Turgenyev ve Tolstoy

ben yeni öğrendim,
biliyor muydunuz diye bir sorayım dedim.

tolstoy'u rus edebiyat dünyası ile tanıştıran turgenyev imiş.
bir süre sonra turgenyev, elinden tutan değil, bildiğiniz hayranı olmuş tolstoy'un.
tolstoy büyüdükçe büyümüş.
sonra da büyük kavgaları başlamış.
tolstoy bir gün turgenyev'i kızlarını eğitme biçimiyle ilgili eleştirince kıpkırmızı kesilin turgenyev:
-"yumruğu yirsin haa" demiş.
bunun üzerine tolstoy'u ortamdan uzaklaştırmışlar, turgenyev ise dediklerinden pişman olmuş,
bundan sonra turgenyev'i yıllar boyu affetmeyen tolstoy kendisini düeolloya bile çağırmış.
seneler seneler sonra bir şekilde barışıyorlar, gerçi tolstoy turgenyeve sempati duyan ama kendisini küşümseyen bir insan haline geliyor.
turgenyev ise hala tolstoy hayranı.
turgenyev'in ölüm döşeğindeyken son isteği, o sıralar bunalımda olduğundan yazmayı bırakmış olan tolstoy'un yeniden yazmaya başlaması.

bana çok ilginç ve iç gıcıklayıcı geldi,
ne ilginç bir ilişki imiş.
rimbaud ile valery arasındaki gibi karşılıklı sevgi beklerdim iki yazar arasında.
bu hikaye ise bambaşka.
belki de şundadır, tolstoy "anna karenina" romanını şu cümleyle açıyor,
"mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

görüşmek üzere,
çağdaş