UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Aşk Düşümü

31 Mar 2011
hasanparlak

Mevsimler uzunluğunca peşinden geldim. Bilge KARASU

Ufkun kızıllığında yiten o yolun, izleri silinmiş yolcusuydum. Koşulsuz yetinmeler kabullenmiştim, aşkın sonsuzluğunca. Vefasızlıklara çaresiz kalışlarım; nice aldanışların cezasıyla döndü bana. Hüzün siyahına gömülmüş umutlarımı, bir kıvılcım irkilişinde diriltmekti çabalayışım. Yazık ki olmadı. Olmayacağını bilişimde, yanılamadım...

Yalnızlığımca büyüyordu özleyişlerim. Menekşe hareli gözbebeklerinin hülyasıyla sarhoş, dönüyordu başım. Daha çok yanmayı istedim bazen, pişmanlıklara inat. Bazen de olmayan dokunuşların ürpertilerine bırakarak tenimi, hiç esmeyecek bir imbatı bekledim.

Hayaller kuytusunda bir masal bahçesiydim. Nedensiz incitilmişliğimdi her açışı nergislerimin… Gelişini bir kır çiçeğinin arıyı beklediğince arzuluyordum. Yokluğuna direnebilmek için, sabrımı avutacak hayallere sığındım. Ama sen, gönülsüz bir kararın hükmüne rıza göstererek gelmiştin. Yüzünde sevinç belirtisi ya da çekingen bir gülümseme görmeyi ummuşken, küskünlüğün diliyle susmuştun. Ta içimde yankı bulan seslenişsiz bir çığlığın sanrısıydı, duymamı istediğin. Dudaklarındaki mührü çözecek meltemden gayrisini beklemiyorken; uğultulardan, tenimi donduran kavrayışlardan, hayal bozan savruluşlardan can bulan bir susuştu seninki. Bir bakıştı; ayrılık gerçeğinde kavuşmasız bırakan…

Sahildeydik. Akşamdı, karşımdaydın. Veda hüznünü paylaşmaya istemsiz, teselli beklentilerime aldırışsızdın. Bulutlu, yıldızsız bir gökyüzünün altında, birbirimize mesafeli ve karanlık gölgeler içindeydik. Sonra, beklenmedik bir ışık, bu durgunluğu birden bölüvermişti. Bir vapur ışıldağının uçarı parıltısı yüzüne değip geçtiğinde; munis dalgaların kumsaldan çekilişi gibi sessiz, uzaklaşmıştın… Gün ve gece ayrımında yitmişti zaman. Suyun, ateşe sözü geçmemiş, başına buyruk esişlerini unutmuştu, rüzgâr.

Bu gidişi durduracak tek söz bile söyleyememiştim. Ama bir yemin kararlılığına tutunmuştu düşüncelerim. Artık, diyordum; görmeyecek bu sahil beni bir daha. Öpmeyecek gölgem, kumsaldaki izlerini. Coşkuya doğan hercai köpüklerin, mavi girdaplarca emilişine tanıklık etmeyeceğim. Bir daha ne hırçın dalgalara meydan okuyacak, ne de serseri çalkanışları küçümseyeceğim. Korkularımın eşiği olmayacak, karanlıklar. Siyahın sırdaşlığına, gün yüzü görmemiş duyguların cesaretiyle sokulacağım. Güzele olan hayranlıklara da, yitirişlerin verdiği kederlere de kapalı duracak kapılarım. Ve yaşanamaz duyguların ilk sırasına, aşkı yazacağım.

Kategori:

Re: Yeni

Uzun aradan sonra hasanparlak'ı görmek mutlu edici!

""
Ve yaşanamaz duyguların ilk sırasına, aşkı yazacağım.
Smile

Dil biraz dolambaçlı hatta süslü geldi bana, ama gene de ayrılanın acısını derinden hissettim, yani yazılanlar hissettirdi. İlk okuyuşta yazabileceklerim bunlar.


Re: Yeni

Güzel olan birçok cümlen içerisinde, en çok hoşuma giden iki tanesi:

"Korkularımın eşiği olmayacak, karanlıklar. Siyahın sırdaşlığına, gün yüzü görmemiş duyguların cesaretiyle sokulacağım."

Özelikle sondan bir önceki paragrafı olmak üzere genelini dolaylı(dolanbaçlı) buldum. Kimi anları öyle sıkıp içlerindeki duyguları akıtmışsın ki, geriye sadece kuru bir yara kalmış.

Eline sağlık, böyle güzel cümleleri bizlere okuttuğun için...


Re: Yeni

Değerli Nurten hanım, her ne kadar yazamasam da sürekli uğradığım bir yuva Uzun Hikaye ve de sizin gibi dostlar ailemden bir parça benim için. Değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim. Aslında süslü üslubu ben de pek tercih etmem ama Bilge Karasu üstadın tarzına duyduğum hayranlık böyle bir yazıda karşılık buldu.


