UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Bir Perde Oyunu

02 Eyl 2010
oktay

Yahut Hacıvat ve Karagöz'den Kesitler

Ne diye bakıyorsun be! Sıkılmadın da günlerdir gözlerini dikmekten.Hiç düşünmüyorsun acaba rahatsızlık verir miyim diye. Neyse zaten senin gibilerden bir incelik beklemeyi bırakalı çok oldu. Endişelenme -ne demekse şimdi bu- hayal kırıklığına uğratamazsın beni. Off, umurundaymış gibi anlatmaya başladım işte yine…Bönüm ben, ne geliyorsa bundan geliyor ya zaten başıma.

****

Hadi bakalım.Günlük mesaimiz başlıyor. Çok merak ediyorum bu gün ne tür bir saçmalıklar denizinde yelken açacağız birlikte.

Tamam tamam, ben hazırım kaptan! Sen her ne istersen…Peki, peki !Gidiyorum oraya.İyi de bu heyecanın niye ki.Şuna bak nasıl da terlemiş, tüm tehlikeyi yaşayan benim oysa.Şu ter taneciklerini asıl sahibi de benim!

****

Ne? Ne dedin kaptanım? Tamam değiştiriyorum kıyafeti. Şuradaki zırh nasıl? Şu botlar da güzelmiş ama? Uzun süre tamirciye de uğramayız eğer bunlardan birer tane alırsak. Neden oraya gidiyorum ki şimdi! Peki, peki, sen bunu alıyoruz diyorsan bunu alıyoruz…

****

Uff, yoruldum ama artık, iki saattir aralıksız koşuyorum! Aslında yorulmadım, ha ha ha! Ama saçmalık bu, neden koşuyorum ki…Üstelik bir de koca zırhı giydirdin bana güneşin altında. Bak şimdi terleyemiyor olduğuma sevindim!
****

Ağaçlar ne kadar da güzelmiş, değil mi? Tırmanmak isterdim şimdi bir tanesine, elmalardan da koparıp koparıp yerdim üstündeyken.

Ne?! O çitten geçemem, öğrenemedin mi hala!Yasak o bölge, yasak! Ne biçim kaptansın sen yahu, bir şeyden haberin yok! Ağaçlara tırmanmam da, o çitten de öteye tek adım atmam da yasak! Neyse, an azından ne zaman vazgeçmen gerektiğini biliyorsun.

Artık, gezinmeyi bıraksam da, şu görevlere girişsek diyorum.Ama sen bilirsin tabii.İstersen tüm gün anadan doğma bile dolaşırım ben.Nasıl olsa şu etraftaki aptallar tanıyamazlar beni.Hem hadlerine mi düşmüş beni yargılamak.Ben olmasam, halleri nice olurdu?

****

Vayyy! Kaptan burada çok güzel silahlar var! Bence en iyilerinden kapalım ikişer üçer. Daha ucuza bulamayız bunların aynılarından. Yok, yok o değil be! Beynin mi sulandı senin, hemen yanındaki dururken o alınır mı hiç! Hem de bu paraya…Düpedüz enayilik senin yaptığın. Bari şu bıçağı alalım.Bendeki eski püskü bir şey, domates bile kesemez bu, inanmazsan alda da bak . Ha şöyle, bir kerede benim dediğim olsun.Tamam, tamam..biliyorum.Benim dediğim falan olmadı… Aman canım ne fark eder, güzel bıçak işte!

Aa, şu kızı görüyor musun? Çocukluğumdan tanırım onu ben.Oyuncak ayısını, mahallenin belalı en iyi-kıyım veletlerinden biri zorla almıştı da ağlaya ağlaya yanıma gelmişti.Ondan büyüktüm tabii.Hatırlarsın; ayıyı geri almamı istemişti, ben de iyi-kıyım veleti bir güzel benzetip oyuncağı geri vermiştim kıza.Kahramanlık taa o zamandan kanımdaymış demek ki..Ha hah! Ne kadar güzelleşmiş.Diyorum ki, bir ara bizi baş göz edersin artık.

****

Evet , evet ! Güzel fikir, ikidir aynı düşünüyoruz seninle.Kuyumcu yeni mi açılmış ne, ilk kez görüyorum.Güzel yüzük seçtin bu arada.Şimdi hemen gidip verelim benimkine şunu.Kesin kabul eder, etmeyecek de ne yapacak ki zaten.

Hep böyle olsan, her istediğini yaparım senin.Üff..saçmaladım yine de mi...Sanki böyle olmasan yapmayacağım istediğini.Bu arada yanlış yere gidiyoruz, haber vereyim de… Peki öyle olsun, kız orada değil de onun için uyarayım demiştim.

****

Ne diye sırıtıyorsun şimdi, şuna da bak ağzı kulaklarına varacak.Ne zaman böyle gülsen başıma bir iş geliyor.Bir dakika, koca karıya mı gidiyoruz? Ama daha yeni tıraş oldum.Hem bu model çok iyi gitti bana.Neydi o geçenki kılığım öyle.. Değiştirmesem bunu ? Zaten o kocakarının bu işten anladığı falan da yok.Neden kapatmaz şu dükkanı, müşterisi de yok benden başka. Tamam, dinlemiyorsun yine , boşuna çenemi yormayayım bari.

****

….Sana da merhaba, kocakarı…Şu meymenetsiz surata bak, bence bu karı doğuştan böyle; ak saçıyla, pörsümüş yüzüyle çıkmış anasının karnından.Yaşlanmamış, çürümüş, o kadar bunamış ki yerini şaşırmış baksana -hala mezara girmediğine göre –.

Hey, kaptan niye çıkardım ki ben bunu şimdi? Bir dakika , bir dakika !! Yanlış kişiye veriyorum yüzüğü, yanlışşş!! …
****

- “Esc , save and exit game , enter”

Kategori:

Re: Bir Perde Oyunu

Öyküyü ilk okumamdan geriye pek bir şey kalmadı. Kişileştirmeler üzerine daha çok düşünmeliyim.

Felsefi diyaloglar üzerine odaklanan benzer bir çalışma dizisine bundan 10 yıl kadar önce bir takma isimle imza atmıştım. Altı bölümlük, o zamanlar devamını getirmek istediğim, şimdi ise tekrar ve daha olgunca ele alınsa diye düşündüğüm bir fiyalog dizisi: Diyaloglar - Esin Can (Yayım sırasına göre gönderiler sondan başa okunmalı.)


Re: Bir Perde Oyunu

okumama vesile olduğunuz için teşekkür ederim. devamını merakla bekliyorum. oldukça akıcı bir uslub yakalamışsınız.