Süt - Alara Yakan
Benim adım Kaşmir. Ben yıllar önce annem tarafından sokağa bırakılmış bir sokak kedisiyim. Bana bunların hepsini söyleyen kimdi biliyormusunuz? Ben bir sokak kedisiydim.Hiç kimsem yoktu. Beni sahiplenen,bana annelik yapan ve benim de kendisini annem yerine koyduğum bir ablam var.Onun adı Egemen. Bir gün sokakta gezinirken kulübe gibi bir yer görmüştüm. Hava çok soğuktu. O zamanlar yerde yatıyordum.Üzerimdeki örtü ise kardı. Çok üşüyordum.Üstelik karnım da açtı.Ben hiç düşünmeden bu kulübeye girdim. Dışı kulübe gibi olmasına rağmen içi çok güzeldi,sıcacıktı.İçeriyi ısıtan aletin ne olduğunu düşünürken gözüme küçücük bir kanepe çarptı. Bunun üzerine ısıtan aleti falan unutuverdim.Hemen kanepeye sıçradım.Kanepenin minderini patilerimle kaldırdığımda altından bir sürü yün yumağı çıktı. Kırmızı,sarı,mavi,yeşil... Görebildiğiniz her tür renkten yumaklar vardı.Ben renkleri pek ayırmam.O yüzden herhangi bir yumağı çekip ağzıma aldım.Minderi yerine koydum patimle..Sonra koltuğa sırtüstü yatıp yumağı havada patilerimle döndürmeye başladım.Bunu yaparken sevinçten “Miyav Miyav “diye sesler çıkarıyordum. Tam o sırada içeriden bir abla geldi.İlk önce beni görünce, korktu.Sonra benim iyi bir kedi olduğumu anlayınca bana yaklaştı.Aç olduğumu gözlerimden anlamıştı.O zaman onun,benden önce de birçok hayvan beslemiş olduğunu anladım.Hayvanların dilinden çok iyi anlıyordu.Elinde bir tabak sütle yanıma geldi.Tabak da tam kedilerin içebileceği gibiydi.Koltukta sütü içemeyeceğimi düşünüp yere atladım.O sırada beni eline aldı.Elleri sıcacıktı.Annemin elleri gibiydi.Annemi hiç tanımamıştım ama anne duygusunu hissetmiştim.Bunu o sağladı.Tabağı eline doğru çekti ve beni yere bıraktı.Ben sütü içerken o da şöyle fısıldadı "Artık senin adın Kaşmir olsun küçük kedicik.Yünü çok sevdiğine göre kaşmir adını da seversin.Kaşmir çok yumuşak bir yündür.Senin de tüylerin kaşmir kadar yumuşak.Sen benim küçük kaşmirimsin."Bu kelimeden sonra sütümü bırakıp ona atılmak istedim.Süt kokan dilimle onun elini,yüzünü yalamaya başladım.Aslında süt de bırakılacak bir süt değildi hani.
O anda onun için çok önemli olduğumu anlamıştım.O da, onun benim için ne kadar değerli olduğunu anlamıştı.Kısacası ikimiz de birbirimizi tanımıştık.Sonra yeniden sütüme döndüm.O beni bırakmak istemiyor gibiydi.Ama benim süte aç aç bakışlarımı görünce dayanamadı ve süte doğru yavaşça bıraktı.Ben de ondan ayrılmak istemiyordum ama çok acıkmıştım doğrusu.Süt içmek bile bizim için ayrılık gibi geliyorsa hepten ayrıldığımızda ne yapacağız acaba diye düşündüm.İşte tanışma günümüz böyleydi.
