UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Cioran'dan "Niçin Yazıyorum?"

16 Ağu 2008
Misafir kullanıcı

''Öncelikle belirtmem gerekir ki, herkesin genç ölme şansı yok. İlk kitabı yirmi bir yaşında Rumance yazdım: bundan sonra bir şey yazmamaya karar vermiştim. Sonra bir tane daha yazdım, kendime yine aynı sözü vererek… Kırk yıldan fazla bir zamandır bu komedi tekrarlandı. Çünkü yazmak, ne kadar az olursa olsun, bana bir yıldan ötekine geçmede yardım etti; zira ifade edilmiş saplantılar zayıflıyor ve bir ölçüde aşılıyor. Eminim ki eğer kağıtları karalamasaydım, uzun zaman önce kendimi öldürmüş olurdum. Yazmak olağanüstü bir tesellidir. Yayımlamak da. Bu size gülünç görünebilir, halbuki çok doğru. Çünkü bir kitap hayatınızdır, ya da hayatınızın bir bölümüdür ve sizi dışarıya çıkarır. Sevdiğimiz her şeyden yakayı sıyırırız orada, aynı zamanda da özellikle nefret ettiğimiz her şeyden… Daha da ileri gideceğim; eğer yazmamış olsaydım, katil olabilirdim. İfade etmek bir kurtuluştur. Şu alıştırmayı denemenizi tavsiye ederim: Birinden nefret ettiğiniz zaman, canınız onu yok etmek istediği zaman, bir kağıt parçası alın ve X bir domuzdur, hayduttur, canavardır yazın. Ondan daha az nefret ettiğinizin hemen farkına varacaksınız. Benim yaptığım da tam olarak bu. Hayata küfretmek için yazdım. Sonuç? Kendime daha iyi katlandım, hayata da daha iyi katlandım.''

E. M. Cioran
‘Ezeli Mağlup’ Söyleşiler

Kaynak

Kategori:

Re: Cioran'dan "Niçin Yazıyorum?"

Birşeyler yazmak zorunda hissetmekle, yazılanları yayımlamak aynı iihtiyaçtan mı kaynaklanır ya da aynı itkenin mi sonucudur?
bana öyle geliyor ki "neden yazıyorum?" sorusuna verilen bazı cevaplar bu yazılanların yayımlanması ile çelişebilir bile öyle değil mi?


Re: Cioran'dan "Niçin Yazıyorum?"

Nurten, neden öyle düşündüğünü de açıklamalı ki öyle mi, değil mi sorusa cevap verebilelim.


Re: Cioran'dan "Niçin Yazıyorum?"

Bazen şu sözleri duyuyorum/okuyorum yazarlardan ya da onların yayımcılarından;"kendim için yazıyorum", "duygularımı dışavuruyorum yazdıklarımla" " birini ya da birilerini değiştirmek,onlara kendimi anlatmak değil derdim" "yazmasam ölecektim" yazmasam vuracaktım" yazmasam öldürecektim"...

Bu ifadelerle yazma edimi, birinin, iç dökme ihtiyacının bir kuyuya avazı çıktığınca bağırıp rahatlamasına benzetilebilir. Ancak yazma ihtiyacının nereden kaynaklandığını açıklasalar da yazılanların neden yayımlandığını açıklamamış ve hatta madem kendin için yazıyorsun ve madem birilerinin değişimine, gelişimine vesile olmak ya da duygunu paylaşmak değil derdin, birilerinin de senin gibi düşündüğüne vurgu yapmak gibi bir amaç yok, yani ortada bir dert yok; o zaman ne diye beni işin içine katıyor ve okuyucu olmaya zorluyorsun diye düşünüyorum. Zaten neden okuyoruz, neden film izliyoruz diye de kendimi sorguladığımı daha önce yazmıştım (bkz: Sartre'dan Niçin Yazıyoruz?) bunu sorgulamam da aynı fikrin, rahatsızlığın, bir sebep bulma çabasının parçası galiba benim için.

Yanlış anlaşılmak istemem; insanların birşeyler yazma çabasını, bunları yayımlama çabasını eleştirmiyorum. Sadece kimi yazılanların yazılma sebebiyle ya da bunun sözde gerekçesiyle yayımlanma sebebinin tutarlı olmadığını düşünüyorum ve bu ilişkiyi samimi bulamıyorum.