UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Antakya Arkeoloji Müzesi

07 Haz 2011
Cihan Başbuğ

Antakya Arkeoloji Müzesi diğer adıyla Antakya Mozaik Müzesi şu ana dek Türkiye'de gördüğüm en büyüleyici müze oldu. Şehir Merkezinde, Asi Irmağının kıyısındaki müzeyi görmek için Hatay'a gidilir mi sorusu, müzeye girmemle yanıtını buldu.

23 Temmuz 1948'te açılmış olan müze,70'li yıllarda 5,6 ve 7. salonlarının da açılmasıyla son halini almış. Toplam yedi salon, bir bahçe ve lahit odasından oluşan müze İçerisinde sergilenen mozaiklere uygun olarak inşa edilmiş ve binanın mimarisi eserlere göre belirlenmiş. Bu da müzecilik, eser saklama kültürü adına umut veren bir gelişme olarak aklımda kalmaya yetti. İzmir Metrosu yapımı sırasında bulunan sütunların akıbetini düşünmüştüm de...

Müze M.S II ve V. yüzyıla ait moziklerden oluşuyor ve girişte bizi Narkissos Mozayiği karşılıyor.

Mevsimler Mozayiği ise dört köşeli ve her köşesi bir mevsimi temsil ediyor. Soteria Mozayiği ise bütün olan tek mozayik ve şehrin tanıtımında, afişlerde, reklamlarda bu mozayik kullanılıyor. 1932 yılında Fransızlar tarafından Samandağ İlçesinde bir hamamın girişinde yerde bulunan bu mozayik, Soteria'nın saflığını, masumiyetini insanlara göstermek amacıyla yapılmış.

Yüzyıllar arttıkça Mozayik tanelerinin boyutları yükseliyor ve sanat ince işçilik yerine fotoğraf boyutu kazanıyor. Yani işçilik yerini görselliğe bırakıyor.

Müzede ayrıca kuşlar, geometrik şekiller, büstler, toplumu oluşturan farklı sınıflara ait insanların tasvirleri ve yaşamları da sergilenmiş.

İpgenia Açılış Mozayiği de 3. yüzyıla ait bir eser. Truvalı Agemonnon ve güzeller güzeli kızı İpegenia'nın tiyatral tasvirleri.

İç içe gezilen salonlardan ikincisinde Kemgöz Mozayikleri var ve mozayiklerin bir tanesinin üzerinde "size de" anlamına gelen bir söz yazılı. Nazar Anlayışının kökenlerini düşündüren, mozayikler görmeniz mümkün. Tahminen o dönemde her soylunun evinde birer mozayik vardı ve nazardan korunma tutkusu,Mozayik sanatının gelişmesine katkı sağladı.

Müzeyle ilgili ayrıntılar, eserlerin hikayeleri, efsanelerini kitaplardan,internetten araştırmak mümkün mü bilmiyorum ama müzeye gideceklere önceden araştırmalar yapmasını, ön bölümde satılan kitapları almalarını öneririm. Zira içeride rehber yok.

Müzedeki mozayiklerden hikayesi en ilginç olanını, Defne Apollon Mozayiğini anlamak, Antakya'yı anlamayı da sağlayacaktır.

Sağda büstü görülen kişi Apollon ve diğeri de Defnissos (Defne). Apollon, bilgelik ve kehanet tanrısı; Defne ise Irmak Tanrısının kızı. Efsaneye göre Defne ormandayken Apollon onu görür ve aşık olur. Defne, Apollon'un bakışlarından korkar ve kaçmaya başlar. Apollon ise, onun bu kaçışına anlam veremez ve arkasından gider. Yolda, ona evlenme teklif etmeyi düşünür ama Defne korkmuştur ve Toprak Ana'ya yalvarır: "Beni bağrına bas." der. Dileği kabul olur ve Defne ağaca dönüşür, saçları da yapraklara...
Apollon o kadar üzülür ki bu duruma, ağacın etrafında günlerce ağlar ve gözyaşları şelalelere dönüşür.