Size bir anımdan daha bahsetmek istiyorum.Gerçi bir sürü anımdan bahsedicem ama şimdi biriyle başlayalım.Egemen Ablam,o günden sonra uzun bir süre benim yanımdan hiç ayrılmadı.Hatta çalıştığı işyerinden bile izin aldı.Sonunda patronu tarafından arandı.Patronu sert bir tavırla “Bir ay, iki ay işini boşladın Egemen.Ne bu böyle.Bir an önce işine dönmelisin” Egemen Abla,bu telefonla neye uğradığını şaşırdı. Kekeleyerek “Sadece hastaydım” diyebildi.Patronu “Bu kadar önemli bir hastalıksa hastaneye yatman gerekirdi.Ama evini aradığımda direk karşıma çıktın” diyerek Egemen Ablaya çıkıştı.Yani başka bir deyişle patronunun bu sözüyle Egemen Ablanın yüzüne bir tokat daha gelmiş oldu.”Tamam geliyorum” diyerek telefonu kapattı.Onu böyle görünce acı acı miyavladım.Yanına gidip ayaklarına sürtündüm,onları kokladım.O da üzüntüyle “Tamam benim küçük Kaşmirim.Akşama yine birlikte olacağız” diyerek beni kucağına aldı ve göğsüne bastırdı.Normalde bu hareket kedilerin canını acıtır.Ama o benim annem gibi olduğu için benim canımı hiç acıtmamıştı.Dahası sevinmiştim de..O benim sevindiğimi fark edince sözlerine devam etti. “Üzgünüm Kaşmir.Seni evde bırakamam.Bu yüzden seni sokağa salmak zorundayım.Umarım başına bir şey gelmez.Hem sokakta ilk anını da yaşamış olacaksın.Ben gelince seni alırım.Akşam bana sokakta neler yaptığını anlatırsın” dedi.Sonra beni kucağına alarak dışarı çıktı.Her zamanki gibi kar yağıyordu.Kardan beni korumak için,kapının önüne küçük bir kutu koydu.Beni de içine yerleştirdi.Giderken yüzünün bir kısmını görmüştüm.Ağlıyordu..O kadar duygulanmıştım ki ben de ağlıyordum.İçten içten değil, gerçekten gözyaşlarım akıyordu.Normalde kedilerin ağlaması mümkünsüzdür.Benim ağlamam, benim için de onun için de beklenmeyen bir şeydi.O gidince kendimi çok yalnız hissettim.Dünya benim için kapkaranlık bir oda gibiydi.Her taraf karla kaplı olduğu için bembeyazdı ama bana Egemen Ablanın olmadığı her yer kapkaranlıktı.Benim için önemli olan etrafın fonu değildi.Bunları düşünürken uyuyakaldım.Uyumam benim için iyiydi.Çünkü uyumak, iyiyi de kötüyü de unutturur.Benden size bir tavsiye.Neyi unutmak istiyorsanız uyuyun…İşte ilk yalnız kaldığım gün bunları yaşadım.
Size bir de en mutlu olduğum günü anlatayım.Sizce en mutlu olduğum gün hangi gündür?Tabii ki Egemen Ablanın yanımda olduğu günlerden birisiydi.Sizi daha fazla meraklandırmadan anlatmaya başlayayım istersiniz.Aradan uzun bir süre geçti.Bir gün elinde paketlerle yuvaya doğru geldi.Beni kucağına alıp eve getirdi.Sonra şöyle konuştu.”Kaşmir bugün kutlamamız var.Bunun için hazırlık yapıcam.”Ben ise anlamıyorum dermişcesine bir miyavlama attım.O ise üzüntüyle “Aa Kaşmir.Hatırlamıyor musun?Neyse ben hazırlayayım da o zaman görürsün” dedi.Bense iyice meraklanmıştım.”Ah Egemen Abla.Senin bu süprizlerin var ya beni öldürecek.Nerdeyse her zaman bana küçük de olsa bir hediye yapıyorsun yada alıyorsun.”dedim içimden.Sonra içeriden Egemen Abla geldi.Ev kıyafetlerini giymişti..Aa neydi o…Elinde Süt,kedi maması ve sütlü bisküvi…Hepsini masanın üzerine yerleştirdi.”