En Yakın Köy
"En Yakın Köy"
Franz Kafka
Hikâyeler
Çev. Kâmuran Şipal
İstanbul, Cem Yayınları, 1995: 91.
[i]Öykü forumdan kaldırılmıştır. Çevirisi için bkz. "En Yakın Köy"
"En Yakın Köy"
Franz Kafka
Hikâyeler
Çev. Kâmuran Şipal
İstanbul, Cem Yayınları, 1995: 91.
[i]Öykü forumdan kaldırılmıştır. Çevirisi için bkz. "En Yakın Köy"
Re: Kafka - En Yakın Köy
Kafka'nın dünkü öyküsünden sonra daha çarpıcı daha yoğun bir öykü...
Re: Kafka - En Yakın Köy
Burada da anlatıcı bir başkasından aktarıyor öyküyü, "Dedem söylerdi hep;" diye başlayan öykümüz dedenin hafızasını zorlayarak hayat için yaptığı bir sorgulamayı dillendiriyor. Çeviriden dolayı mı gecenin rehavetinden mi bilemiyorum ama bir kaç daha okumalıyım öyküyü.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Burada tabi yazarın dededinin öğüdünü vermesi kadar, ondan sonrasında durduğu tavır da öenmli. Acaba Kafka ne öğütlüyor bu çıkmazdan sıyrılmamız için?.. Kafasında neler taşıyor?
Re: Kafka - En Yakın Köy
Öyküyle ilgili şöyle bir bilgi de vermeli sanırım: Kâmuran Şipal'ın çevirisini yaptığı "Hikâyeler" kitabında İmparatorun Haberi'nden hemen önceki öykü "En Yakın Köy".
Dolayısıyla baştaki "dedem söylerdi" ifadesinin İmparatorun Haberi'ndeki "derler ki"yle bir kan bağı var.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Ölüm döşeğindeki imparatorun da yaşamın kısalığına dair bilgece bir söz söylemesi gayet mantıklı. Ancak alıcı bu bilgiye hiçbir zaman ulaşamayacak, asıl mesele de bu.
Re: Kafka - En Yakın Köy
O zaman bu öyküde de bir çıkmaz var, mesajın gideceği kişi de bu mesajı alamayacak ve bu döngü sürüp gidecek öyle mi Abdullah?
Re: Kafka - En Yakın Köy
Onun dedesi gençlerin cesaretini anlamıyor ben de Kafka'yı anlamıyorum.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bu cümedeki tezatlık oldukça düşündürücü. Hem hayat şaşılacak kadar kısa hem de belleğimizi yoklamamızı gerektirecek kadar uzun.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Aslında tezat yok, ikisinde de kısalık-uzunluk kavramları olsa da boyutlar farklı...Kıyaslama yapılamayacak kadar farklı
Re: Kafka - En Yakın Köy
Evet, insan yaşamın ne denli değerli olduğunun farkına varamayacak.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Sanırım söz konusu yaşam olduğunda, anılarımızı unutmaya başlasak bile yıllar yıllar geçesede hayatın bize sunacağı şeylerle kıyaslandığında ömrümüz kısacık .
Re: Kafka - En Yakın Köy
Öyküdeki gerilimin kurulan cümlenin uzunluğunda gizli olduğunu düşünüyorum: Kısa olan hayatla ilgili upuzun bir cümleye kaldırıyor atını bizim ihtiyar.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Pek çok lüzumsuz işle iştigal edip bu kısacık yaşamlarımızın geçip gittiğinin ayrımına varamayışımızı mı sorguluyor bu cümle bilmem ki.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bir ironide bu satırlarda gizli. İnsan ömrünün kısalığından korkarak uzak bir yere gitmeye korkar, oysa Barış'ın tabiriyle bizim ihtiyar, atını en yakın köye sürdüğüne şaşırıyor.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Düğüm noktası ise şurada kanımca: "Mutsuz rastlantılar" ve "mutlu normal bir yaşam" birbirine öyle dolanmış ki... Sanki yazar mutlu olabilecek uzunca bir yaşamın imkânsızlığına ölesiye inanmış gibi. Mutlaka bir yerde kesilecek o öykü. Hem de en mutlu olanında bile... -İmparatorun Haberi'ne göndermeyle- Komşu köye ulaşmak için kendi köyünün en son çitine bile ulaşamadan belki.
