UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Çene Çalma Odası

07 Eki 2008
elif cinar

Cumalı'nın yeni öyküsüne bakayım dedim. Foruma yüklenmesi vesilesiyle bir kez daha okudum Kırda Geçen Pazar Günü'nü. İlk okuduğumda da sevmiş idim. Öyküyle ilgili bi şeyler yazayım dedim. Canım istemedi. Çamaşır vardı balkonda, onları topladım. Toplarken, Cumalı'nın kanaryası geldi aklıma, bi de ben bakınayım kafeslere dedim. Hava serinlemiş, üşüdüm, içeri girdim. Yeğenim Kıbrıs'ta, onunla yazıştım msn den. Çay içtim, sonra, çay içerken bunları yazdım.

Kategori:

Re: Çene Çalma Odası

nurten aksakal dedi ki:
Bir parça huzur istiyorum, biraz da sukunet...

Tanrım! Neler duyuyorum. Bunları istemek düpedüz... elim varmıyor yazmaya. Birgün mutlaka kavuşacağız Nurten, mutlaka.
sukunet değil, sükûnet.
Bak, gördün mü iki satır yazayım dedin ne huzur veriyorlar adama, ne sükûnet.

Bende de sürekli bir ağlama isteği var. O kolay, deme, o da zor.

Flowers


Re: Çene Çalma Odası

"sukunet" için yaptığın uyarıyı dikkate alarak "sükûnet olarak düzelttim. Teşekkür ederim, hem uyarın için hem ilgin için...


Re: Çene Çalma Odası

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti'ne dair bir şeyler yazmam gerekiyor. Fakat toparlayamıyorum. Kitapta yazıldığı gibi bölüm bölüm mü gitmeli? Nasıl yazmalı, toparlayamadığım için yazamıyorum.


Re: Çene Çalma Odası

""
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti'ne dair bir şeyler yazmam gerekiyor. Fakat toparlayamıyorum. Kitapta yazıldığı gibi bölüm bölüm mü gitmeli? Nasıl yazmalı, toparlayamadığım için yazamıyorum.

Sevgili Elif, Eğer hafızam benim yanıltmıyorsa kitapta bir kavak ağacından bahsediliyordu. Bu kavak ağacının yer aldığı bölümü okurken çok keyif aldığımı da hatırlıyorum. Tam olarak kavak ağacına ne oluyordu? Kesiliyor muydu?


Re: Çene Çalma Odası

Nurten, kitabı okuyanlar olduğu için bu sorunu yanıtlayamayacağım. Ben baştan alarak gideyim diyorum. Bu birine sordum, romanda Piknik diye söz edilen mekân Tuna Caddesi'nin girişinde iki katlı bir yermiş, dönemin entellektüelleri gidermiş daha çok ama romanda tezgâhtarlar örneğin oranın müdavimleri gibi anlatılmış, öğle yemeklerini, tostlarını orada yiyorlar.


Re: Çene Çalma Odası

Piknik aslında bir mekandan çok bir tür adı. Yani atıştırmaya yönelik şeylerin olduğu, tost vb bulabileceğiniz yerler. Ankara'da yanılmıyorsam bu ad hala yaşıyor...


Re: Çene Çalma Odası

Sakarya caddesi üzerinde bir iş hanının hemen giriş katında adı Piknik olan bir dükkan var. Muhtemelen romanda sözü edilen yer orası değil, ancak bu ad, o zamanların popüler olan mekanın etkisiyle konulmuş olabilir. Öğrenciliğimde oradan sık sık "yengen" adında bir tost yerdim.


