UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Daniil Kharms - Yaşlı Kadın

04 Oca 2014
eren

Yaşlı Kadın Daniil Kharms’ın başyapıtıdır. Kharms’ın kısa hikâyelerine aşina okur, bu uzun hikâyeyi yadırgamayacaktır. Nesneler, Kharms evreninin bildik nesneleridir, anlamdan yoksun anlatı parçaları her yere saçılmış gibidir. Bu tanıdıklık, yanıltıcı olabilir. Çünkü, Sluchai‘nin (Olan Biten) aksine, Yaşlı Kadın'ın bir anlama doğru hareket ettiği sezilir. Niyetim ayrıntılı bir analize girişmek değil, hikâyenin içindeki ve dışındaki unsurları bir araya getirmeye çalışarak Kharms’ın anlamı dışlayan hikâyelerine alışık okuru huzursuz etmek.

1.
Yaşlı Kadın'ın adını bilmediğimiz anlatıcısı, iki yerde tanrının varlığı konusunu açar. Önce fırındaki hoş genç kadınla, daha sonra da Sakerdon Mihayloviç’le bu konuyu konuşur. Kadınla olan diyalogda soru, konuşmanın akışını bozar:

""
Ben: Votka sever misiniz? Şahane! Sizinle bir ara bir şeyler içmek isterim.
O: Ben de sizinle votka içmek isterim.
Ben: Beni bağışlayın, ama size bir şey sorabilir miyim?
O: (utangaçça kızararak) Elbette, sorun.
Ben: Tamam o zaman, soracağım. Tanrıya inanıyor musunuz?
O: (şaşkın) Tanrı’ya mı? Evet, elbette.

Utangaçça kızaran kadın belli ki başka bir soru beklemektedir. Daha sonra, Sakerdon Mihayloviç’se böyle bir sorunun sorulmasını edepsizlik olarak gördüğünü açıklayıp soruyu yanıtsız bırakır. Her iki durumda da tanrıya inanç, mahremiyetle ilişkilendirilir. Öykünün sonunda anlatıcının ardıç çalılarının ardına saklanıp dua etmesi hem konunun mahremiyetini hem de öyküdeki önemini pekiştirir.

Tanrının varlığı meselesi, araya giren zombi hikâyeleri, öykü boyunca süregiden mucize beklentisi (yaşlı kadının birden ortadan kayboluvermesini dilemek), keramet sahibi hakkındaki öykü kurgusu ve anlatıcının zaman zaman kendi düşünce ve eylemlerini kontrol edemez hâle gelmesi ile birlikte düşünüldüğünde öykünün felsefi yönü daha da belirginleşir. Anlatıcıyı bir türlü rahat bırakmayan sorun, apartman dairesine yatan bir ölü yaşlı kadın olarak cisimleşir.

2.
Genç bir adamın bir “ölü yaşlı kadın” yüzünden azap çekmesi, 19. yüzyıl Rus edebiyatında Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı, Puşkin’in Maça Kızı öyküsü gibi parlak örneklerine rastladığımız bir temadır. Kharms, bu temayı kendi üslubuna uygun olarak işlerken, onu elbette bir parodiye çevirir. Yaşlı kadın hikâyeye damdan düşercesine girer, bir şekilde ölerek anlatıcı için hem psikolojik hem de fiziksel bir yüke dönüşür, işlevini tamamladığında da kendiliğinden yok olur. Yaşlı kadın nasıl Suç ve Ceza‘daki tefeciye benziyorsa, fırındaki hoş genç kadın da Sonya’yı (Sofia Semyonovna Marmeladova) andırır. Genç adamı iç huzura ulaştıracak fedakâr ve anlayışlı genç kadındır o. Oysa ölü yaşlı kadın, varlığıyla onların buluşmasına engel olur. Önce ceset yüzünden anlatıcı genç kadını evine götüremez, sonra da bavulun içindeki yaşlı kadın anlatıcının genç kadına yetişmesini fiziksel olarak engeller.

3.
Çantanın kayboluşu öykünün doruk noktasıdır. Anlatıcı öykü boyunca düşünce ve eylemlerini kontrol etmeye çalışmış, bunun için mücadele etmiştir. Zorunlu olarak girdiği tuvaletten çıktığında bavulu bulup bataklığa atabilse yeniden hayatının kontrolünü eline alacak, belki fırındaki hoş genç kadını bulup onunla Sakerdon Mihayloviç’i de davet ettikleri bir düğünle evlenecektir. Ama bavulun kayboluşuyla anlatıcı bütün kontrolü kaybeder. Ne olacağı bütünüyle belirsizdir. Belki "mucizevî" biçimde ortadan kaybolan ceset artık peşini bırakmıştır, ama belki de cinayetle suçlanması işten bile değildir. Ardıç çalılarının ardında tuvalet ihtiyacını giderir gibi tanrıya teslim olması, bu irade yoksunluğunun bir kabulü olarak da görülebilir.

4.
Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar‘ı, şu cümlelerle biter:

""
Gene de bu paradoks düşkününün “Notları” burada bitmiyor. Dayanamadığı için yazmaya devam etmişti. Ama biz burada durabiliriz galiba… (çev.: Nihal Yalaza Taluy)

Kaynaklar

  • Carrick, Neil. “A Familiar Story: Insurgent Narratives and Generic Refugees in Daniil Kharms’s “The Old Woman”” The Modern Language Review 50.3 (1995): 707-21.
  • Nakhimovsky, Alice S. “The Ordinary, the Sacred, and the Grotesque in Daniil Kharms’s The Old Woman.” Slavic Review 37.2 (1978): 203-16.
  • Scotto, Susan D. “Xarms and Hamsun: “Staruxa” Solves a Mystery?” Comparative Literature Studies 23.4 (1986): 282-96.

"Yaşlı Kadın",
Yaşlı Kadın,
Daniil Kharms,
(Çeviri: Eren İnan Canpolat),
Kendi Yayınları, 2014.

Kategori: