Yine, Bilge Karasu'nun Göçmüş Kediler Bahçesi adı altında topladığı hikâyeleri başta olmak üzere Türk edebiyatının birçok önemli yazarının metinleri, arketipsel eleştiri kuramıyla mercek altına alınabilir. Göçmüş Kediler Bahçesi (Karasu 2010) adlı kitapta bulunan Bir Ortaçağ Abdalı adlı hikâye, ismi telaffuz edildiği andan itibaren bize kolektif bilinçaltının metinde varlığını müjdelemektedir. Ortaçağ abdalı, bir çölün ortasında heybesindeki hayvanını yani gölgesini besleyerek yol almaktadır. Abdalın "abdal" oluş sebebi olgun bir insan olmasından kaynaklandığı gibi tüm yazın boyunca bu olgunluğun sebebinin gölge ile yapılan ateşkes olduğunun altı çizilir.
(...)
Abdal bir hana varır ve huzursuz bir genç tarafından hanın içine alınır. Abdal ve hayvanı arasındaki uzlaşmayı görerek şaşıran genç bu sırada kendi gölgesinin farkına varmıştır. Hikâye süresince gölgesiyle uzlaşamayan bu genç, Zebercet ve C.'nin trajik sonundan nasibini alarak hayvanı (gölgesi) tarafından parçalanarak ölür.
Alıntı
Ferda Atlı
Edebi Metnin ve Yaratıcılığın Kaynağına Ulaşan Yol: Psikanalitik Edebiyat Eleştirisi (link)
Anımsamadığım başka bir incelemedeyse hayvanın "alışkanlıkları" simgelediği yazıyordu.
turgut tarafından Kas 7th, 2012 günü 20:56 sularında gönderildi.
Metni, hayvanı "öteki" olarak kodlayarak okudum.
Kendisine yakın(!) olan diğer adamların göz ardı ettiği bir mesafedeydi öteki.
İçine yerleşirken direnç gösterilen ama bir süre sonra kabullenip, beslemek zorunda kalınan bir öteki.
melike şenyüksel tarafından Kas 21st, 2012 günü 10:02 sularında gönderildi.
Benim aklımda farklı bir kurgu var. Temellendirmek için zamana ihtiyacım var şu aralar. Ancak bu yorumda özellikle hayvanın yeri geldiğinde uysal, sevimli bir canlı görünümüne bürünüp ardından sahibini parçalayacak kadar canavarlaşmasının kritik olduğunu söyleyebilirim.
Barış Acar tarafından Kas 22nd, 2012 günü 23:51 sularında gönderildi.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Yaptığım bir araştırma beni bu metne götürdü.
Anımsamadığım başka bir incelemedeyse hayvanın "alışkanlıkları" simgelediği yazıyordu.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Uzun Hikâye'nin bütün okurlarını/ yazarlarını abdal ve onun hayvanının öyküsünü okumaya davet ediyorum.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
İlk sorum şu: Öyküde abdalın "hayvan"ı neyi simgeliyor sizce?
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Metni, hayvanı "öteki" olarak kodlayarak okudum.
Kendisine yakın(!) olan diğer adamların göz ardı ettiği bir mesafedeydi öteki.
İçine yerleşirken direnç gösterilen ama bir süre sonra kabullenip, beslemek zorunda kalınan bir öteki.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Ben hayvanı "bedensel gereksinimler" olarak düşündüm. Bunların içerisinde yemek, içmek ve cinsellik belki daha öncelikli.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Benim aklımda farklı bir kurgu var. Temellendirmek için zamana ihtiyacım var şu aralar. Ancak bu yorumda özellikle hayvanın yeri geldiğinde uysal, sevimli bir canlı görünümüne bürünüp ardından sahibini parçalayacak kadar canavarlaşmasının kritik olduğunu söyleyebilirim.
Re: Bilge Karasu - Bir Ortaçağ Abdalı
Üç defa okudum öyküyü, benim de zamana ihtiyacım var. Kurguyu anlamlandıramadım.