Uzun Hikâye - Film Odası

Tarkovski'nin Film Listesi (1972)

eren — Mon, 11 Aug 2014 16:20:13 +0000

Film eleştirmeni Leonid Kozlov bir sohbetleri sırasında (Otar Iosseliani'nin Bir Ardıç Kuşu Yaşadı (1970) filmi üzerine konuşurlarken) Tarkovski'ye en çok beğendiği filmlerin neler olduğunu sorar. Soruyu ciddiye alan Tarkovski, bir kağıda önce yönetmenleri listeler: Buñuel, Mizoguchi, Bergman, Bresson, Kurosawa, Antonioni, Vigo ve Dreyer.

devamını oku

We Are Legion

Mehmet Sürücü — Sun, 18 Aug 2013 12:50:49 +0000

Anonymous, son yıllarda dünya çapında (Mısır'daki direniş gibi) eylemlerle adını duyurdu. Masum bilgisayar oyunları, chatlar, sohbet grupları ile başlayan bir hareket, devlet resmi sitelerini hack'lemelere, neo-nazi radyo programcısı Hal Turner'in hayatını cehenneme çevirmeye, Scientology Kilisesi'nin eleştiri kabul etmeyen tutumuna tepki sonrasında, tam bir cyber kavgaya dönüşmesine, Sony gibi küresel pazarda söz sahibi bir şirketi, 150 milyon dolarlık zararlara, sonrasında dünya çapında, netten organize dilen direnişlere dönüştü.

devamını oku

Pieta Üzerine

oktay — Sat, 17 Aug 2013 19:00:34 +0000

Güney Koreli yönetmen Kim Ki Duk'un 2012 filmi Pieta üzerine bir kaç söz etmek istiyorum. Kim Ki Duk benim için gözü kapalı her filmi alıp izlenilebilecek bir isim değil, zira Seom (Ada) gibi oldukça güzel izler bırakan filmleri olduğu gibi Bimong (Rüya) gibi abuk olduğunu düşündüğüm filmler de yapabiliyor.

Pieta'ya dair lakırtılarımı dillendirmeden önce film okumalarımdaki geleneksel notu düşeceğim: Yazarken belli bir sırayı, yani filmin kronolojik yapısını takip etmeyeceğim. Filmi izlememiş olanlar için zaten ne burada konuyu iki cümleyle özetlemem, ne ondan sonra yazacaklarım bir anlam ifade edeceğinden "Filmin konusu nedir?" bölümünü de geçiyorum- filmi izleyene ise filmin konusundan bahsetmek zaten saçma olurdu.

devamını oku

RED

Barış Acar — Sun, 05 May 2013 21:56:05 +0000

Redhack'in 1 Mayıs'ta Taksim'de yaşananları protesto etmek amacıyla valilik sitesini "hack"lemesi sonucu grup üzerine biraz bilgi alayım dedim. Uzun zamandır twitter duyurularını takip ediyordum. İnternet üzerinden ücretsiz paylaşıma açılan Red filmini de duymuştum. Ancak izleme fırsatım olmamıştı. Bağımsız Sinema Merkezi tarafından yapılmış film süreci fena özetlemiyor. Sonuna dek yahu bu adamların yüzleri kabak gibi belli oluyor arkadaş, bu nasıl iş diye düşündüm. Sonunda karakterleri oyuncuların canlandırdıklarını öğrenince içim rahatladı.

devamını oku

Borçkrasi

Mehmet Sürücü — Sat, 04 May 2013 09:24:10 +0000

Yunanistan'daki ekonomik krizin nedenlerini irdeleyip, ülkeleri borç batağına sürükleyen bir sistemi anlatıyor belgesel.

http://www.tlaxcala-int.org/cine/debtocracy.asp?subt=tr

The Pirate Bay: Klavyeden Uzakta

Mehmet Sürücü — Thu, 14 Feb 2013 19:22:41 +0000

İnternet günümüzün en önemli sosyal ağı. Zaman zaman devletler çapında bu ağlar üzerinden, bu ağlardaki uygulamalarla ilgili çatışmalar yaşanıyor. Özellikle dosya paylaşım alanında süregelen yoğunluk, bir türlü durulmayan tartışmalar, eserlerin telif haklarına uzanan davalara neden oluyor. Wikileaks gibi dünyayı tanım yerindeyse “karıştıran” hareketlerin yanında, dosya paylaşım sitelerine açılan, yeri geldiğinde kızışan kavgalara dönüşmekte.

