Asfalt Yol
"Asfalt Yol"
Sabahattin Ali,
Bütün Öyküleri-II- (3.Baskı),
İstanbul, YKY,
2000: 9-16
Kaynak: Asfalt Yol
Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi
"Asfalt Yol"
Sabahattin Ali,
Bütün Öyküleri-II- (3.Baskı),
İstanbul, YKY,
2000: 9-16
Kaynak: Asfalt Yol
Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi
Re: Asfalt Yol
Yeni öykü...
Re: Asfalt Yol
Yazarın en sevdiğim öykülerinden biri. Bana Çehov'u da anımsatıyor. Okurken katıla katıla gülmek geliyor içimden. Cümlelere yansımayan ama konunun içinde olan mizah, derinden ama acılı bir gülme yaratıyor. Kara mizah diyebiliriz herhalde buradaki duruma. Öykü ile Türkiye^de resmi kurumların işleyişini, yürütülen poltikayı hatta köylüleri tahlil ediyor. Ö
"Şehrin kenarında taklar kurulmuştu..." Tak'ı önce tank sandım, yolu köylülerden korumak için olabilir diye. Ama değil ,korumak için jandarma varmış, "tak" da ayrı bir sözcükmüş:TDK'ya baktım.
Tak:Millî bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemer:
"Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor."- A. Gündüz.
Re: Asfalt Yol
Öyküyü büyük bir keyifle okudum. Öğretmenin zaman zaman saflığa varan iyi niyeti ve umudu pek alışık olmadığım bir şey olsa da, bunu o dönemin "kurulmakta olan" Türkiye'si için doğal görmek gerek herhalde.
Metinde dipnot olarak işaretlenmiş kelime ve ifadeler için dipnot konmamış. Herhalde kontrol sırasında gözden kaçtı. Metnin orijinalindeki dipnotları bulmam mümkün değil, ama işte o dipnotlar:
*Teşkilâtı Esasiye Kanunu: Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasasıdır. 20 Ocak 1921.
**nafıa: bayındırlık
Re: Asfalt Yol
öyküde biraz yadırgadığım durum, öğretmenin oturduğu yere yarım saat uzaktaki köyü bilmemesi idi. Bana öyle geliyor ki, bu biraz mümkün değil; köylüler tarla çayır gezerken yarım saat ötedeki köyü bilirler.
Bir de ilk bölümle diğer bölümler arasında zaman farkı var, sanki yazar önce klasik öykü aanlatırken sonradan fikir değiştirip günlük notlar şeklinde yazmaya dönmüş. Notlar şeklinde ilerlemesi öyküyü daha da sürükleyici kılmış, yolun akıbetini yazarla beraber öğreniyoruz, böyle öykünün içine daha çok giriyor okuyucu. Yazarın asfalt yolu kara bir yılana benzetmesi de pek yerinde bir benzetme olmuş.