UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Bahman Ghobadi

07 May 2010
eren

Ne zamandır aklımda olan Bahman Ghobadi filmlerini de aldım bu sefer listeme: Son filmi Yarım Ay (2006) ve bir önceki bol ödüllü filmi Kaplumbağalar da Uçar (2005). Yarım Ay, İran'da yaşayan ünlü Kürt müzisyen Mamo'nun son bir konser verebilmek için Kuzey Irak'a ulaşma çabasını konu edinen mistik öğelerle yüklü bir yol filmi. İran'da müzikte kadın sesinin yasak olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş oldumç Her ne kadar benim izlediğim versiyonunda şarkı söyleyen kadın sesi duyuluyorsa da filmin en azından İran versiyonunda bu kısımların kesildiğini tahmin etmek güç değil. Kaplumbağalar da Uçar gerçekten insanın sinirlerinin sağlam olduğu bir zamanda izlenmesi gereken bir film. Yine Türkiye sınırından bir öykü. Sınırda mayın toplayan mülteci çocukların dokunaklı öyküsünü anlatmış Ghobadi. Filmö Saddam'ın yıkılışından hemen önce başlayıp, Amerikan askerlerinin bölgeye gelişinden kısa sonra bitiyor. IMDB'nin filmle ilgili trivia sayfasından filmde sık sık karşımıza çıkan küçük kırmızı balığın İran Yeni Yılı'nın (Newroz) yedi sembolünden biri olduğunu öğrendim. Yaşam içinde yaşamı simgeliyormuş. ABD'nin Irak'ı işgâl ettiği 20 Mart 2003 tarihinin İran Newroz'una denk geldiği de trivia sayfasındaki bir başka ilginç nokta. İronik. İki filmi de, ama özellikle Kamplumbağalar da Uçar'ı izlemeyen herkese öneriyorum.

Moderatör notu: Başka bir başlıktan kopyalanan ve 16 Aralık 2008, saat 19:04'te yazılan bu mesajın zaman bilgileri taşıma sırasında korunamamıştır.

Kategori:

Re: Bahman Ghobadi

Eren "Kaplumbağalar da Uçar"dan söz etmiş. Bence de bölge için yapılmış en iyi filmlerden biri Kaplumbağalar da Uçar. Özellikle çocuk gözünden anlatılan öykü o kadar çarpıcı ki, çoğu yerde ağzım bir karış açık izledim. Bende biraz da Spilberg'in Güneş İmparatorluğu gibi bir izlenim bıraktı. Mutlaka izlenmesi gereken bir film diye düşünüyorum.

Moderatör notu: Başka bir başlıktan kopyalanan ve 22 Aralık 2008, saat 23:04'te yazılan bu mesajın zaman bilgileri taşıma sırasında korunamamıştır.


Re: Bahman Ghobadi

"Kamplumabağalar da Uçar"I geçen yıl izlemiştim, tanrım o ne felaket bir seslendirmedir! Çocuğun gığıldamalarını bile seslendirmişler çok iyi seslendirilmiş ve gerekliymiş gibi. Lütfen altyazı tercih ediniz. İzledikten sonra öyle ağzımda acı bir tat kalmıştı, ardından Kirazın Tadı' nı izlemştim. Kirazlanmıştım.
Kaplumbağalar da Uçar" dan aklımda çok sahne kaldı, bir yıl geçmesine rağmen hala çok taze. "Utanç" da öyle. Gördüğüm çoğu temiz sayfada Baktay'ı hatırlıyorum, baktay'ın çatlak kırmızı yanaklarını, elinden taşan yumurtaları satmak için uzatırken, "okula geç kaldım" deyişini ...

Moderatör notu: Başka bir başlıktan kopyalanan ve 31 Aralık 2008, saat 00:29'da yazılan bu mesajın zaman bilgileri taşıma sırasında korunamamıştır.


Re: Bahman Ghobadi

İran sinemasının gücünü biliyoruz. Tüm dünyada özel, değerli, etkileyici filmlerle tanındığını izlendiğini de.
Avaze gonjeshk-ha, Majid Majidi’nin bu aralar izlediğim, beni çok etkileyen filmlerinden. Gerçi onun etkilenmediğim filmi olmadı, Rang-e khoda, Beed-e majnoon, Bacheha-Ye aseman, Pedar bunlardan bazıları. Filmlerdeki uçlara varan, sömürüye kaçmayan duygusallık, yönetmenin filmlerdeki çocukları anlatım ustalığının dorukları kanımca.


Re: Bahman Ghobadi

İran sineması üzerine ben de bir araştırma yapmıştım. Ama İran filmlerinin hiç birini İran'da yaşayanların izleyemediğini, sadece Avrupa ve Amerika'daki İranlıların izleyebildiğini ve yönetmenlerin de buralarda yaşadığını öğrenince içim burkuldu. Devlet tiyatroya hiç karışmazken, özellikle sinemadan epey korkmuş. Şehrin çok yerinde farklı tiyatro toplulukları görmek mümkün, hatta Türkçe oynayan topluluklar bile var, ama sinema konusunda ciddi bir kontrol var.


Re: Bahman Ghobadi

Sanırım bu da tiyatronun o anlık, orada oynanması, başka bir yere taşınmasındaki kontrol edilebilirliği olabilir. Ama sinema her yönüyle küresel bir konuşma ve iletim şekli. Bu nedenle konularındaki, anlatımındaki yönetime uymayan yanlarının, yöneti, iktidar tarafından, onun sansürlenmesi için yeterli bir neden oluşu böylesi değerli eserlerin kaynağı olan kitlelere ulaşmasını engelliyor.