Re: Çene Çalma Odası

Barış'ın bir bakılmasında fayda bulunan siteler adlı başlıkta;

""
Eski bir dost: Şizofrengi Dergisi

şeklinde bahsettiği bu dergi bana geçmişten hoş bir olayı anımsattı.
Yaklaşık on beş yıl önce Barış'ı Ankara otogarından yolcu ederken şizofrengi dergisinin pembe kapaklı sayısı tarafımdan Barış'ın çantasından aşırılmış ve otobüs hareket ettiğinde elimde bu dergiyle ona el sallamıştım. Muhtemelen yolculuk esnasında okumayı planladığı bu sayıyı aşırdığım için bana çok kızmıştı. Utangaç


Re: Çene Çalma Odası

Forum benzeri yapılanmalarda öncelikle aranan, kullanıcı çokluğu ve kişinin foruma girdiği sırada "online" olan kişi sayısının fazlalığıyken, bizim forumumuzda biri "online" iken foruma giriş yapan başka bir ismi gördüğünde neden "Aman ne güzel sonunda birilerine rastladım, ne güzel sohbet edelim" diyecek yerde; "Aman allah, ortalarda çok görünmeden hemen sıvışayım." havasına giriyor bunu bir gün anlayabileceğim ümidiyle yaşıyorum.


Re: Çene Çalma Odası

""
"Aman ne güzel sonunda birilerine rastladım, ne güzel sohbet edelim" diyecek yerde; "Aman allah, ortalarda çok görünmeden hemen sıvışayım." havasına giriyor bunu bir gün anlayabileceğim ümidiyle yaşıyorum.

Galiba her birimizde sosyal fobi var. Laughing out loud


Re: Çene Çalma Odası

Bu arada "sosyal fobi" diye bir kavram var mı ki?. Sanırım asosyal demeliydim. Confused


Re: Çene Çalma Odası

Nurten, her ikisi de birbirinin zıddı fobilere tekabul eder; ama hiç biri buradakini açıklamıyor bence; bizimkisi "forumda görülme fobisi". "Dün seni forumda görmüşler!" dediklerini düşünsene... Laughing out loud


Re: Çene Çalma Odası

İyi geceler Elifcan. El salla


Re: Çene Çalma Odası

iyi geceler...


Re: Çene Çalma Odası

Bir girip bakınayım forumda neler var neler yok dedim, acaba kimlerle karşılaşırım dedim, kaç gün oldu aralarına karşamadım dedim, bir kaç dakika da olsa gezineyim dedim, sanırım bir saati aştı dolaştım durdum. Ne çok özlemişim bir iki haftada. Kimselerle karşılaşamadım ama bıraktığınız izleri takip ettim. Hasret giderdim biraz. Sevgiyle...


Re: Çene Çalma Odası

""
...bıraktığınız izleri takip ettim.

Laughing out loud


Re: Çene Çalma Odası

nurten aksakal dedi ki:
Kimselerle karşılaşamadım ama bıraktığınız izleri takip ettim.
Flowers


Re: Çene Çalma Odası

Domuz gribi sebebiyle okulların ve dershanelerin bir haftalık tatili bana tam oıarak yaramasa bile en azından şu gün ve dün öğleden sonra biraz vakit ayırabildim foruma. Gururluyum, mutluyum. Hepinizi bolca öpüyorum.. Flowers


Re: Çene Çalma Odası

Başlıkları okuyorum ama bir şey yazamadım foruma birkaç gündür. Ev kalabalıklaştı bir de hastane işleri çıktı, bakalım...


Re: Çene Çalma Odası

Elif, geçmiş olsun, ciddi bir şey mi? Umarım değildir.


Re: Çene Çalma Odası

Geçmiş olsun Elif...


Re: Çene Çalma Odası

Sevgili Elif geçmiş olsun. Yapabileceğimiz bir şeyler var mı?


Re: Çene Çalma Odası

Teşekkürler... Ne hoşsunuz.
Hastane işleri hasta ediyor insanı. Babamın beliyle ilgili bir sorun. Umarım ciddi bir şey yoktur. Bakalım...


Re: Çene Çalma Odası

""
Hastane işleri hasta ediyor insanı.

Ne yazık değil mi?

Babana acil şifalar dilerim Elif.


