UzunHikâye Öykü, inceleme, eleştiri



Uyuşukluk

13 Haz 2014
Mehmet Sürücü

Ne bekliyorsunuz?

Günün doğmasını, serin sıradan bir günü, birbirlerinin ardına eklenen soluklarla süren yaşamınızın devamını mı?

Zaman eklenirken bekliyor mu?

Veya yaşam.

Limanların fener başlarında, tahta sandıklarda çilingir sayfaları kurululuyor.

Siz o mekana ıssızlığı arayan bir kitaplı olarak düştüğünüzde, sırıtıyorsunuz.

Elebeşlerıyla hemşeliğiniz kurtarıyor durumu.

Neyi unutmayıp, not edeceğinizi sapıtıyorsunuz.

Her laf bir öykü. Ucuz şarap şişeleri hep başrolde. Birileri gidip birileri beliyor şavkıyan fenerin mıntıkasına. Zamandan, kendinden, karısından kaçanlar.

Oltalar, nefret, misinalar.

Kararıyor gün.

Sus diyor gece, susuluyor.
Boşalıyor şişeler.Kuruyor ağızlar. Vedalaşılıyor. Yol üstünden bir mantarısıkıkırmızı alınıyor. Sokaklarda sesler, gölgeler ve ucuz bir karanlık var.

Tamam, yeter, bu gecelik diyorsunuz.

Ne pedal, ne dişli dönüyor.

Gecenin s....inde değil.

Umuyorsunuz.

Kategori: