UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Erden Kıral - Vicdan

18 Oca 2009
Barış Acar

Az önce küçük bir fırsat yaratıp Erden Kıral'ın Vicdan'ını izledim. Açıkçası ikinci öykünün tamamını izleyemedim. Filmin başında da belirtilmiş zaten, iki farklı öyküden kurulmuş film. Ancak yönetmenin neden böyle bir seçim yaptığını anlamadım. Keza ilk film 90 dk. için yeterli güce sahipmiş. İlgiyle izledim bu ilk hikâyeyi, bence olayları doğru zemine oturtamamak gibi bir sıkıntısı vardı (daha çok yazara ait bir sıkıntı olduğunu düşündüğüm). Bununla birlikte kendi içinde bütünlüklü ve sağlam bir yapı sunabilirdi. İkinci öykü bu ilk öykünün sündürülmesi gibi geldi bana. Filmi izleyen varsa sohbet etmek isterim.

Kategori:

Re: Erden Kıral - Vicdan

Filmin başlangıcı fena değil bana kalırsa. İzlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Sonrasında ise neler olacağını tahmin etmek pek zor olmuyor. Şaşırtan yanı, başlangıcı ile son sahneleri arasındaki devamlılık oluyor.

Film bitince filmden ne kadar etkilendiğimi kendime sordum, vicdanı aradım, birazını Aydanur'da buldum. Vicdansızlığı Mahmut'ta. Ama asıl aradığım vicdan azabını göremedim.

Anlatım yetersiz geldi bana. Belki de filmin ismi nedeniyle bu kadar beklentiye kapıldım. Vicdanı rahatsız olması gereken kişi Mahmut olmalıydı sanki, Aydanur onun ardınan gelmeliydi. Başlangıçta Songül'ün Aydanur'a öfkesi ve ondan intikam almak istemesi olağan geldi fakat, iki kadın arasında -tekrar- kurulan yakınlığın ardından asıl azabın Aydanur'a yüklenmesi filmin etkisini azaltmış gibi. Karakterler yetersiz kalmış biraz da. Hiç konuşmayan Mahmut, davranışlarıyla kendini yeterince anlatamıyor bence. Filmdeki kimi boşluklar doldurulmak için -çok da düşünülmeden- "şunu da şöyle yapalım" "şu da şöyle desin" denmiş gibi.

Dağınık oldu biraz ama başlığa rastlayınca -üstünden epey vakit geçtiği halde- aklımdan geçenleri yazayım dedim.