Bugün Antakya'nın simgesi olan Defne ağaçları,sabunlarının böyle bir hikayesi vardır.

Müzede bulunan dünyanın tek 3 boyutlu mozayiğini görerek gezimi tamamlıyorum. Atlet-İdman Mozayiği ne tarafa dönerseniz dönün sizi gözleriyle takip ediyor. 3.YY'da yapılmış olan bu mozayiğin her bir köşesinde devrin başarılı atletlerinin, sporcularının resimleri var.

Tabi ki Antakya sadece Mozayik Müzesinden ibaret değil ama Künefe, Harbiye lokantalarından ibaret gezilerden sıyrılmak isteyenler için mükemmel bir nokta olarak kalacak.

Kategori:

Re: Antakya Arkeoloji Müzesi

3 Boyutlu Atlet İdman Mozayiği

imgp4375.jpg

Re: Antakya Arkeoloji Müzesi

Bu site vasıtasıyla Antakya Mozaiklerinin sadece ülkemiz açısından değil bütün dünya açısından ne kadar değerli olduğunu söyleyebilmenin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Antakya mozaikleri dünya literatürüne antik dünyanın en önemli kentlerinden biri olan ve doğunun kraliçesi olarak imlenen Antioch yani Antakya ismi ile girmiştir. Mozaik zenginliği açısından Tunus'daki Bardo müzesiden sonra ikinci büyük mozaik koleksiyonuna sahip bulunmaktayız. (Şu an itibariyle Gaziantep' de yeni açılan ve Zeugma'da çıkartılan mozaiklerin sergilendiği yeni müze birinci sıraya yükselmiştir.)

Öncelikle küçük bir yanlışlığı düzeltmem gerekecek. Müzemizin ismi Antakya değil Hatay Arkeoloji Müzesidir. Evet müzemiz mozaik zenginliği bakımından diğer müzelerden ayrışmaktadır fakat sadece bünyesinde mozaikler bulunmamaktadır. 13 farklı medeniyete ait önemli parçalarda halen müzemizde görülebilmektedir. Amik ovasında geç Hititler dönemine ait höyük kazılarında bulunan saray kalıntıları nadide parçalar arasındadır. Gene Antakya Tyckesi olarak bilinen ve kentin koruyucu tanrıçasının heykeli öne çıkan eserlerimizden sadece bir tanesidir.

Ben burada Oceanos ve Tetys mozaiğinin de bulunmasını isterdim. Çingene Kızı mozağiyi Antep müzesi için ne kadar değerli ise Hatay Arkeoloji müzesi içinde Oceanos ve Tetys aynı değeri taşımaktadır.

Buradan önemli bir müzdeyi de vermek isterim. Hatay Arkeoloji Müzesinin yeni binasının temeli bir kaç hafta önce atılmıştır. 2013 sonunda Hatay Arkeoloji Müzesi 32.754 m2 lik kapalı mekanı ve 10.700 m2 lik sergileme alanıyla hizmet vermeye başlayacak ve mozaik sergilenen alan bakımından birinci sıraya yerleşecektir.


Re: Antakya Arkeoloji Müzesi

Oceanos ve Tetys

Oceanos ve Tetys olimpos tanrılarından önce dünya hakimiyetini elinde bulunduran Uranos ve Gaia'nın çocukları olan 12 titandan ikisidir. Denizlerin, temiz suların ve ırmakların Oceanos ve Tetys den meydana geldiğine inanılmakadır. Bu iki Titan çevresindeki çeşitli deniz canlıları ile betimlenmiştir. Oceanos eril Tetys ise dişil bir varlıktır.


Re: Antakya Arkeoloji Müzesi

Eklediğim bu resim Oceanos'un benim açımdan mozaik olarak en güzel örneklerinden bir tanesidir. Çok küçük parçaların bir araya getirilmesiyle yapılmıştır.