UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Beceriksiz

10 Eki 2009
Barış Acar

Anton Çehov
Bütün Öyküler I/1880-1884
(Çev:Mehmet Özgül)
Cem Yayınevi
İstanbul
4. Basım
2005
s. 143-145.

Öykü forumdan kaldırılmıştır. (Bkz.:Forum İşleyişi).

Kategori:

Re: Beceriksiz

Ne güzel anlatılmış ceketinin cep kıvrımıyla oynayan, gözleri sulanan, uğradığı haksızlık karşısında sesini yükseltmek şöyle dursun, başkaları hiç vermiyordu deyip verilene razı olan güzel burunlu kızın öyküsü.


Re: Beceriksiz

Öykü dini kişilerin ders verici, ahlaki açıdan örnek olması için anlatılan anılarından bir olay gibi geldi bana. Açıkçası Çehov'un diğer öykülerinden epey farklı buldum bu öyküyü.


Re: Beceriksiz

""
Öykü dini kişilerin ders verici, ahlaki açıdan örnek olması için anlatılan anılarından bir olay gibi geldi bana.

Evet, biraz kör kör parmağım gözüne türünden bir iletisi var. Bunun yanında o dönemdeki çürümüşlüğü güzel anlatıyor.


Re: Beceriksiz

Bu arada yaklaşık yüz yıl önce yazılan bu öyküdeki öğretmenlerin hâli bugün de pek değişmemiş. Aynı kokuşmuşluk devam ediyor.


Re: Beceriksiz

___________________________________________________________________
İNSANCIL ATÖLYESİ
ÇEHOV ÖYKÜLERİ İNCELEME SEMİNER KÜMESİ
___________________________________________________________________

BECERİKSİZ (1.irdeleme metni)
Hazırlayan: Gülay Aslan

1.Öykü birinci tekille yazılmıştır. Öyküyü anlatan kişinin adı, nasıl bir kişi olduğu öyküde verilmemiştir. Öykü bu kişinin yaşadığı bir olayın anlatımıdır. Bu olayı dinlerken anlatan kişinin yaşamıyla ilgili az da olsa bir şeyler öğreniriz.

2.Öyküyü anlatan kişinin çocuklarının eğitimi için eğitici tutabilecek, evinde hizmetçi bulundurabilecek ekonomik gücü vardır. Yuliya Vasilyevna’yı parasını vermek için çağırdığında “teşrifatı (protokol, büyük resmi ziyaret) seviyorsunuz anlaşılan” diyerek kendisinin önemli güçlü biri olduğunu sezdirir. Öykünün son tümcesinde ise gücünün büyüklüğünü ve gücünün getirdiği kolaylıkların olduğunu açıkça söyler.

3.Anlatıcı Yuliya Vasilyevna’ya hakkını aramadığı için haksızlığa uğradığında sesini çıkarmadığı için, başkalarının çarpıklıklarına karşı çıkamadığı için bir ders vermek ister. Vasilyevna eğitici olarak her ay 40 ruble alacaktır. Ancak parayı veren adam çeşitli gerekçeler öne sürerek Vasilyevna’nın iki aylık parası olan 80 rubleyi 32 rubleye kadar indirir. Eğitici kız, ıkınır sıkınır; ama bu duruma ses çıkarmadan parayı alır ve bir de teşekkür eder. Parayı veren adam “Sizi soydum paranızı çaldım, bir de teşekkür ediyorsunuz.” der. Vasilyevna, “Başka evlerde bunu da vermiyorlar.” der. Adam bu tip insanların varlığını duyar; fakat bunun gerçek olabileceğine pek inanmak istemez. Yaşadığı bu olayla böyle insanların varlığına iyice inanır.

4.Yuliya Vasilyevna, öyküde, çalıştığı hiçbir yerden anlaştığı parayı alamamış, bu duruma tepki de göstermemiş pısırık bir çocuk eğiticisi olarak çıkar karşımıza. Vasilyevna’nın pısırık, hakkını aramaktan aciz biri olması onun kişilik özelliğiyle mi yoksa yaşadığı toplumdaki güç dengeleriyle mi ilgilidir?

5.Vasilyevna’ya hakkını aramasını öğütleyen kişinin tuzu kuru, gücünün getirdiği kolaylıklarla yaşamını sürdüren bir adam olması olayı daha da çarpıcı bir biçime sokar. Bunun tersinin olması yani ezilen, hakları gasp edilen birinin bu duruma karşı çıkması elindekileri kaybedip aç kalma korkusu yüzünden pek de mümkün olmayabilir.

6.İşe geç kalınca maaşından kesinti yapılan ya da krizi gerekçe göstererek paraları ödenmeyen insanlar, yeter ki bir işim olsun az da olsa para kazanıyoruz diyen insanlar, başka yerde bu koşullar da yok diyen insanlar, işlerini kaybetmekten korkan, bireysel düşündükçe açgözlülerin ekmeklerine yağ süren insanlar… Bütün bu insanlar Çehov’un “Beceriksiz” tipine örnek gösterilebilirler.