İnanamıyorum sana Egemen Abla.Bunları benim için mi hazırladın?”diye düşündüm ama anladığımı fark etmesin diye hiç miyavlamadım.Sonra başka bir torbadan elişi kağıtları çıkardı.Bazılarının üzerine kedi resimleri çizdi,bazılarının üzerine de yıldönümümüz kutlu olsun Kaşmir yazdı.Ama o benim kendi alfabelerini okuduğumu bilmiyordu.Bu yüzden çok rahat yazıyordu.Ben ise onun süprizini anladığım için ayrı bir rahatlama içine girmiştim.Yazmaları bitirince elişi kağıtlarıyla odanın duvarlarını donattı.Sonra kendine de bir bardak süt doldurdu.Aa neydi bu?Yoksa o da benimle birlikte süt mü içecekti?Eğer gerçekten bun u yaparsa beni çok mutlu edecekti.Sonra aldığı en büyük paketi açtı..Bu de neydi böyle!”Benim için bir koltuk !”dememle beraber beni kucağına aldı.Sonra beni koltuğa oturttu.Ve koltuğu masaya doğru çekti.Kendisi de karşıya geçip oturdu.Benimle konuşmaya başladı.”Evet küçük kedicik.Gecenin geçen dakikalarında diğer hediyelerimizi de Kaşmir Beye sunacağız.Sponsor Egemen ve arkadaşları ..”diyerek güldü..Benim de gülesim gelmişti.Ama onu anladığımı fark etmesin diye gülmedim.Sonra sütünden bir yudum aldı.Ben de patilerimle sütlü bisküviden bir tırnak aldım.BU onu çok güldürdü.Benim içinse normal bişeydi.Egemen Abla söze başladı. ” Evet Kaşmircim.Sana bu ziyafeti neden hazırladığımı açıklama zamanı geldi.Eminim sen de merak ediyorsundur” deyince ben içimden “Yoo merak etmiyorum.Öğrendim bile” diye fısıldadım.”Bugün bizim tanışma yıldönümümüz.Unuttun mu Kaşmir.?”Unutmuştum dercesine mahcup mahcup baktım ona.”Senin gelişinle benim yaşamım güzelleşti.”diyerek konuşmasına devam etti Egemen Abla”Seni çok seviyorum ve sevicem”Haydi şimdi beraberliğimize kadeh tokuşturalım diyerek süt dolu tabağı patilerimin arasına koydu.Sonra kendi bardağını getirip benim tabağımla tokuşturdu.Bu beni çok sevindirmişti.Sanki karşısında bir insan varmış gibi davranıyordu bana .Sütümü içtim.Bu benim hayatımda içtiğim en güzel süttü.Ve o gün hayatımın en mutlu günü.
O günden beri Egemen Abladan hiç ayrılmadım.Artık işe giderken beni sokağa bırakmıyor.Bu Egemen Ablanın bana güvendiğini gösteriyor.Başka bir deyişle ben artık bir ev kedisi oldum galiba.Ben de onun güvenini boşa çıkarmıyorum.Akşama kadar evde onun dönüşünü bekliyorum.Evden gözlediklerimi gizli gizli not alıyorum.Egemen Ablamın bile bundan haberi yok.Egemen Abladan tek gizlediğim şey bu notlar.Ama artık notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.Bir sonraki görüşmemize kadar hoşçakalın…Miyavvvvv.
Re: Süt - Alara Yakan
Alaranın ellerine sağlık... baştan sona bir kedi bakış açısından yazmak onu konuşturmak oldukça ustalık isteyen bir iş. Alaranın tarzını tanıdığımdan kimilerine göre mümkünsüzdür ü kullanması anlatım hatası gibi gelecek olsa da ben bilinçli bir seçim olduğunu düşünüyorum ve uslup yaratma çalışmaları için bir adım diye değerlendiriyorum. Eminim çok daha güzel öyküleri ile karşılacağız bu minik kalemin ustalaştığını hep birlikte göreceğiz o daha fazla öykü okudukça kendisinde değişimler yaşayacaktır. 11 yaşındaki bir çocuk için oldukça başarılı bir anlatım. Yüreğine ve ellerine sağlık Alara kuzum.
