Daniil Kharms - Bir Sone
Başıma şaşırtıcı bir şey geldi: hangisinin önce geldiğini unuttum -- 7 mi 8 mi?
Komşuya gidip onların bu konuda ne düşündüğünü sordum.
Onlar da saymayı unuttuklarının farkına vardığında hem onların hem de benim nasıl şaşırdığımı siz hayal edin artık: 1, 2, 3, 4, 5 ve 6'yı hatırlıyorlardı, ama ondan sonra ne geldiğini unutmuşlardı.
Hep birlikte şu pahalı şarküteriye gittik -Znamenskaya'yla* Basseynaya Sokağı'nın kesiştiği köşedeki Gastronom'a- ve içinde bulunduğumuz ikilemi kasiyere anlattık. Kasiyer hüzünle gülümsedi, ağzından küçük bir tokmak çıkardı ve burnu seğirerek şöyle dedi -- Öyle sanıyorum ki, sekiz yediden sonra geldiğinde yedi de sekizden sonra gelir.
Kasiyere teşekkür edip neşeyle kendimizi dükkândan dışarı attık. Ama sonra, kasiyerin söylediklerini düşününce yeniden canımız sıkıldı; çünkü sözleri bize herhangi bir anlamdan mahrum göründü.
Ne yapabilirdik? Yaz Bahçesi'ne gittik ve oradaki ağaçları saymaya başladık. Ama 6'ya gelir gelmez durup tartışmaya başladık: kimimiz 6'dan sonra 7 gelir, diyordu, kimimiz 8.
Böyle sittinsene tartışırdık, ama ne yazık ki çocuğun biri parktaki banklardan birinden düşüp her iki çene kemiğini de kırdı. Bu olay tartışmanın tavsamasına neden oldu.
Sonra biz de evlere dağıldık.
* Znamenskya: St. Petersburg'daki Vosstaniya meydanının Şubat Devrimi'nden önceki adı -çev.
Yazan: Daniil Kharms
Çeviren: Eren İnan Canpolat
"A Sonnet", 1935
Re: Daniil Kharms - Bir Sone
Bu kısım Bir Bilet: Gidiş-Dönüş'te şöyle çevirilmiş:
Re: Daniil Kharms - Bir Sone
Bu öyküyle beraber Daniil Kharms öykü çevirilerini okumayı tamamlamış oluyorum.
Hemen hemen her öyküsünde çok güçlü göndermeler olduğunu seziyor insan. Ancak bu göndermelerin bir çoğunun tam olarak neye karşılık geldiği konusunda tereddütler yaşıyorum. Elbette bazılarında sunduğu çağrışımlardan pek de hoşlanmadığım için olabilir bu durum. Ama buna rağmen öykünün o sivri dilini sevdiğim için iki arada bir derede kalıyorum yorum yapmak konusunda.
Örneğin bu öyküde insanların 7 ve 8 rakamlarının sırasını karıştırmış olmalarını artık o sayılara ihtiyaç duymadıkları için olduğunu anlıyorum ama neden ihtiyaçları kalmadığı konusunda verilecek cevaplardan da hoşlanmayacağımı düşünüyorum. İşte dediğim gibi bu öyküler beni iki arada bir derede bırakıyor. Yine de her birini okumaktan keyif aldım. Sevgili Eren'e tekrar teşekkür ederim.
Re: Daniil Kharms - Bir Sone
Bay Eren'in ellerine sağlı. Birkaç sözcük seçimi/kalıp dikkatimi çekti: "anlamdan mahrum", "tavsamak".
İngilizce çevirilerine baktığımda, bizim (en azından benim) daha sık kullandığımız "anlamdan yoksun"un niye tercih edilmediğini merak ettim. "Anlamdan mahrum" duraklattı beni, İngilizce çeviride de böyle bir (okuyucuyu) duraklatma var mı diye merak ettim. "Tavsamak" da benzer biçimde, "bu olay tartışmayı yarıda kesmemize (bırakmamıza) neden oldu" demek yerine niye "tavsamak"?
Re: Daniil Kharms - Bir Sone
"Tavsamak"ın sözcük anlamı "gevşemek" (bkz.: TDK). Dolayısıyla burada bir anlam farklılığı olduğunu varsayıyorum ben.