Askerliği Eda Etmek
Moderatör Notu: Öykü ile ilgisi olmayan bu mesajlar öykünün tartışıldığı başlıktan ayrılarak buraya taşınmıştır.
"bu metni sanırım askerliğimin ilk günlerini eda ettiğimden okuyamadım" eda ettiğimden ne be?
Moderatör Notu: Öykü ile ilgisi olmayan bu mesajlar öykünün tartışıldığı başlıktan ayrılarak buraya taşınmıştır.
"bu metni sanırım askerliğimin ilk günlerini eda ettiğimden okuyamadım" eda ettiğimden ne be?
Re: Beyaz Mantolu Adam
eda etmek = borç ödemek, yerine getirmek (bkz.: link)
Hem "...ne be!" diye sonlanan ilk mesajınız hem öyküyle ilgili bu derin değerlendirmeniz için teşekkür ederiz. Aramıza hoş geldiniz.
Re: Beyaz Mantolu Adam
"Barış Acar"]eda etmek = borç ödemek, yerine getirmek
Hem "...ne be!" diye sonlanan ilk mesajınız hem öyküyle ilgili bu derin değerlendirmeniz için teşekkür ederiz. Aramıza hoş geldiniz
aman aman ne mükemmel bi cvp!illa yüzünüze vurmam gerek cehaletinizi...eda' etmek borç ödemektir bunu biliyorum fakat askerlikten söz ederken bunu kullanmanızı gülünç buldum..kullanmanız gereken ise ifa etmek olmalıydı.kullandığınız kaba bir borç ödeme anlamı veriyor o kadar oysa ifa nın kökü vefa zaten olayı anlatabildim mi kullanmanız halinde ifadenize katacağı inceliği varın siz düşünün gayri.. ben öztürkçecisesibüzüşesi biri kesinlikle değilim fakat osmanlıca kelimeleri kullanmak gerçekten ayrı bi özen,dikkat gerektiriyo.bu birdi.
şimdi ikinci olarak:ben öyküyle ilgili bi değerlendirme yapmadım ki bunun farkındayım zaten.şu "derin değerlendirme" lafı nasıl çiğ bi saldırmadır öyle?aman aman ayrıca forum kurallarında ilk madde şöyle miydi: "üye olan her kişinin yazacağı ilk mesaj konuyla alakalı olmalıdır.aksi halde ForumunKurşunAskeri tarafından zagalanmaya çalışılacaktır.
üçüncü olarak:aramıza hoşgeldiniz de ayrı bi neşe kaynağı...siz saadet zinciri misiniz? birine laf yetiştirirken birden 1.ÇOĞUL KİŞİ ağzından konuşmak sık rastlanan bir vaka.."teşekkür ediyoruz,biz hep bi arada olan bi topluluğuz,herkes adına konuşabilirim aramıza hoşgeldiniz"
beni tek başına payladığını düşünmek seni yeterince tatmin edemeyeceğinden biz diye bağlamışsın heralde,BİZ sana gülüyorUZ der gibi...
böyle işte
Re: Beyaz Mantolu Adam
Gülünç bulursunuz; çünkü henüz bu forumda kimin ne anlayışta olduğunu, forumdaki kimi kişilerin Osmanlıcaya vakıf olmalarına karşın belli bir ironiyi gözeterek bazı kullanımları tercih ettiklerini forumda sebat gösterirseniz ileride göreceksiniz. Bu bir.
İkincisi; bu başlık ilgili öykünün tartışıldığı, bu öyküye dair yorumların yer aldığı bir yer. Konunun dışına çıkıp üyelerimizin kimi ifadelerini hedef alarak cevap verme gereksiniminde bulunmanız bu başlığın amacının dışındadır.
Son olarak kimse sizi buraya davet etmedi. Siz kendiniz gelip kaydoldunuz. Gitmekte ve burada yazılanlara cevap vermemekte özgürsünüz. Bu da üç.
Re: Askerliği Eda Etmek
Moderatör Notu: Öykü ile ilgisi olmayan bu mesajlar öykünün tartışıldığı başlıktan ayrılarak buraya taşınmıştır.
Re: Askerliği Eda Etmek
Bozuk Türkçe'nize ve özensiz yazımınıza karşın yukarıdaki ifadenizi sevdim. Umarım bu yaratıcılığı öykü incelemesi konusunda da gösterirsiniz.
Re: Askerliği Eda Etmek
Üyemiz ile iletişim kurdum. Bana yazdığı mesajların içeriğinden hareketle bu yaratıcılığı rahatlıkla gösterebileceğini fark ettim. Ancak bunu nasıl ifade edecek bu konuda pek şüpheliyim.
Re: Askerliği Eda Etmek
Böcek neden bu kadar sinirli bilmiyorum, daha önce de bir ara ziyaret etmişti uzunhikaye'yi. O zaman da böyle bir atışma olmuştu. Her neyse, bu kötü bir şey değil kanımca. Böcek'in bu ne be diye sorduğu tümceye dair bir şey söylemek istiyorum.
Bir örnekle,
Orhan Veli, döneminde çıkan Ağaç isimli bir dergiye bir şiirini yollamış. Ağaç Dergisi şiirini yayımlamamış. Orhan Veli de şiirini geri almak istemiş. Herhalde, postayla gönderdiği şiirin iadesini yine postayla istemiş. Ağaç Dergisi şiiri geri yollamayınca o da, başka bir dergiye, tam hatırlamıyorum ama şuna benzer bir şey yazmış:
Ağaca bir taş attım.
Taşım ağaca takıldı.
Ver taşımı ver taşımı...
Abdullah da buna benzer bir şey yapmak istemiş, sözcüklerle oynamış ama ben bu söz oyununu pek yerli yerine oturmuş bulmadım. "etmek"in kullanımı Abdullah'ın bence demek istediği şeyin tersi bir anlam kazanmasına neden olmuş. iç etmek, heba etmek gibi, "kılmak" sözcüğünün içerdiği anlamı karşılamıyor etmek, ama kılmak da söz oyununu bozacağından o da oturmuyor. Ben, üzülerek, Abdullah'ın söz oyununu pek başarılı bulmadığımı söylemeyilim.
Re: Askerliği Eda Etmek
"Eda etmek" daha önce hiç duymamıştım, ya da dikkat etmemişim. Ama, eda etmek'ten ziyade, bir şekilde, yol açtığı hiddet dikkatimi çekti. Üzüldüm. Bunun bir forum kazası olduğunu düşünüyorum. Hal böyle iken, cahilliğime mi yanayım yoksa; üç günden bu yana foruma hiç girmemiş biri olarak, yeni bir başlıkla karşılaşmanın heyecanı ile böyle satırlar okuduğuma mı? Ya da hiç birine mi?
Re: Askerliği Eda Etmek
Ağaca bir taş attım;
Düşmedi taşım,
Düşmedi taşım.
Taşımı ağaç yedi;
Taşımı isterim,
Taşımı isterim!
O Veli.
Şiirin aslını yazdım ama neye yarar:
Şiir, Böcek'in bu ne be'si ve Abdullah'ın sözcük oyunları ( bu oyunlar nerede) arasında bir korelasyon kuramadım.
Re: Askerliği Eda Etmek
Kuyuya düşen
Taşın sesi çınlıyor
Kulaklarımda
Re: Askerliği Eda Etmek
Basho'ya naziredir, yanlış anlaşılmasın.
Re: Askerliği Eda Etmek
Bu bir taşla iki kuş vuran haiku için seni tebrik ediyorum, derken kuyunun başı sayemde biraz daha kalabalıklaşmış oldu değil mi?
Re: Askerliği Eda Etmek