UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Peride Celal - Ağaç

17 Oca 2010
Enes T

"Ağaç"
Peride Celal
Can Öykü Antolojisi
Can Yayınları, 2007, İstanbul
sf. 14-17

Öykü forumdan kaldırılmıştır. Bkz.: Forum İşleyişi

Kategori:

Re: Peride Celal - Ağaç

""
O günlerde konuşmaya başladım onunla; yalnızlığımı unutmak için.

""
Herkesten uzaklaşmıştım. İnançlarımı yitirmiştim. Yalnız ağaçla birbirmizi sevdiğimize inanıyordum.

""
Ne yapacağımı bilemiyorum dedim. Radyolar, televizyonlar, gazeteler hepsi ölüm, kin, yalan kusuyor ağaç; bense karşı duramayacak kadar yaşlı yorgunum. Usandım. İnsanlardan nefret ediyorum. Kendi kendimden de. Kimseyi görmek istemiyorum, kimseyi sevmiyorum, sevemiyorum.

Öykü benim çok hoşuma gitti. İnsanlar, yalnızlık ve hayattan kaçış muhteşem bir şekilde anlatılmış. Karakterimiz bana kalırsa birçok insan tanımış ve sonunda insanlara olan inancını kaybetmiş; "kimseyi sevmiyorum, sevemiyorum" diyor. İnsan olduğu için, kendinden dahi nefret edecek duruma geliyor. Sadece odasındaki ağacı sevebiliyor. Televizyon ve gazetelerin üzerinden de; toplumsal ortamdan, dışardaki hayattan bahsediyor. O toplumun içinde, saçma insanlarla yaşamayı mı tercih edersiniz? Yoksa; hayattan kaçıp, muhteşem bir ağacın dibinde, sevdiğiniz bir kitabın içinde yaşamayı mı?

Bu öykü 1998 yılında yazılmış. 12 yıl sonra televizyon ve gazete haberlerinin, Peride Celal'in anlattığından farklı olduğunu kim söyleyebilir?


Re: Peride Celal - Ağaç

Öyküde sözü edilen René Magritte resimlerinden biri de Le Seize Septembre (On Altı Eylül) olabilir mi:

[attachment=0]seize.jpeg[/attachment]

seize.jpeg

Re: Peride Celal - Ağaç

Hem öyküde sözü edildiği hem de bu öyküyle arasında bir akrabalık olduğu besbelli olduğu için O. Henry'nin "Son Yaprak" öyküsünü de yeniden okumak isteyenler olabilir.

İndirmek için tıklayın:
O_Henry_Son_Yaprak.pdf

EkBoyut
O_Henry_Son_Yaprak.pdf 43.79 KB

Re: Peride Celal - Ağaç

Enes T dedi ki:
Öykü benim çok hoşuma gitti. İnsanlar, yalnızlık ve hayattan kaçış muhteşem bir şekilde anlatılmış. Karakterimiz bana kalırsa birçok insan tanımış ve sonunda insanlara olan inancını kaybetmiş; "kimseyi sevmiyorum, sevemiyorum" diyor. İnsan olduğu için, kendinden dahi nefret edecek duruma geliyor. Sadece odasındaki ağacı sevebiliyor. Televizyon ve gazetelerin üzerinden de; toplumsal ortamdan, dışardaki hayattan bahsediyor. O toplumun içinde, saçma insanlarla yaşamayı mı tercih edersiniz? Yoksa; hayattan kaçıp, muhteşem bir ağacın dibinde, sevdiğiniz bir kitabın içinde yaşamayı mı?

Bu öykü 1998 yılında yazılmış. 12 yıl sonra televizyon ve gazete haberlerinin, Peride Celal'in anlattığından farklı olduğunu kim söyleyebilir?


Enes öykü hakkında benim düşündüklerimi de iyi özetlemiş. Öyküyü birkaç kez -sanırım 3 kez- okudum. Her yeniden okuyuşumda gözden kaçırdığım neler olabileceği sorusu kafamı kurcalıyordu. Belki ben bir türlü göremedim, belki de zaten yoktu, yine de hâlâ "benim göremediğim bir şeyler mi var?" diye sormaktan kendimi alamıyorum.

Ağacın bir ormanda ya da uçsuz bucaksız bir çayırda değil de bir apartman dairesinde büyümeye çalışması, apartman dairesine bir türlü sığamaz olması, bu nedenle depresyona girmesi ve ağaçla anlatıcı arasında kurulan paralellikten hareketle öyküye içkin bir mesaj çıkartılabilir. Öte yandan 1998 senesinde yazılmış bu öykünün, o dönemde bile artık yeterince işlenmiş olan "insanın kent yaşamıyla (modernizmle) çatışması" temasına nasıl yenilikçi bir katkı yaptığını anlamakta güçlük çekiyorum. Bir yardım eli bekliyorum... Düşünceli


Re: Peride Celal - Ağaç

Öyküdeki ağaçla kahramanın benzerlikleri ve ayrılıkları üzerine düşünmek lazım. Benzerliği ; ikisinin de bir kalabalıkta değil (orman ya da aile vb topluluk) yalnız olmaları. Bu yalnızlığı zamanla ve titizlikle işliyorlar. Ben ağacın büyümesini ve özellikle kabına sığmamasını yazarın bireysel gelişimiyle özdeşletirdiğini düşünüyorum. Yazar büyüyen, gelişen ağaca olan yaklaşımıyla (ona kitap okuması, sık sık yerini değiştirmesi, iletişim ihtiyacı ) kendi ihtiyaçlarına, gelişim sürecindeki ihtiyaçlarını düşünerek karşılık verdiğini düşünüyorum. İnsanların onun bu davranışını anlamaması, zaman zaman "deli misin?" gibisinden tepkiler almasıyla ağaca olan yönelmesinin bir içe dönme, yalnızlaşmayla bir tutulması gerektiğini düşünüyorum.


Re: Peride Celal - Ağaç

O'Henry'nin "Son Yaprak"ına vuruldum doğrusu. Bu kadar kısacık, bu kadar derli toplu, bu kadar vurucu nasıl anlatmış. Celal'in öyküsüne ise ısınamadım. O'Henryler, Ionescolar geziyor içinde ama bence "Ağaç" epeydir yapraksız.