Re: Süt - Alara Yakan
Arkadaşlar Özgür pencerenin açtığı yarışmada Alara arkadaşımız 12-15 yaş arası çocukların öyküleriyle katıldıkları yarışmada mansiyon almaya hak kazandı ve Beethoven'a Mektup yazdı bu öyküyü okumanızı tavsiye ederim bilinçli bir yazar olarak kendisi gibi engelli olanlara bir ışık sunan sevgi dolu bakışıyla bir sürü okuru ve büyüğünü etkiledi hemde okulunu tanıtmış oldu zira yarışmacılar arasında Aydın'dan katılan başka kimse yoktu... Emin olun bu ismi ilerde kitap imzalarken göreceğiz. Çok güzel yüzü yüreğindeki renkleri yansıtıyor sözcükleri de o güzel yüreği ele veriyor zaten... Bu hikayeden sonra bir kedi aldım eve adı Nasip Kaşmir =))
Re: Süt - Alara Yakan
Alara'nın çalışmalarını en sevenlerden biriyim. Merak ettim öyküyü, çok. Bir hemşehrisi olarak belki bir gün kendisini de ziyaret ederim.
Re: Süt - Alara Yakan
Bu sevgili Alara'ya
başarısını tebrik ederim.
Bu da sana
bizimle bu güzeli haberi paylaştığın için.
Re: Süt - Alara Yakan
Merhaba...
Ben Alaranın annesiyim.Alara da siteye üye ama gündüzleri okulda olduğundan nete giremiyor.Ben onun adına ödül kazanan öyküsünü eklemek istedim.Zaman içersinde diğer öykülerini ve yazılarını da paylaşırız.Edebiyata ilgili abi ve ablaları olarak ona ışık tutacağınıza inanıyorum.Egemen ablasıyla paylaşımları onu çok mutlu ediyor.Sizlerle de aynı paylaşımı yaşamasını istiyorum.Sevgilerimle..
YERDE OL AMA UÇ!
Re: Süt - Alara Yakan
Öykü için teşekkürler.
Re: Süt - Alara Yakan
Çiçekler Alara'ya!
Re: Süt - Alara Yakan
Tebrikler Alara.
Re: Süt - Alara Yakan
Yahu, Alara küçük bir çocuk diye yazmamış mıydınız? Bu öyküyü yazan sahinden küçük bir çocuk mu?
Harika bir anlatım, harika cümleler...
E, vallahi pes!
Re: Süt - Alara Yakan
Sevgili Alara öykünü bizlerle paylaştığın için teşekkür ederiz. Aldığın ödül için de tebrik ederim.
Re: Süt - Alara Yakan
Alara'nın yukarıda bahsi geçen öyküsü:
Re: Süt - Alara Yakan
Vallahi ben ne yazacağımı bilemiyorum. Alara, müziğin ve izlediği filmin kendisine hissettirdiklerini, müziğin onda yarattığı duygu değişimlerini öyle güzel, öyle içten ifade etmiş ki...
Ve beni en çok şaşırtan şu cümle:
Teşekkürler Alara...
Re: Süt - Alara Yakan
Hayata bambaşka bir yerden umut, hoşgörü dolu olarak ama amuda kalkarak, neşeyle nanik yaparak sorun engel ve de acılara özelleşme yolunda bir cevher gibi bakmak... Senden öğrenilecek çok şey var Alaram kuzum
"Beethoven’i anlamak filmini seyrettikten sonra seni gerçekten anladım. Sen, müziği duyarak değil hissederek, kalbinden duyarak yaratıyorsun. Bende biraz sana benziyorum.Ama bana göre sen daha özelsin.Ben ellerimi kullanama rağmen öykü yazıyorum. Sende duymamana rağmen senfoniler yaratıyorsun. Benimde senin gibi özel olmam için konuşamıyor olmam gerekirdi. Konuşabildiğime göre ben senin kadar özel değilim."
Re: Süt - Alara Yakan
çok uzun bir ölkü bunu hayatta yazamam defterimde zaten az sayfa kaldı biraz kısa yazamazmıydı
Re: Süt - Alara Yakan
Bir ödev yetiştirme telaşıyla karşı karşıyayız sanırım