UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Vüs'at O. Bener - İlki

03 Ağu 2010
Enes T

"İlki"
Vüs'at O. Bener
Can Öykü Antolojisi
Can Yayınları, 2007, İstanbul
sf. 37-41

Kategori:

Re: Vüs'at O. Bener - İlki

Öykünün başındaki zaman sıçramaları, “di’li geçmiş zaman”dan “geçmiş zamanın rivayeti”ne atlamalar beni zorladı. Asıl amacın anlatıcının yaşamının farklı zaman dilimlerini aynı anda hissetmesi ve aktarması olduğunu düşünüyorum. Vüsat O. Bener ve çağdaşı öykücülerde çok rastladığım bir durum zamanların iç içe ele alınması. Örneğin Nezihe Meriç’in anlatı biçimini çok seviyorum bu yüzden. Sohbet ettiğim birinin olayları çağrışımsal bir şekilde birbirine bağlayarak; sıçraya sıçraya anlatması gibi… Bunu öyle başarıyla yapıyorlar ki, anlatı ne tümüyle absürd bir anlamsızlığa bürünüyor ne zorlama, çiğ bir tat veriyor. Tam anlamıyla dengede kalıyor. Bu öykü için de aynı durum geçerli. Okula gitmek için evinden ayrılan küçük çocukla geri döndüğünde olduğu delikanlının üst üste bindiği bir öykü “İlki”. Öykünün bir başka çok sevdiğim yönü de kısa, kıpkısa cümleleri oldu. Bir-iki, bilemedin üç sözcükle kurulu bu cümleler kesik kesik ama ritimli bir anlatı oluşturmuş. Kasıla kasıla uzayıp giden ve bir yığın yanlış barındıran öykülere baktığımda Bener’in tercihinin çok daha verimli olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Zaman zaman bu üsluba yanaşabiliyorum, bu zamanlar keyifli anlar oluyor; benim için de yazdıklarım için de. Ancak çoğu kez içimde bilgiçlik taslayan çocuğu bastırmak zor oluyor. Smile


Re: Vüs'at O. Bener - İlki

Öyküde adı geçen Tatyos Efendi; sanat müziği için önemli bir besteci. Hepimizin bildiği "Kimseye Etmem Şikayet"in bestecisi.Daha fazlası için : Tatyos Efendi kimdir?


Re: Vüs'at O. Bener - İlki

Evin ilk çocuğunun evden ilk ayrılışından sonra eve ilk dönüşü. Öykünün adının "İlki" olmasının nedeni bu olabilir mi? Geride bırakılmış olanla geri dönüşte bulunan, ayazda eve ulaşmaya çalışırken beklenenle sıcak eve varıldığında karışılan arasındaki belirgin fark öykünün merkezinde yer alıyor. Bener, o belirgin farklılığı ufak ayrıntılarla vermekte çok başarılı bu öyküsünde. Söz gelimi babanın altın dişinin gitmiş olması bize ailenin geçen süre zarfında maddi zorluklar çektiği bir dönemden de geçmiş olduğunu anlatıveriyor. Benim en çok dikkatimi çeken, anlatıcının aile bireylerine karşı sevgiye benzer vir duyguyla hareket etmiyor oluşuydu. Aileden bir daha geri dönmemecesine ayrılışın ilk fark edilişi diyebilir miyiz okuduklarımıza? Ailenin parçası olan çocuk gitmiş, yerine bir yabancı gelmiş artık. Bu da o yabancılık duygusunun ilk ayırt edilişi...

Tatyos Efendi'nin rast peşrevini Daily Motion izleyebilenler için paylaşalım: