla birlikte sanata dair epeyce ketum kaldıklarını düşündüğümden çok ciddiye alamıyorum.
Ele aldığı nesneyi (burada öyküyü) bilimsel yaklaşımla adeta bilimleştirerek yeniden üreten bu tip incelemeler insanı sanattan soğutmasa bile bilimden yaka silkmesine yol açıyor bence. Sebebi de, büyük oranda, bunca teknik analizin genellikle kör bir sokakta çıkmaza girip sonlanması.
Demek istediğim şu:
Yukarıdakine benzer on tane şema, diyagram ve istatistik üretip zaten apaçık olan olay sıralamasını "bilimselleştirdikten" sonra şu tipte bir sonuca ulaşılması:
insanın ağzını hayretten bir karış açık bırakıyor.
Öte yandan Rus Biçimlecileri'nde ya da Yapısalcılar'da bu kadar detaylı ve sonuçsuz değildi gibi geliyor bana hâlâ bu tip incelemeler.
Üstüne üstlük
gibi epeyce mesnetsiz açıklamalar da var incelemede. Bu, Godot'yu Beklerken'i okuyup bu yapıt "beklemek"le ilgilidir, çünkü "bekleme" sözcüğü oyunda çok tekrarlanmıştır demeye benziyor.
Son olarak Eren'in kulaklarını çınlatayım: Dil kullanımındaki öz Türkçeci hassasiyet metni anlamamı çoğu yerde inanılmaz zorlaştırdı. :oops:
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Abdullah'a teşekkürler. Göstergebilimsel çözümlemenin giriş ve sonuç kısmını okudum, şemalarla değerlendirilen bölümlere şöyle bir baktım. Çığlığın on altı kez tekrarından bahsedilerek yapılan yorum beni de şaşırttı.
Re: Ferit Edgü - Çığlık
Eğer öyleyse bu çok can acıtıcı bir durum. Bunu bilmek " bu toplum tepkisizdir, ilgisizdir" diye söylenmekle bunu en zor durumdayken dahi bağırmak gibi bir refleksin yok olabileceği kadar kanıksamış olmak çok farklı galiba. Durumu bu denli kavramak çok ciddi bir travmadır sanırım.
Bu bakış açısı için teşekkürler nurten.