Bundan birkaç yıl önce The Pirate Bay adlı bir torent sitesinin sorumluları olarak tespit edilen kişileri, Hoolywood’un en büyük şirketlerini maddi zarara uğrattıkları iddiasıyla yargılandılar. The Pirate Bay, torent yöntemiyle dosyaların paylaşıldığı bir internet sitesi. Film, müzik ve benzeri dosyalar 22-25 milyon kullanıcı tarafından paylaşılıyor.

devamını oku

Ekümenopolis

Mehmet Sürücü — Sun, 13 Jan 2013 14:17:38 +0000

Ekümenopolis
Bilmemek huzur demek, bilmemek mutlu olmak demek.
Bilmekse acıtabiliyor.

Ekümenopolis; İstanbul'u, "Ucu Olmayan Şehir"i anlatan bir belgesel. İyi şeylerin bir kısmı, insanın boğazında bir yerlere takılıp, onun soluk almasını, yutkunmasını engelerlerken, bir yandan da yüreğini burkar. Bu izlediklerimden etkilendim. Önümüzdeki günlerde daha uzun düşündüklerimi anlatmaya çalışacağım.

devamını oku

Film Ayları

Mehmet Sürücü — Thu, 13 Dec 2012 19:13:29 +0000

Oscar mevsimi yaklaşıyor. İyi filmler yavaş yavaş gösterime girmeye başladı. Dün Haneke’nin Amour’u Altın Palmiye kazandı. Bu hafta izlemeyi düşündüğüm filmlerden.

The Amazing Spider-Man, Total Recal, The Avengers, The Bourne Legacy, Cosmopolis, The Dark Knight Rises, The Hobbit: An Unexpected Journey, Skyfall, gibi macera, kaçma-kovalama-vurma-kırma-dökme filmlerinin yanında, Cloud Atlas, On the Road, Lincoln, Prometheus, Ruby Sparks, To Rome with Love, Trouble with the Curve, The Words, Zero Dark Thirty gibi ilginç, izleme isteği uyandıran filmler de var.

Bu aralar film izlemediğimi fark ettim. Önceleri, iki günde bir, mutlaka bir-iki film izlerdim. Araya bir şeyler girdi, izlemez oldum.

Bugün bir film izledim: Ruby Sparks. Uzunca, ayrıntılı üzerinde durulmayı hak eden bir film olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki hafta yazmayı deneyeceğim. (Kısa yazmaya-bu aralar ne kadar istesem de kısa olamıyor yazdıklarım- çalışacağım.

devamını oku

Eğer Bir Ağaç Devrilirse

Mehmet Sürücü — Fri, 06 Apr 2012 06:38:32 +0000

“Union Square'de imza toplayan bir kadınla karşılaştım. Bana Wetlands'i anlatıp durdu. Wetlands Çevreci Merkez'i. Burası bir nevi değiştiğim yerdi. İşleyiş basitti. Canlı konserler veren bir bardı ama kazanılan parayla bir çevreci merkez finansa ediliyordu. Toplantılarına gittim ve aklımı başımdan alan o filmleri gösterdiler. Yaşadığımız dünyanın nasıl bir yer olduğunu hiç kendi gözlerimle görmemiştim. Sanki sonsuz bir uyanış yaşıyordum. O andan itibaren bilemiyorum, sanki at gözlüklerimi attım ve "Kahretsin. Ne bok yiyoruz biz?" dedim. Ve hemen onlara dahil oldum. Sürekli protestolara katıldım. Çok fazla mektup yazdım. Wetlands'da her hafta mektup yazdım. Her çeşitten farklı ajansa yüzlerce protesto mektubu yazdım. O ara Crandon, Wisconsin'de ulusal bir toplantı olacağı duyuruldu. Bende gittim. Utangaçtım. Şehirli bir çocuk. Doğayı fikir olarak seviyordum ama hayatım boyunca hiç açık havada uyumamıştım. 22 yaşında falandım. O zamana kadar gördüğüm her şeyden farklıydı. Bir ırmağa yüzmeye gidiyorduk. Kütüklere çıkıp atlıyorduk. Çıplak yüzüyorduk. Bütün bunlar benim için yeniydi. “

devamını oku

Exit Through The Gift Shop

Çağan — Mon, 12 Mar 2012 22:40:43 +0000

Film, graffiti'nin henüz yüzünü kimsenin görmediği, gerçek kimliğini kimsenin bilmediği İngiliz "star"ı Banksy'nin, "bu filmi nasıl ürettiğini" anlatan bir çeşit belgesel. (Banksy, bu filmle tanıyıp bir çalışmasını bilgisayarımın masaüstünde taşıdığım, çok saygı duyduğum, çok sevdiğim bir sanatçı. Sitesindeki galerisini gezmenizi ısrarla öneririm! )

devamını oku