Re: Çene Çalma Odası

Yeni Kullanıcılar İçin Tanışma Odası'nın hikaye yazılası bir durumu var, ne dersiniz? Yazan çıkmaz mı? Orayı kimse kullanmadığından notumu da buraya yazıyorum. Smile


Re: Çene Çalma Odası

Neden okulun ilk günleri öğrenciler çekingen olur ya, o tip bir durum olamaz mı? Ya da asosyal insanlar foruma giriyo olamaz mı? Utangaç


Re: Çene Çalma Odası

""
Yeni Kullanıcılar İçin Tanışma Odası'nın hikaye yazılası bir durumu var, ne dersiniz? Yazan çıkmaz mı?

Kim bilir belki bir yazanı bulunur.


Re: Çene Çalma Odası

Sözünü ettiğimiz başlık bana, başrolde Şener Şen'in oynadığı, Selamsız Bandosu, filmini hatırlatıyor.


soru

Haldun Taner bir röportajında manirizm diye bir sözcük kullanmış. Ne anlama geldiğini ararken Vikipedi'de maniyerizm diye bir sözcükle karşılaştım. Bu iki sözcüğün birbiriyle ilişkisi var mıdır? Vikipedi'de, resim sanatında kullanılan bir üslup diye söz edilmiş. Maniyerrizmde her şey birbirine karışmıştır, deniyor. Bu üslubun edebiyatta da kullanılıp kullanılmadığını bilen var mı? Önerebileceği bir eser var mı?

Bir de, Necati Tosuner uzun zaman önce gazetelere bir ilân vermişti, yazar yayıncısını arıyor başlıklı bir ilân. Google da aradım bulamadım. Bu ilânın içeriğini anımsayan var mı? Ne diyordu Tosuner bu ilânında? Fazla mı oldum? Şimdiden teşekkürler...


Re: Çene Çalma Odası

Büyük olasılıkla sözü edilen şey maniyerizm. Vikipedi'nin de yazdığı gibi bu bir üslup; bir geçiş dönemi üslubu. En genel anlamıyla klasik dönemden barok döneme geçerken biçimlerin, oranların bozulmasını, deformasyonu ifade eder. Bu üslup üzerinde bir dönem uzun uzadıya çalışmış, hatta Shakespeare'in üslubunun maniyerist yönlerini ele almıştım. Kısa bir alıntı:

""
Maniyerist biçemde, 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Rönesans’la birlikte yeniden doğmuş olan Antikitenin doğalcı tutumu spiritualist (ruhsalcı) bir içerikle birleşmiştir.* Özellikle resim ve heykel sanatlarında teknik yeterlilik gösterisine dönüşmüş olan uygulamalar, Michalengelo’nun son dönem çalışmalarından başlayarak, Tintoretto, Greco, Bruegel gibi sanatçılar tarafından bu yeni biçemde ele alınmıştır. Bunu bir “bıkkınlık devri” olmaktan çok, barok döneme giden yolu açan bir dönemeç olarak görmek gereklidir.[xiii] Rönesans’ın maddeci dünya görüşüne karşı maniyerizm, Ortaçağ spiritualism’ine bir dönüş olarak da düşünülmemelidir. “Rönesans sonrası spiritualism’i maddi gerçekliği aşmak istemiş, fakat ondan kaçmamış, Ortaçağda olduğu gibi soyut kavramlara, zihni varlıklara bağlı kalmamıştır.”[xiv]

Kaynak: Nietzsche, Shakespeare ve Maniyerizm

Necati Tosuner'in çıkışı ise şöyleydi:

""
Necati Tosuner'in kişiliğini önemseyen, yazdıklarına değer veren, yazarlığını desteklemek isteyen; telefonlarına çıkacak, mektuplarını yanıtlayacak; cimri, kindar ve nobran olmayan; insanlıktan nasibini almış olan bir yayımcı..

Kaynak: Cimri olmayan yayımcı aranıyor