Nurten benden önce davranmış.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Tabii upuzun gördüğümüz yaşamın kısalığını bir yerden bir yere gidişin cesaretiyle sınırlandırıyor yazar. "İnsanlar bunun nasıl da farkına varamıyor." türünden bir serzeniş saklı ilgili tümcede.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Hayat bu denli kısayken en yakın köyü mesken tutup ölümü beklemek yerine en uzak köye gitmeye çalışmak o köye ulaşmak imkansız olsa bile yaşamı daha anlamlı kılacak diyor da olabilir bizim ihtiyar.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bir de o at üzerinde geçen vakitin beyhudeliği de öyküde önemli bir yer tutuyor...
Re: Kafka - En Yakın Köy
En yakın köye gitmek için bile uzun bir karar süreci gerektiren biri için hayat kısa olmalı. Çok kısa.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Madem aşırıyoruma bu kadar kapı açtık, o zaman ben de şunu öne süreyim: Kırılma noktası bence "karar verme anı". İhtiyar karar verme anına şaşıyor, eylemin kendisinden çok. Belki de hiçbir zaman kendisi buna karar veremediğinden. Dolayısıyla bu öyküdeki İhtiyarın bir sonraki öyküde İmparator'a dönüştüğünü ve torununa (haberci) o atlıya (gölgeye) iletilmek üzere bu iletiyi emanet ettiğini de düşünebiliriz.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Öyküyü şimdi tekrar okudum. Bu kez ise "her şey yolunda gitse bile en yakındaki köy bile olsa bir yere ulaşmak imkansız" demiş gibi geldi bana. Yani her nerede bulunuyorsak orada kalmalıyız en yakın köye bile gitmeye kalkışmamalıyız demiş sanki.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Re: Kafka - En Yakın Köy
Barış'ın imparatoru ve ihtiyarı aynılaştırdığı özgün yoruma katılıyorum. Galiba bu öykü ile "imparatorun haberi" öyküleri aynı ulaşılmazlık, imkansızlık, sınırlılık üzerine.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Zaten bunu söylemeye çalışıyorum, dede her olasılığı daha doğmadan öldürüyor.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Evet
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bana göre Kafka birazcık kavramların göreliliği üzerinde duruyor.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bunu kastettiğini sanmıyorum; çünkü her ne olursa olsun yaşamın kısalığını fark etsek dahi biz yine hiç ölmeyecekmişiz gibi bir şeyler peşinden koşturacağız türünden bir karşıtlığa vurgu yapıyor yazar.
Bu arada aklıma mayıssineğinin öyküsü geldi. Mayıssineğinin ömrü bir günle sınırla. Sabah yumurtadan çıkıp doğar, gün içerisinde âşık olur; bir şeyler yemek, yaşamda kalabilmek için mücadeleye girişir ve nihayetinde akşam ölür. Onun için o bir gün bir yaşam değerindedir. Bizim de öykümüz buna benziyor aslında.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Kelebek misali bu kısacık ömürlerinde insanlar binalar inşaa etmeye, projeler çizmeye, şehirler kurmaya, çocuk("yapmak" yanlış bir ifadeymiş ne diyeceğimi bilemiyorum) üretmeye ne demeye kalkışıyorlar, katlanıyorlar ya da cüret ediyorlar diyor olabilir ihtiyar.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bunun yanında Elif'in bahsettiklerini yapma konusunda ne kadar hırslıyız değil mi? "Bu hırsa, iştaha ne gerek var?" diyor da olabilir. İhtiyar bir nihilistin ağzından konuşuyor sanki.
Re: Kafka - En Yakın Köy
Bence de öykünün ilk elden bildirisi bu. Kafka'nın herhangi bir umudu kışkırtacağını sanmıyorum. Ancak satır aralarında dolandıkça bunu neden böyle söylediğine ilişkin farklı ipuçları topluyoruz ve bence bu ipuçları İmparatorun Haberi'ndeki tanrısallık içinde çözümleniyor.