Re: Yeni

Değerli Kosmos. Yanılmıyorsam çiçeği burnunda bir üyesisiniz sitemizin. Bu vesileyle hoşgeldiniz diyeyim. Değerlendirme ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim.


Re: Yeni

""
Yalnızlığımca büyüyordu özleyişlerim.

Öyküden daha çok isim koyamadığım bir anlatı olarak okudum yazınızı. Şiir tadında bir düzyazı gibi. Duygulanımın yüksekliği anlatımı zorlamış, yoğunluğu anlatmak için kelimeler yetmemiş de yazar hayal gücünün peşine okuyucuyu takmış, ay ışığının, yıldızların dahi aydınlatamadığı bir geceye bırakmış sanki. Sonuç olarak kendini okutan sımsıcak (yakıcı) bir yazı ortaya çıkmış. Ellerinize sağlık..


Re: Yeni

Bir de neden "Yeni"? Merak ettim..


Re: Yeni

Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Büşra hanım. Aslında yazımın başlığı Aşk Düşümü. Ama editörümüze sunarken yazmayı unutmuşum. Bu vesileyle düzeltme ricamızı da editörümüze sunmuş olalım.


Re: Yeni

Tekrardan ben teşekkürederim efendim.
Hoşbulduk...


Re: Yeni

hasanparlak dedi ki:
Aslında yazımın başlığı Aşk Düşümü. Ama editörümüze sunarken yazmayı unutmuşum. Bu vesileyle düzeltme ricamızı da editörümüze sunmuş olalım.

Düzeltildi.


Re: Aşk Düşümü

""
Ufkun kızıllığında yiten o yolun, izleri silinmiş yolcusuydum.

İlk cümlede can yakıcı bir ayrılığı sezdiriyor yazar; sonra biraz ayrıntı, gene de bilmiyoruz ne oldu, niye oldu? Gerçi öykü, bu ayrıntıları gerekli kılmıyor. Ayrılık işte...

""
Yüzünde sevinç belirtisi ya da çekingen bir gülümseme görmeyi ummuşken, küskünlüğün diliyle susmuştun. Ta içimde yankı bulan seslenişsiz bir çığlığın sanrısıydı, duymamı istediğin. Dudaklarındaki mührü çözecek meltemden gayrisini beklemiyorken;…

Bekleyenin duyguları ne iyi tahlil edilmiş.

""
Bir daha ne hırçın dalgalara meydan okuyacak, ne de serseri çalkanışları küçümseyeceğim.

Aşkın insanı olgunlaştırması mı bu? Öykü kişisinin değişip güçlenmesini sevdim.

""
Ve yaşanamaz duyguların ilk sırasına, aşkı yazacağım.

" Ayrılık da sevdaya dahil" sözleri geliyor aklıma.


Re: Aşk Düşümü

Baruş Bey, düzeltmeniz için teşekkür ederim.


Re: Aşk Düşümü

Değerli Nurten Hanım. Bir duygu yelpazesinin renk ve açılımlarına dokundunuz değerli yorumunuzla. Sağolun.


Re: Aşk Düşümü

""
Ama sen, gönülsüz bir kararın hükmüne rıza göstererek gelmiştin. Yüzünde sevinç belirtisi ya da çekingen bir gülümseme görmeyi ummuşken, küskünlüğün diliyle susmuştun. Ta içimde yankı bulan seslenişsiz bir çığlığın sanrısıydı, duymamı istediğin. Dudaklarındaki mührü çözecek meltemden gayrisini beklemiyorken; uğultulardan, tenimi donduran kavrayışlardan, hayal bozan savruluşlardan can bulan bir susuştu seninki. Bir bakıştı; ayrılık gerçeğinde kavuşmasız bırakan…

Kanımca anlatıya yakın olan yazınızın başından beri yoğun ayrılık cümleleri yukarıdaki alıntımda karşıdaki kişinin sahneye çıkışıyla heyecanı arttırıyor. Üstelik gönülsüz bir kararın hükmüne rıza göstererek geliyor. Ve gerisini okurken gözümde canlandı tüm sahneler. Özellikle,

""
Sahildeydik. Akşamdı, karşımdaydın...

Kısımdan sonra daha da göz önünde canlanan bir anlatım var.

Yorumlarda bahsedildiği gibi nekadar da duygu yoğunluğu ile paralel, cümlelerin duygusal soyutlamaları aşırıya kaçtığını zaman zaman hissetsem de, son tahlilde gözümde canlandı ve hissettim öykünü.


Re: Aşk Düşümü

Merhaba değerli gönenç. Öyküme gösterdiğiniz ilgi ve yaptığınız güzel değerlendirmeler için teşekkür ederim.