Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Bir zamanlar gözleri ve kulakları olmayan kızıl bir adam vardı. Saçı da yoktu, dolayısıyla adamın kızıllığı yalnızca birilerinin uydurmasıydı.
Konuşamıyordu, çünkü ağzı yoktu. Burnu da yoktu.
Kolları ve bacakları bile yoktu. Karnı yoktu, sırtı yoktu, belkemiği de hiçbir çeşit iç organı da yoktu. Hiçbir şeyi yoktu. O yüzden gerçekte kimden söz ettiğimizi anlamak bayağı zor.
Bu yüzden, belki de, bu adamdan artık söz etmemek en iyisi.
Yazan: Daniil Kharms
Çeviren: Eren İnan Canpolat
"Blue notebook no. 2", 1937
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 2
Kolayından başladım
Çeviriyle ve öyküyle ilgili görüşlerinizi merakla bekliyorum.
Bu arada, yukarıda çeviri için temel aldığımdan başka bir kaynakta öykünün adı "Blue notebook no. 10" (ya da "Kızıl Saçlı Adam") olarak geçiyor (link). Bu konuyu açıklığa kavuşturmaya çalışacağım.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 2
Bir Bilet: Gidiş-Dönüş'ün Ocak-Şubat 2003 tarihinde çıkan 17 nolu son sayısında "Kızıl Saçlı Adam" başlığıyla Volkan Benzeş tarafından çevrilmişti bu öykü.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 2
Ben de "nereden hatırlıyorum acaba," diyip duruyordum
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 2
İlk aklıma gelen buydu tabii; ama çevirmenine ulaşmak zor biraz.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 2
Onu düşünmemiştim tabii
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Öykünün adını "Mavi Defter No. 10" olarak çevirmek sanırım daha doğru olacak.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Şurada Matvei Yankeleviç tarafından yapılmış çevirilere eklenmiş bir not dikkatimi çekti. Çevirmene ait olduğunu sandığım nota göre, mavi bir deftere kaydedilmiş bu 10 numaralı notun kenarında şöyle bir ibare bulunuyormuş: "Kant'a karşı" Buyurun, buradan yakın...
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Böyle düşününce öykünün son cümlesini Wittgeinstein'ın "Konuşulamayan üstüne susmalı"sı gibi okumak gerekiyor sanırım.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Salyangoz Yayınları arasından çıkan Osman Çakmakçı çevirisi şöyle:
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Bu öyküde zihnimizdeki kızıl saçlı adamın yavaş yavaş kayboluşu çok hoşuma gidiyor. Önce sıradan, ortalama bir kızıl saçlı adam beliriyor zihminde. Sonra yavaş yavaş gözü kulağı siliniyor o adamın. İlginç bir deneyim
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Ben de bu çeviride öykünün daha belirli olduğunu hissettim. O kayboluş hissini ben de sezdim. Demek ki cümle seçimi, ya da anlatım o yavaş yavaş yok oluşun üzerine gitmiş. Yani çeviri yapılırken metnin çözülmüş olması ve hakim duygunun değeri dikkate alınmış. Bunu Eren'in dikkate almadığını kastetmiyorum tabi, sadece çevirinin mantığını ve nasıllığını anlamaya çalışıyorum.
Re: Daniil Kharms - Mavi Defter No. 10
Ben O. Çakmakçı çevirisinde öykünün akışına bir türlü ısınamadım. Örneğin yukarıdaki cümle. "Ne de hiç..." çift olumsuzluk vermiş cümleye. Sonra aynı cümlede "kuramsal" lafı da pek yabancı duruyor.