UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Bisiklet Hakkında 23 Şey

09 Ara 2013
AhmetMenderes

1.
Bisiklet canlıdır ve havayı bir balinadan ve su kaplumbağasından daha idareli kullanır. Sevdiğiniz bir mekanda şişirdiğiniz lastiğin havasını beş ay sonra güvenle koklayabilirsiniz.

2.
Bisiklet size en uyumlu araçlardan biridir. Garibim, siz nere o ora. Bi götlük yer yeter ona.

3.
Bisiklet doğayla barışıktır. Yakıtı senin yediğin içtiğindir o kadar.

4.
David Gilmour gitar soloları bisikletin zamana yaklaşımına benzer. Eze eze ve tane tane.

5.
Bisikletle uzun yol yapmak yaşamı anlayarak yaşamak gibidir. Bütünüyle dışta ama içte.

6.
Bisiklet seni götürmez sen onu götürürsün.

7.
Alkollü ya da sigaralı olman pek de önemli değildir. Komik bile denilebilir. Bu durumda bisikletten düşersen en fazla çömleği kırarsın.

8.
Sevgili önde bisiklet sürmek şokellamsı ambiyanstır. Bisiklet on numara çöpçatandır.

9.
Eşekle bisikleti ayıran şey bisikletin anırmamasıdır. Ama bunu dahiyane bir klaksonla anlamsızlaştırma imkanınız hep vardır.

10.
En iyi fikirler bisiklette akla gelir. O zihnin kaldıracıdır. Buna karşılık şişmiş bir zihni ilk pedalda temizleyen psikomekanik bir süpürgedir de!

11.
Bisiklet lastiği değiştirmek sevdiğinizin iç çamaşırını değiştirmek gibi keyifli, kolay ve de enteresan olabilen pratik bir eylemdir.

12.
Amele yanığı vakalarına yazın kısa kol uzun yol yapan cengaver bisikletçilerde rastlanır.

13.
İlk bisiklet ilk öpüş gibi asla unutulmaz.

14.
Bisiklet de yalnızlığa dahildir.

15.
Bisiklet yokuş yukarı aşk, yokuş aşağı sevgidir.

16.
Bisiklet yoksulun spor arabasıdır.

17.
Ökkeş diye bir çocuk romanı kahramanını bana sevdiren şeydir bisiklet.(Büyük adamsın Muzaffer abim!)

18.
Uygun ekipman ve minimum ağırlıkla karın tokluğuna dünyayı pedallamak her daim mümkündür.

19.
Kışın sert havalarda evin bodrumunda sabırla seni bekleyen dostuna arada bakım yapar gönlünü alırsan hiç de fena iş yapmamış olursun.

20.
Bisiklet çalapedal kaçıştır.

21.
Bisikletin çıkardığı ses ıssız, çıt çıkmayan yollarda insana neler anlatır neler.

22.
Tekerine süs tak tabi ama unutma onun bir adı ve kişiliği var.

23.
Dost satın alınır mı? Alınır.

---
Görsel: Vittorio De Sica'nın Ladri di Biciclette (Bisiklet Hırsızları) filminden. (1948)

Kategori:

Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Dün Ahmet'in verdiği hevesle, ne zamandır izlemeyi erteleyip durduğum, Bisiklet Hırsızları'nın başına oturdum nihayet. İtalyan Yeni Gerçekçiliği içinde önemli bir yeri olan film bana sinematografik olarak tercihleri ile değil de anlatımının yalınlığıyla çok çarpıcı geldi. Bütün filmi, neredeyse yüreğim ağzımda, Antonio'nun oğlu Bruno'nun gözünden izledim. Bana filmin başrol oyuncusu o gibi geldi hatta.

Mussolini sonrası İtalya edebiyatı üzerine şu yazıyı okudum sonra: İtalya'da Yeni Gerçekçilik Akımı ve İzleyicileri - Gülbende Kuray. Sinemayla edebiyatın kesiştiği noktalar ilginç geldi.


Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Bir yazıya sığmaz aslında bisikletin mağrur yoldaşlığı, benimkiler bir öykünün önemli bir paydaşını serimlemek için bir nevi toplanmış detaylar. Filmin bu alıntı sahnesindeki iki önemli figüre odaklanır insanlar. Üçüncü nesneleşir. Oysa ben onu özneleştirmek kaygısındayım. Her ne kadar maddi gerçekliğin katı perspektifi bunu reddetse de, bu sahnedeki bakışların bisiklete ait olduğunu düşlemek isterim. Pek çok nesnenin anlakta varoluşunu kurcaladığında yoğun emek ve çıplak insanlıkla burun buruna kalıyorsun. Yabancılaşmanın giydirdiği plastik kimlikler göz ardı edilmeli! Yok sayılmalı! Bu metnin ulaşmaya çalıştığı biçem. Filmdeki alt metnim de bu benim. Kahramanım bisiklet. Canlı cansız ayrımının komikliği ise apayrı bir odak. İnorganik evrenin örgütlenerek organik yaşamı üretmesi klişesine kızgınım. Yaşamı bütünlük içinde ele almak istemim var. Böyle olunca kategoriler muğlaklaşacak, yabancılık bir nebze yontularak kontrol altına alınacak. Sonuçta 23 adet imge üzerinden nesnel olanı kavrama uğraşı, bir nevi prolog niteliği de taşıyor. Tüm bu episodik epifanilerin kendimce bir uzun öykü estetiğinde daha aristotelesçi (!) kaynaşmasını kurguluyorum. Tek açmazım edebi estetikle gösterim estetiği arasında bocalamam sanırım. Çabam da bu yüzden bu şekilde bir öndeyişe evrildi.
Çok sevindim filmi izlemene Barışçım. İlgine çok teşekkür ederim.


Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Bu arada teknolojiye olan görece yabanlık yüzünden yorumdaki linkleri okuyamadım. Ama Kuray'ın kitabını kurcalamıştım diye anımsıyorum.


Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Ben de Ahmet'in aforizmatik notlarını öykü olarak değil, ama öyküye su verebilecek geniş kanallar olarak okumuştum. Ne çok öykü çıkar kısacık notlardan.

Yeni Romancıların aradığı türden bir nesne-özne ikiliğini aşma çabası da dikkat çekiyor elbette notlarda. Ama film o konuda katı özneci tutumu aşamıyor. Bir gerçekliğin dışavurumu olarak bisikletin yalnızca alegoriyi yaratacak araç olarak sıkışıp kalmasına yol açıyor. Hele ki görsel sanatlarda bu sıkıntının yarattığı açmazlar daha da fazla. Edebiyat bu konuda birkaç gömlek üstün gibi hâlâ.

Oktay'la bu mevzuyu sitede birkaç yerde tartışmıştık. Şimdi bulabildiğim link şu: Kalıntılar'dan.


Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Barış Acar dedi ki:

Oktay'la bu mevzuyu sitede birkaç yerde tartışmıştık. Şimdi bulabildiğim link şu: Kalıntılar'dan.

aklıma gelen şu başlık : "Yazılı Kültür"e Karşı "Görsel Kültür"

"Van Gogh Kulağını Neden Kesti?"ye dair de aklımda bir şeyler vardı ama yazı ulaşılabilirlikten çıktığı için üzerine konuşmadan öylece kaldı.


Re: Bisiklet Hakkında 23 Şey

Fotoğrafya'nın uzun soluklu olmayan köşelerinden birinde mevcut halen: Van Gogh Kulağını Neden Kesti? - Barış Acar (Orijinal kaynak: İnsancıl, 191, Ağustos 2006, s. 30-31.) Smile