Re: Beceriksiz

___________________________________________________________________
İNSANCIL ATÖLYESİ
ÇEHOV ÖYKÜLERİ İNCELEME SEMİNER KÜMESİ
___________________________________________________________________

BECERİKSİZ ( Son İrdeleme Metni )
Hazırlayan: Gülay Aslan

Öykü, birinci tekil anlatımla yazılmıştır. Çocuklarına eğitici tutan bir adamın, eğiticinin parasını ödemek istemesiyle başlar öykü. Adamın adı, ne iş yaptığı, kim olduğu bilinmez; ancak eğiticiyle konuşmalarından adamın çocuklarına eğitici tutabilen, evinde hizmetçi bulundurabilen bir aristokrat olduğu anlaşılır.

Eğitici olan Y.Vasilyevna’ya iki aydır parası ödenmemiştir. O da istememiştir. Çünkü parasının gecikmesi, eksik olması ya da hiç ödenmemesi çalıştığı birçok yerden parasını alamayan Vasilyevna için alışılmış bir durumdur.

Adam, parasını vermek için Vasilyevna’yı çağırır; ancak aylığının 40 yerine 30 ruble, çalıştığı sürenin de iki ay beş gün yerine iki ay olduğunu söyler. Adam, bununla da kalmaz. 60 rubleden, 9 pazarı, 3 bayram tatilini, kırdığı fincanı, çocuğun hastalandığı günleri, izinli olduğu günleri vs. çıkarır. Vasilyevna’nın alacağını asılsız gerekçeler öne sürerek 32 rubleye indirir. Vasilyevna duruma tepki göstermekten korkar, yalnızca kızarır bozarır; çünkü karşısındaki güçlü bir aristokrattır. 1880’li yılların başlarında Rusya’da gericilik, despotizm aydınların ve halkın büyük çoğunluğunu etkisi altına almış, halkı sindirmiştir. Bu yıllarda kötümserlik, uzlaşmacılık, bireycilik…halkın ahlaki değerleri arasında yer almaya başlamıştır. Vasilyevna da bu koşulların insanıdır. Tepki göstermek yerine verilen parayı alır, adama teşekkür ederek uzlaşmacı bir tavır sergiler.

Adamın amacı Vasilyevna’nın parasına el koymak değildir. Adam Vasilyevna’ya hakkını ne pahasına olursa olsun alması gerektiğini hatırlatmak için ders verir. Ders veren adamın aristokrat olması, Vasilyevna’yı hakkını araması için uyarması, Vasilyevna’nın tepkisizliğine sinirlenmesi adamı, Vasilyevna’nın daha önce çalıştığı evlerdeki adamlardan ayırır. Adam, Vasilyevna’dan kabuğunu kırıp, kanıksadığı, olağanlaştırdığı duruma karşı eyleme geçmesini bekler.

Vasilyevna, çeşitli evlerde çalışmış bir çocuk eğiticisidir. Çalıştığı yerlerde kendisine yapılan haksızlıklara karşı çıkamayacak kadar pısırık birisidir. O kadar ki yapmadığı şeyleri bile kabul eder. Vasilyevna’nın eylemsizliği yalnızca onun pısırıklığından kaynaklanmaz. Çarlık Rusya’sının baskıcı yönetimi, eşitliksiz toplumsal yapısı Vasilyevna’yı kendi haklarını savunma konusunda gevşek davranmaya iter.

Adam, Vasilyevna’ya 80 rublesini verir, ondan özür diler. Vasilyevna’nın yüzünde parayı aldığı için gevşek bir gülümseme belirir. Vasilyevna günü kurtarmış, kaybettiği sandığı parasının tamamına kavuşmuştur. Parayı almasıyla bu gevşekliği anlık bir sevince dönüşmüştür. Ancak bu sevincin, haksızlığa uğrayacağı daha ileriki bir güne kadar süreceğinden habersizdir. Sorun kendiliğinden çözülmüştür. Ta ki bir başka karşılaşmaya kadar Vasilyevna haksızlıkların birgün biteceğine olan inancını yitirmiştir. Eyleme geçemez; çünkü umudu yoktur. Duruma boyun eğmekle yetinir.

Y. Vasilyevna’ya hakkını aramasını öğütleyenin de onun hakkını elinden alanın da aynı kişi olması “Güçlü olan her şeyi yapar.” düşüncesini akla getirir. Vasilyevna’ya ders veren kişi gücünün getirdiği kolaylıklarla yaşamını sürdüren birisidir. Vasilyevna’ya ders verme yetkisini de bu güçten almaktadır.