UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Emma Blank'ın Son Günleri

16 Mar 2010
nurten aksakal

Artık "Emma Blank'ın son günleri" adlı filmden bahsedebilirim.

Filmin ilk dakikalarında -filmin adının yarattığı beklentiyle- ölmek üzere olan bir kadınla karşılaşacağımızı biliyoruz. Söz konusu hasta kadın, denize yakın bir kır evinde dört kişinin hizmet ettiği orta yaşlarının biraz üstündeki Emma Blank.

Evin biraz kırık dökük olması ve biraz da küçük olması 'böyle bir evde nasıl olur da dört kişi çalışabilir' diye durumu sorgulamaya başlamışken sizi daha da şaşırtacak bir şey gerçekleşir. Hanım efendi kendisine son derece titizlikle hazırlanmış ve bir seremoni şeklinde sunulan yemeğinden bir ısırık alarak bırakır. Evin kahyası kalan tavuğu yemesi için " gel oğlum Theo, gel oğlum" diye seslendiğinde içeriye bir köpeğin girmesini beklerken gelen kişinin bir adam olduğunu görürsünüz. İşte o an önünüzdeki yaklaşık bir buçuk saat içinde hiç de tekin olmayan şeyler izleyeceğinizi anlıyorsunuz. Böylece ortalıkta bir köpekmiş gibi dolanan Theo ile beraber Emma Blank'a hizmet eden kişi sayısı beşe çıkmış oluyor. Bella adında bir aşçı, Haneveld adında bir kahya, Gonnie adında bir hizmetçi, Meijer adında bir hizmetli ve Theo adında bir köpek. Daha doğrusu görevleri bu şekilde belirlenmiş olan bu kişiler aslında Emma Blank'ın yakın akrabaları.

Her ne kadar birinci dereceden akraba bile olsalar (ki birisi kızı, birisi kocası,bir diğeri yeğeni ve diğer ikisi kardeşi)pek sevgi dolu olmayan bakım ve hizmet ya da çok güçlü bir sevgi varsa bile Emma Blank'ın bunu yok edebilecek kadar despotik olan tavırları...Bu işin sonu nereye varacak acaba diye sürekli bir gergin bekleyiş. Neredeyse evdeki diğer kişiler gibi siz de bir an önce ölsün diye bekliyorsunuz. Ancak film ilerledikçe etkileyiciliğini kaybediyor.

Filmin ilk yarım saati oldukça çarpıcıydı. Fedakarlık, bağlılık, çıkarcılık sadakat ya da arayış kavramları arasında gidip geldim. Filmin üzerimdeki ilk etkisi geçtikçe daha mesafeli yaklaşabildiğim karakterler belki de Haneke'nin ya da Bergman'nın elinde bir şahesere dönüşebilirdi. Yine de filmin aynı zamanda yönetmeni ve senaristi olan Alex van Warmerdam'ın canlandırdığı Theo karakterini bir sinema figürü olarak hep hatırlayacağıma eminim.

Kategori:

Re: Şu Sıralar İzlediklerimiz, Okuduklarımız Üzerine

Filmin fragmanını izleyebileceğiniz bir site buldum. Görüntüler az çok filmdeki gerilim hakkında fikir verebilir. Film türü olarak komedi/drama denmiş. Aslına bakarsanız olaylar sizi gerdiği için bazı sahnelere istemsiz olarak gülüyorsunuz. Bu kadar da olmaz artık der gibi. Acaba bu filmi komedi yapar mı bunu bilemiyorum.

Bu da filmin afişi:

laatste-dagen-van-emma-blank-de.jpg

Re: Emma Blank'ın Son Günleri

nurten aksakal dedi ki:
...filmin aynı zamanda yönetmeni ve senaristi olan Alex van Warmerdam'ın canlandırdığı Theo karakterini bir sinema figürü olarak hep hatırlayacağıma eminim.

Theo'nun filmin yönetmeni olduğuna inanmak zor gerçekten. Kendine epey acımasız bir rol çizmiş. Filmde, ben de, Theo'nun kardeşi Emma'yı, elbisesinin kenarlarından zımbayla yere sabitlediği sahneyi unutamayacağım.